BU "İLENÇ" SENİ DE VURACAK

Peygamber ahlaklı olmak,
Peygamber edepli olmak,
Peygamber merhametli olmak,
Peygamber gibi cömert olmak,
Peygamber gibi ümmetine sevdalı olmak,
Peygamber ilmine,
Peygamber hilmine sahip olmak,
Peygamber gibi dürüst olmak,
Peygamber gibi emin olmak,
Peygamber gibi güvenilir olmak,
Peygamber gibi sözünde durmak,
Peygamber gibi vaadini yerine getirmek,
Peygamber gibi hizmet etmek,
Peygamber gibi adil olmak,
Peygamber gibi merhamet sahibi olmak,
Peygamber gibi şefkat göstermek,
Peygamber gibi insanları görüp gözetmek,
Peygamber gibi "Ümmeti,Ümmeti" diyebilecek karektere yükselmek,
Peygamber gibi çocukları sevmek,
Peygamber gibi hanımlara şefkat ve merhamet göstermek,
Peygamber gibi hilkaten zayıf bu insanlara ömrü boyunca bir fiske bile vurmamak.
Peygamber gibi misafirperver olmak,
Peygamber gibi zayıfı gözetmek,
Peygamber gibi mazlumun yanında olmak,
Peygamber gibi zorbalara karşı çıkmak,
Peygamber gibi müstakim olmak,
Peygamber gibi davasından bir adım geri atmamak,
Peygamber gibi dünya metaına milim kıymet vermemek,
Peygamber gibi sabırlı olmak,
Peygamber gibi abid olmak,
Peygamber gibi aldatan, aldatılan olmamak,
El hasıl Peygamber gibi, Hasbunallah ve Ni’mel Vekil, Nimel Mevla ve Ni’mennasir-Ben yalnız Allaha dayanırım, o ne güzel mevladır , ne güzel yardımcıdır- diyebilecek ruh dinginliğine sahip olmayı kim istemez.
Bir gün Sayın Bir Bakan, konuştuklarımın doğru olduğunun sonradan anlaşılması üzerine, yanıma gelmiş, Muhammedül Emin gibi bir adamsın demişti.
Ben o söz üzerine Sayın Bakana "Efendim benzetilmekten hoşlandım, ama o kıratta bir insan olmamın mümkün olmayışından ötürü söylenen bu sözden aynı zamanda Utandım, kimse onun yerini tutamaz, çünkü Cenabi Allah(c.c)  Peygamberimiz için bir kudsi hadiste "levlake levlak, lema halektül eflak-Ey nebi sen olmasaydın ben bu alemleri yaratmazdım" biçiminde bir hitapta bulunduğunu İslam Kaynakları söz eder.
Evet hepimiz Peyagmberimiz Efendimizin sahip olduğu hususiyetlere ulaşmak için, elimizden gelen gayreti gösteririz ve bu uğurda belki bir takım makamlar da elde ederiz. Fakat hangi mertebeye gelir isek gelelim, biz O olamayız.
Çünkü O son Peygamberdir,
O Allah’ın en sevgili kuludur.
Çünkü O , Allah(c.c) ait olan Rahman ve Rahim sıfatları ile tavsif edilmiştir.
İnsan Hz.Peygamberin bütün güzel yönlerini almak için gayret gösterse ve yukarıda değindiğimiz üzere kimi kazanımlar elde etse de, hiçbir zaman O’nunla mukayese edilemez.
Edilmemesi gerekir.
Kimi kendini bilmezlerin düştükleri hatayı, bir  siyasi parti temsilcisinin TBMM sine taşıyarak, o yönden Sayın Başbakanı ve İktidar partisini yaralama sevdası, gerçekten büyük hata, hatta büyük ayıptı.
Ve belki de büyük bir günah işlendi Osman Durmuş tarafından.
Osman Durmuş yaptığı hatanın bedelini maddi ve manevi açıdan çok ağır ödeyecektir.
Partinin bir il başkanının sevgisini abartarak Başbakana Peygamberlik benzetmesi yapması, elbette kabul edilemez.
Ama Osman Durmuş’un, o il başkanı öyle benzetti, madem öyle,bir Peygamberin başı örtülü eşi nasıl Askeri Hastahaneye alınamaz, yönündeki "istihzai-Alaycı" söylemi,İslama ve Müslümanlara büyük hakaret oldu.
"Hassasiyetleri kaşıyan" merdi kipti, şecaaat arzedeyim derken, sirkatini (Kıpti erkekleri yiğitliklerini anlatırken, yaptıkları hırsızlıkları ifade ederlermiş)ortaya koydu.
İşin bu yönünü kimse görmüyor, Sayın Başbakan ve eşi basamak yapılıp, İslama ve Müslümanlara hakaret ediliyor.
Bir Askeri Hastahane kapısında İslam ve Müslüman hakarete maruz kalmış ise veya hakarete maruz kalacağı açık açık ifade edilmiş ise, bundan sen nasıl gurur duyarsın.
Bu senin de derdin değil mi?
Kamuoyunda başörtüsü yasası olarak lanse edilen , Anayasa’nın 10 ve 42.maddelerinin değiştirilmesi ile ilgili kanunda senin de olumlu oyun yok mu?
Demek siyaset için, Peygamber de, onun getirdikleri de bu beyin umurunda değil. Ben siyasetimi yaparım ve buradan çıkaracağım ekmeğe bakarım.
Bizim buralarda bir söz var. Yemin ederken, ekmek çarpsın, gözüme dizime dursun derler.
Osman efendiyi, Allah "Peygamber" çarpmasa, bilsin ki, yediği ekmek çarpacak.
Maddi açıdan Partisi , önümüzdeki seçimler sırasında yaptığı kasıtlı hakaret sebebiyle büyük eleştiri alacak, manevi açıdan Allah, Peygamber, İslam ve Müslümanların "ilencine" maruz kalacak.