BAYKALIN GELECEĞİNDEN ENSTANTANELER
Kemal Kılıçdaroğlu CHP sine genel başkan seçildi, sular duruldu, işler bitti diyenler, çok yakın bir zamanda olmasa bile, uzak bir zaman dilimi sayılmayacak günler içerisinde, yani orta vadede, CHP kazanının fokur fokur kaynadığına şahit olacaklar.
Dün akşam hemen hemen bütün televizyon kanallarında Deniz Baykal’ı dinledim. Partisi başından giden hiçbir liderin bu oranda dikkatle takip edildiğine, ne yaptığına, neye maruz kaldığına, bundan sonra nelerin olabileceğine dair düşünceleri merak edilmemişti.
Deniz Baykal başına gelen olayın hala bir hükümet komplosu olduğunu düşünüyor. Bu düşüncesinde ısrarlı davranıyor. Etrafındaki Brütüslerin timsah gözyaşlarının, bir gün içerisinde nasıl da "şeytani bir kahkahaya" dönüştüğünü görmüyor veya görmezden geliyor.
Eylemi onlara mal etse ülkeyi idare etmek üzere 50 yıldan beri omuz omuza vermiş olan insanların nasıl da "güvensiz" oldukları ortaya çıkacak ve bundan "siyaseti" kendisi için "bir yaşam biçimi" olarak seçen Baykal’ın halka vermek istediği bütün "iyilik, güzellik, dürüstlük, erdem,vefa, dostluk, insanlık" gibi mesajlar berhava olacak.
İyisimi olayı rakibi olan Hükümet üzerine yıkmak ve "siyasi mücadeleye" kaldığı yerden devam etmek. İşte o bunu büyük bir ustalıkla yapmaya devam ediyor.
Ancak Baykal o meşhur polemikçi tavrı ile zihinlerimizi bulandırmaktan geri durmuyor.
Başına gelen olayın Komplo olduğunda ısrarlı. Daha önceki bir yazımda da belirtmiştim, komplonun ne olduğunu anlamak için bizdeki karşılığına bakmak lazım. Onun bizdeki karşılığı TUZAK.
O zaman da ete kemiğe bürürdürülmesi şart. Genç,yakışıklı, iyi huylu ancak fakir oğlan, Zengin "AĞA"nın güzel kızını sever , bir fırsatını bulur yavuklusu ile kırda gezintiye çıkarlar.Aga onları görür, ama görmezden gelir. Onlar,kimsenin kendilerini görmeyeceği inancı ile İn cin’in top oynadığı yerlerde seyeran ederler. Ağa adamlarını "meteris" gerisine silahları ile gönderir. Silahlar ardı arkasına patlar, canlar bir birine yapışır, kanlar bir birine karışır. Tuzak budur veya bunun gibi bir şeydir. Bu tür sevdalar için insanlar ağlaşır, ağıtlar yakılır.
Deniz beyin olayı bu açıdan çok farklı. O,73 yaşında torun torba sahibi bir insan. Partneri evli ve yıllarca kendi zimamına teslim edilmiş, çoluk çocuk sahibi birisi.
ÜSTELİK İKİSİ DE MİLLETVEKİLİ.
Aralarında yaşanan kara bir sevda, onulmaz bir aşk değil. Masumiyeti hiç yok. Doğrudan doğruya(kendi içlerinde çok rahat bir şekilde absorve etseler bile) Milletin bütün değerlerine karşı yapılmış olan bir ihanet var.
Emniyet raporları ile çok açık ve net bir şekilde anlaşıldı ki, koca da işin içerisinde.Sadece gözleri ile görmeye tahammül!!! edememiş hepsi o kadar. Buradan ne bir masumiyet, ne bir tuzak ve ne de bir komplo çıkarmak mümkün değil.
Hem zaten Emniyet Kriminal Bürosunun raporunda kasedin baş ve son kısmı montajlama, GERİSİ orijinal.
SEN KENDİNİ GÖZ GÖRE GÖRE ATEŞE ATMIŞSIN, ATEŞE BENİ YAKMA DİYORSUN.
AMA KARDEŞİM SEN İBRAHİM DEĞİLSİN Kİ, SEVDAN ALLAH DEĞİL Kİ.
ATEŞ YAKTI İŞTE.
Dün akşam televizyonlardaki mülakatında kendisine anlı şanlı bütün enkırmenler "Efendim madem bu olaya komplo diyorsununz, neden ilk gün çıkıp benim bu olayla zerre kadar bir ilgim yok, yalandır,dolandır demediniz" diye sordular.
EVET DENİZ BEY MAALESEF BU OLAYI YİNE İNKAR ETMEDİ. SADECE KİMSENİN KENDİ MAHREMİYETİNE GİRMEYE, ÖZEL YAŞANTISI İLE İLGİLİ SORU SORMAYA HAKKI OLMADIĞINI, BU KONUDA KİMSEYE HESAP VERMEK MECBURİYETİNDE OLMADIĞINI SÖYLEDİ.
Deniz bey nerede ise bu olayı hoş karşılamayan herkesten, "siz kimsiniz ki, benim mahremime giriyorsunuz, özelimi araştırıyorsunuz" diye inanılması güç çelişkiye düştü ve hesap kordu.
Madem bu konu sizin özelinizi ilgilendiriyor, kimsenin de size hesap sorma hakkı yok, o halde neden 4 gün süre ile kimse ile görüşmediniz, saklandınız,CHP genel başkanlığından neden istifa ettiniz?
Partnerinizin basına eşi ile olayı yorumlayan ses kasetleri düştü, bu konuda ne diyeceksiniz?diye sorulmadı.
Deniz beyin o rahatlığı karşısında enkirmenler daha fazla ileri gidemediler. İşin doğrusu O’nun muhattaplarını sorduklarına pişman eden rahatlığının altında neyin yattığını ben bir türlü anlayamadım.
TBMM sine de, CHP gurup toplantısına da gideceğini, Genel Başkanı ayakta karşılayarak alkışlayacağını, meydanlara çıkıp ANAYASA REFERANDUMUNA KARŞI PROPOĞANDA yapacağını ve kendisine bundan sonra Cumhurbaşkanlığı gibi bir görev verilmesi halinde bundan kaçmayacağını ifade etti.
KASETLERİN ARDI ARKASI KESİLDİ İSE, BUNDAN SONRA CHP de ÇOK BÜYÜK ŞENLİKLER OLACAK.
Baykal girip çıktığı her yerde ilgi odağı olmaya devam edecek.
Kemal Kılıçdaroğlu kürsüde konuşurken bile gözler hep onda olacak.
İnanın Önder Sav kaçacak delik arayacak.mı?
Bu durumda gözler Varan 2 lerde olacak ki, eğer ortaya çıkarsa, biz Baykal’ın Gömleğinin Arkadan Yırtık olduğunu anlamış olacağız ve gözlerimizi CHP DE TİMSAH GÖZ YAŞI DÖKENLERE çevireceğiz.