BDP LİLER YANLIŞ SÖYLEMEDİĞİMİ BİLİR
BDP lilerden beni tanıyanlar(ki başta Genel Başkan Selahattin bey gelir)benim yanlış bir şey söylemediğimi, söylediğim her şeyde vicdan terazisini kullandığımı gayet iyi bilir. Bundan önceki Partileri olan DTP nin kapatılması ile ilgili dava Anayasa Mahkemesinde görüşüldüğü sırada, partinin kapatılmasına karar verildiği takdirde sine-i millete döneceklerini ifade eden görüşler ortalıkta dolaşmaya başlamıştı.
Anayasa Mahkemesi nihai kararında DTP nin kapatılmasına, parti lideri Mardin Milletvekili Ahmet Türk ile Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk’un Milletvekilliklerinin düşürülmesine karara verildiğini gördük.
Kapatma kararının ince elenip sık dokunduğu her halinde belli oluyordu.
Eğer Ahmet Türk ile Aysel Tuğluk’un sözleri bu partinin kapatılmasını gerektirecek ağırlıkta ise, söz ve davranışları ile bu iki kişiden daha ağır beyanlarda bulunan en az 10 Milletvekilinin durumu ne oluyordu?
Özellikle Emine Ayna’nın açıklamaları eminim kendi partisi içerisinde de bir takım eleştirilere maruz kalmıştır.
Evet bir sorunu dile getirme başka, ama o sorunu dile getirirken, insanları çileden çıkaracak bir vasıta olarak kullanmak başka.
Emine hanım tam da bunu yapıyordu. Her açıklamasında muhattaplarının akıllarını başlarından almayı çok iyi beceriyordu.
Sayın Başbakanın bir yıldan beridir sürdürdüğü açılım politikasını en çok yerden yere vuranlardan birisi idi Emine hanım.
Hele bir defasında kahkahalar atarak "ne açılımı? açılım, maçılım yok, her şey bitti, bundan sonra muhattap İmralı’dır, Kandil’dir, Sayın Öcalan’dır dediğinde, gerçekten tüm kamuoyu küçük dilini yutacak hale gelmişti.
Çünkü kendisi DTP nin eş başkanlığını yapıyor ve Partisi Parlamentoda guruba sahip. Parti hakkında kapatma davası var. Bu açıklamaların tek bir amacı olabilir, ne yapın edin, bizi kapatın.(diye algılanmaya sebebiyet veriyordu)
Bu beyanlar Anayasa Mahkemesi tarafından çok fazla dikkate alınmadı. Çünkü Anayasa Mahkemesi verdiği kararında,kimi parti yöneticilerinin siyasi partilerin kapatılmasını gerektirecek ağırlıktaki beyanlarının, kendilerine dava açıldıktan sonra yapıldığını, o nedenle bunları dikkate almadıklarını ifade etti ve bu siyasi oluşumun Parlamentoda gurup kurmayı zorlaştıracak bir karara imza atmadı. Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki, DTP den iki değil de 3 kişinin Milletvekilliği düşürülse idi, bir daha gurup kurmaları gerçekten imkansızdı.
DTP kapatılınca her yerden çeşitli sesler çıkmaya başladı. O gürültü patırtı içerisinde Ahmet Türk bey, ben şahsen maruz kaldığım durumun, Milletvekillerimiz için de aynı sonucu doğuracak yöne evrilmesini istemiyorum, bunları benimsemiyorum, ancak bu benim şahsi görüşümdür, Diyarbakır’a gideceğiz, arkadaşlarımız ile görüşeceğiz ve bir karar vereceğiz dedi.
Ben o süreçte, aman Parlamento’dan ayrılmayın, bunu yaparsanız, demokrasiye olan inancın kaybolmasına sebebiyet verirsiniz. Yeniden gurup kurma imkanınız var.Sorunları parlamenter zeminde çözmek istediğinizi her fırsatta vurguluyorsunuz, bu imkan elinizden kaçmamış iken, sinei millete dönmek niye? Milletin sinesinde sesinizin daha gür çıkacağını mı düşünüyorsunuz,bundan sonra sandık mandık yok, seçimlere katılmak ta yok diyorsanız, ona bir şey söyliyemem, ama yeni bir partinin çatısı altında kısa sürede arkadaşlarımız toplanacaktır diyorsanız, ki öyle,sakın bunu yapmayın, ama yeni kuracağınız partinin başına da kanaatimi söylüyorum, Emine Ayna hanımı getirmeyin dedim.
Evet öyle oldu.
DTP liler istifa edip, sinei millete dönmediler.
Yeni bir parti kurarak yollarına devam ettiler.
Emine hanımı eş başkanlığa getirmediler.
Bu günlerde de BDP lilere yanlış yapmayın, Anayasa değişikliğinde olumsuz oy kullanmayın, 12 Eylül’ün ekmeğine yağ sürmek size kalmamış, Halk içerisindeyim, sizin jargonunuzdaki bir partinin olumsuz oy vermesini millet kabul etmiyor, onlar olumsuz oy verseler de biz bu değişikliğe Türkiye’de en büyük desteği vereceğiz, oylarımız aynı yönde olsa daha iyi değil mi, BDP liler hayır ,biz evet dersek halleri nice olur, Mehmet Hayri Durmuş’u hatırlayın,Felat Cemiloğlu’nu,Selim Dindar’ı hatırlayın ve oyunuzun rengini ona göre tayin edin, CHP ve MHP nin teknesine su taşımak size kalmamış diyordum.
İlk oylamalar sırasında BDP liler CHP gibi meclisi terkederek biz "YOKUZ" dediler. Sen yoksan kimse seni tabiiki zorla var edemez.
Ama dün akşam 5 BDP li siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran 8. maddeye evet oyu verdi. Anayasa değişiklik sürecinin içerisine düşmesi muhtemel büyük bir handikaptan kurtulmasına yardımcı oldular.
Bu değişiklik teklifinin diğer kritik maddelerinde de artık aynı sağduyuyu gösterecekleri ortaya çıktı.
BDP lileri bu Demokratik tavırlarından ötürü tebrik ediyorum.
Ne onlar ve ne de demokratik olgunluğa sahip başkaları, benim rastgele bir şey söylemediğimi, yağ mağ çekecek halimin olmadığını, iki yüzlülüğün semtime yanaşmadığını bilirler.
Evet diğer günlerde de yazdım. Bu değişiklik teklifinde BDP nin arzuladığı hususlar olmayabilir. Ama getirilen değişiklik teklifinde karşı oldukları maddeler neler ki?
Hiç.
O açıdan önümüzdeki günlerde daha fazla olumlu oy kullansınlar ve dönüp Diyarbakır’a sorsunlar, iyi mi yaptık, yoksa kötü mü?
Diyarbakır’lılar hangi yasağa evet demiş ki, buna evet desin.
Rusların çok hoşuma giden bir ata sözleri var. Akıllı insanlar sorunların içerisinden çabuk çıkmasını bilirler, ama irfan sahibi kişiler o problemlerin içine düşmezler bile.