BU DEFA SARKO TÜY DİKTİ.
26 Ağustos 1789 ihtilali öncesinde Fransa Elyesse Sarayında gününü gün eden Kraliçe Mari Antiuvanet halkın ekmek bulamadığı yolundaki şikayetleri üzerine, ekmek bulamıyorlarsa, pasta yesinler diyordu.
Kilisenin desteği ile yıllar yılı halk üzerinde tahakkümünü devam ettiren Fransız Krallığı, har vurup harman savurarak yaşamını sürdürmüştü.
Halkın ekmek bulamayışına Kraliçenin verdiği cevap, bugün dahi egemenlerin durumunu izah eden en manidar cümlelerden birisi olarak karşımızda duruyor.
Kraliçe Mari Antiuvanet Elyesse sarayında dalgalı saçlarını estire estire geziyor, tuvalet kültürünün olmadığı bu mekanda, ihtiyaç hissettiği yere defi hacet ediyor, kazuratın kendisine ait olduğunun bilinmesi için de her defasında saçından bir tüy çekerek üzerine dikiyordu.
Fransızlar bu alışkanlıklarından hala vazgeçmiş değiller.
Birinci dünya harbinde Ermeni Vatandaşlarımızı kışkırtmayı kendilerine vazife bildiler. Onlarla Adana, Antep hattında Osmanlıyı yıkıma uğratmak için canla başla savaştılar. Fakat Anadolu İnsanının, Nene Hatunların, Şahin beylerin dillere destan mücadelesi sonucu geldikleri gibi kaçarken, bizim Ermenilere de ne haliniz varsa görün dediler.
Mersin Limanından gemilere doluşan Fransızlar, Ermenilerin yalvar yakar bizi de alın isteğine cevap bile vermediler.
1789 tarihinde ilan etmiş oldukları İnsan Hakları beyannamesindeki o çok güzel kuralları, sadece kendi insanları için istediklerini bu eylemleri ile ortaya koydular.
Fransa Cumhurbaşkanı Yahudi Sarkozy, kendi ülkesine yerleşmiş olan 300-500 bin Ermeninin oyu için, tarihin derinliklerinde yer alan ve çok önemli yer tutan Osmanlı/Türkiye/, Fransız ilişkilerini bir anda dinamitlemekten geri kalmadı.
Hatırlarsanız bu Sarko, Cumhurbaşkanlığı seçimine girdiği zaman, Fransızların Milliyetçi duygularına hitap etmiş ve Avrupa Birliğini bir Hıristiyan kulübü olarak gördüğünü ifade etmekten geri durmamıştı.
Bu bağlamda yapmış olduğu açıklamalarda, Türkiye’nin bir İslam Ülkesi olarak, söz konusu birlikte hiçbir zaman yeri olmadığını açıklamıştı.
Son 10 yıldan beri de Sarko, bu düşüncelerini ifade etmekten hiç geri durmadı.
Bir Yahudi ailesinin çocuğu olan Sarko,Türkiye’nin İsrail’e One Minute çaktığı günden beri, intikam peşinde idi.
Fransız Parlamentosundan geçirmiş olduğu 1915 tehcirini suç saymayı inkar edenlerin 1 yıl hapis ve 45 bin Euro para cezası ile cezalandırılmasını öngören kanun hiç kuşkusuz Sarkonun desteği ile çıktı.
Kendi ülkesi ile hiçbir ilgisi bulunmayan, ülkesinin siyasi geçmişini alakadar etmeyen bir konuda, ben senin iddia ettiğin gibi düşünmüyorum, demeyi suç haline getirdi.
Oysa Fransız yurttaşları Bastil Hapishanesi basarak siyasi tutukluların serbest kalmasını sağladıklarında, dünyaya çok önemli mesajlar vermişlerdi.
Danton, Robespiyer, Jan Jack Rousseau gibi Fransız düşünürlerinin büyük mücadeleleri sonucu gerçekleşen devrim sonrasında kabul edilen İnsan ve Yurttaş Hakları evrensel beyannamesi ile Fransa, insan hak ve özgürlüklerinin vazgeçilmez hür ülkesi olarak kabul edilmişti.
Söz konusu beyannamenin kabulünden 223 sene sonra Sarko’nun idaresindeki Fransa, bağnaz Fransız Krallığı dönemine geri döndü.
Böylece hem Fransa Anayasasına ve hem de AB liği muktesebatına aykırı olan bir yasayı hayata geçirdi.
Hür düşünce sahiplerinin idol ülkesi olan Fransa, düşünceyi açıklamayı suç haline getirdi.
Şimdi Fransada hiç kimse 1915 olaylarını tartışamaz, tartışsa bile olayı soykırım olarak görmeyenler, fikirlerini açıklayamaz hale geldiler.
BU KONUDA FRANSA DÜŞÜNCE AÇIKLAMASINI SUÇ SAYAN İLK AVRUPA ÜLKESİ OLDU.
Fransa Anayasasının temel dayanağı olan 1789 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin maddelerine bakıldığında; özgürlükten, doğal, dokunulmaz insan haklarından, başkalarına zarar vermeden istediğini yapabilmekten, eşitlikten, hiç kimsenin inançları sebebiyle sorumlu tutulamayacağından, inançların ve düşüncelerin serbestçe dışa vurmanın engellenemeyeceğinden söz ettiği görülecektir.
Oysa kabul edilen bu yasa ile durum, bizdeki tüfek çatılacak çat mantığının bir başka versiyonu olarak ortaya çıktı.
Şimdi Fransa’da herkesin yırtınarak, 1915 yılında Osmanlı Ülkesinde Soykırım olmuştur diye avazı çıktığı kadar bağırma hakkı var.
Ama böyle düşünmeyenlerin, ilgilisine Delinin Zoruna Bak deme hakkı yok.
Sarko Tüy dikti.