ASKER AKLIMI ASKER HAKLI MI?
Genelkurmay Eski Başkanı İlker Başbuğ'un yakında kitabı çıkacakmış.
Söz konusu kitapta,İlker Başbuğ'un yakın siyasi tarihin önemli konularına değindiği belirtiliyor ve özellikle 1 MART 2003 tezkeresinin TBMM sinde reddinin bir hata olduğu vurgulanıyormuş.
İlker Başbuğ 1 Mart Tezkeresinin reddi ile Türk Ordusunun Kuzey Irak'ta mevzilenmesinin önüne geçildiğini ve bu sebeple de PKK nın marjinalize edilmesinin imkansızlaştığını ifade ediyormuş kitabında.
1 Mart tezkeresinin kabulü ile birlikte Türk Ordusunun Kuzey Irakta mevzileneceği, Kandil Dağı bütünü ile işgal edilemese bile dağa çıkışların asgariye indirileceği, lojistik desteğin kesilebileceği sır değildi. Ama PKK nın da buna karşılık ne tür ataklar yapacağı, hangi tedbirleri alacağı pek bilinmediğinden, şimdi atılıp tutuluyor.
Yaşar büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanlığı dönemini bir hatırlayın. Kış gününde binlerce ordu/içlerinde korucular da vardı/ mensubu kış ve kar kıyafetleri giymiş oldukları halde Kuzey Irak dağlarında PKK hedeflerine saldırıya geçmişler, harekatın 1 hafta/10 gün/ sürmesi planlanmış, ancak daha ilk üç gün dolmadan donma tehlikesi geçiren askerlerin sayısının hızla artması üzerine, eylem derhal sona erdirilmişti. O harekat sırasında yüzlerce PKK lının öldürüldüğü ifade edilmiş, ancak koruculardan aldığım bilgiye göre, örgüt üyelerinden bir tek kişinin bile burnu kanamamıştı.
Yaşar bey daha sonra bir açıklama yapmış, biz ordumuzun bütününü Kandil dağlarına salsak, yine terörü bitiremeyiz gibi, yüksek nitelikli askeri bir açıklama yapmıştı, hatırladınız mı?
Bütün bunlar ortada iken İlker bey kalkmış, yanlışlığı ortaya çıkmış olan Irak'a girmeme olayını eleştiri konusu yapıyor.
Oysa Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakanın Irak'ta gerçekleşen insanlık dışı eylemler üzerine "Allah'a şükürler olsun biz bu olaya dahil olmadık, Irak'ta bir milyondan fazla insan hayatını kaybetti, bir o kadar kadın eşsiz, milyonlarca çocuk babasız kaldı" biçimindeki değerlendirmeleri ile Irak olayının ne menem bir şey olduğu ortaya çıkmıştır.
Irak olayında 6 binden fazla ABD askeri de hayatını kaybetti. Sağ kurtulan yüzlercesi ülkelerine döndükten sonra intihar etti.
İlker beyde, ABD nin sanki bizim Kuzey Irak'a PKK yı kontrol etmemizi sağlamak için girmemizi istiyormuş düşüncesi hakim.
Durum öyle değil.
Türk Ordusu bu bölgeye indiğinde PKK ya karşı önemli bir mevzi kazanmış olacaktı, ama, ordu aynı zamanda Saddam Orduları, dahası Irak halkı ile savaşmaya girmiş olacaktı.
Vuracak, vurulacaktı.
Ülkenin dört bir yanına şehit cenazeleri gelecekti.
Türkiye'de inisiyatif bütünü ile Ordunun eline geçecekti.
ABD ordusunun yaşadığı kayıplardan daha fazlasına maruz kalan Türkiye, kendi kamuoyunda büyük eleştirilere maruz kalacaktı.
Birinci Dünya harbinden bu yana Yurtta Sulh Cihanda Sulh Prensibi ile hareket eden Türkiyenin ekonomisi bu savaş sebebi ile yerle yeksan olacak, işsizlik artacak, çok kıt kaynaklarımız savaş meydanlarında evlatlarımız ile birlikte heba olacaktı.
Siyaset kartları yeniden karılacak ve ilk iş olarak Ak Partiden kurtuluşun yolları aranacaktı.
Savaşa girmediğimiz halde Ay Işıkları, Yakamozlar, Eldivenler, Orajlar, Şugalar, Balyozlar, Poyrazköyler ve hepsinin müşterek ismi Ergenekon yapılanması hiçbir şekilde ortaya çıkmayacaktı.
Türkiye'de daha onlarca yıl demokratikleşmeden, insan haklarından ve hepinden önemlisi yenİ bir Anayasa yapmaktan söz edemeyecekti.
Arap ve İslam ülkeleri ile son yıllarda yaşanan bahar havası asla oluşmayacaktı.
Türkiye kendi inisiyatifi ile hareket eden Demokratik bir ülke olmaktan çok, dış dünya tarafından algılandığı gibi, ABD nin 53 ncü eyaleti olmaya devam edecekti.
Ekonomisini geliştirmek, ihracatını arttırmak yerine, ekmek elden su gölden prensibi uyarınca, ABD den gelecek olan paraya göz dikecekti.
ABD de "veren el alan elden üstündür" kuralınca, efendilik taslamaya devam edecekti.
Türkiye dağlarında 5000 bin civarında olduğu söylenen PKK örgütünün sayısı Irak'tan gelenlerle, bir anda 10.000 e çıkacaktı.
Fikret Bila'nın haberine göre, İlker Başbuğun değerlendirmelerine, eski Genelkurmay Başkan Hilmi Özkök de katılıyormuş. Hilmi bey İlker Paşanın aklına güveniyormuş.
Asker aklımı, Asker haklı mı?