BUNLAR HEP BİR MİLLET

Askerler bugüne kadar Anayasa değişikliğine ilişkin olarak görüş açıklamadılar. Onların görüşlerinin ne olduğunu sandıklar açıldığı zaman göreceğiz. Umarım dilerim bir çok kişinin düşündüğü tarzda  hayır oyları büyük yoğunlukta sandıklardan çıkmaz. Çünkü DİYARBAKIR da kendileri ile görüştüğümüz önemli basın kuruluşlarının temsilcileri, burada sandıklardan hayır oylarının nisbeti çok az olacak, o da Asker ailelerinin oturuğu yerler olur dedi. Umarım böyle bir durum gerçekleşmez.

Yarsavcılar zaten çoktan hayır cephesinde yer aldılar. Kendi mensubu olan kişilere elinizden geldiğince oyların renginin kahverengi olması için gayret gösterin diyorlarmış. Ama bu arada dur durak bilmeden HSYK ya seçilecek yeni kişilerin belirlenmesi için de kulis faaliyetlerini en üst seviyede götürüyorlarmış. Adamların uyanıklığına bakın.

Bu sabah yazımı yazmak için gazeteye geldiğimde, olaya tanık olan bir arkadaş, "ağabey gözlerimle görmeseydim inanmazdım. Dün akşam seyrantepede guruplar halinde gençler dükkan, dükkan, ev ev gezip halka sandıklara gitmeyeceksiniz, aksi takdirde başınıza gelecek olanlardan biz sormlu olmayız" diyorlarmış.

Ben insanların siyasi tercihlerine hiçbir zaman bir şey söyleyemem. İster evet oyu verirler, ister hayır oyu, isterlerse de oylamaya katılmaz, BDP nin yaptığı gibi oylamayı boykot ederler. Demokrasi budur. Ama bunun dışına çıkılan, özellikle insanların sandığa gitmeleri halinde hayatlarının tehlikede olacağına vurgu yapılan hareketler hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkı zorla, baskı ile bir şey yapmaya veya bir şeyi yapmamaya yönelten hareketler bir bumerang gibidir, döner dolaşır sahibini vurur, bunun unutulmaması lazım.

Sorarım Allah aşkına halka "sandığa giderseniz, sonunuz iyi olmaz " diyenler hangi hakla bu işi yapıyorlar.

Efendim biz size önderlik yapıyoruz, sizin hak ve menfaatlerinizi koruyoruz, o açıdan bizim sözlerimize uymanız lazım gibi teraneleri bu millet çok gördü.

Daha önce bu tür lafların getirilerinden çok götürülerinin ne olduğunu bu insanlar biliyor.

Askeri ihtilalleri yapanlar halka ilk söyledikleri söz "sizin hak ve menfaatlerinizi korumak için yola çıktık. sizi sömüren, sizin demokrasiden, insan haklarından mahrum kalmanıza sebep olan yönetimlerden kurtarmak için harekete geçtik" dediler. Ama sonrasında bu halkın, zorbalıkla, silahla, tedhiş ile gelen yönetimlerden çekmediği kalmadı. Başbakanlarının, Bakanlarının asılmasına şahit oldu. Deniz Gezmiş,Yusuf Aslan, Hüseyin İnan misalinde olduğu gibi binlerce genç idam sehpalarından geçirildi. Onbinlerce faili meçhul cinayet işlendi. Diyarbakır cezaevinde insanlara ..k yedirildi.

            ŞİMDİ BU DURUMUN DÜZELTİLMESİ İÇİN ATILAN ADIMLARA "SANDIĞA GİDERSENİZ BAŞINIZA GELENLERİ GÖRÜRSÜNÜZ" BİÇİMİNDE TEHDİTLERLE ENGEL OLMAYA ÇALIŞILIYOR.

ASKERİ VESAYET REJİMLERİNİN BU HALKIN BAŞINA GETİRDİKLERİ İLE HALKIN DEMOKRATİK BİLİNCİNİN GELİŞMESİNE ENGEL OLMAYA ÇALIŞAN VE OY SANDIKLARINI BOYKOTA ÇAĞIRANLAR ARASINDA ZERRE KADAR FARK YOKTUR.

NASIL DA EL ELE VERMİŞLER GÖRÜYORMUSUNUZ.

Efendim getirilen Demokrasi paketinde Kürtler için bir şey yokmuş.

DEMOKRASİNİN KÜRTLERİ TÜRKLERİ Mİ OLURMUŞ.

İNSAN HAKLARINDA YAPILAN HER TÜRLÜ İYİLEŞTİRME KÜRTLERİ DE KAPSAMAYACAK MI.

Hiçbir çocuk aç ve açıkta kalmayacak, çocuklar için pozitif ayırımcılık uygulanacak, kadınlar için getirilen yeni yasal düzenlemeler eşitlik ilkesine aykırılık gerekçesi ile engellemeyecek... bunlardan Kürt çocukları veya kadınları istifade edemez diye bir hüküm mü var pakette.

Bu ülkede 17 binden fazla faili meçhul cinayetten söz ediliyor.

Faili meçhuller bitsin diye yıllar yılı Diyarbakır insanı bağırıp durdu.

O faili meçhul cinayeleri irtikap edenlerin ordu,  özellikle Jandarma olduğu söylendi.

Fakat o kişilere,Askerlerin kimlikleri itiariyle ancak askeri MAhkemelerde yargılanmaları ilkesi bulunduğundan, kimse dokunamadı.

Ama işte Anayasanın 145.maddesinin değiştirilmesi suretiyle artık Askerlerin ülkenin birlik ve bütünlüğü gibi , çeteleşme gibi, darbe yapmak, ihtilal girişiminde bulunmak gibi eylemlerinden ötürü

Askeri Mahkemelerde değil, sivil mahkemelerde yargılanmaları söz konusu olacak.

Ve hiç kuşkunuz olmasın, faili meçhul cinayetlerin işlenmesine sebep olan insanlar Yargı önüne çıkacak.

BÖYLE BİR DEĞİŞİKLİK HERKESTEN ÇOK KÜRTLERİ İLGİLENDİRİYOR.

BU DEMOKRASİ PAKETİNİN OYLARIMIZ İLE GEÇMESİNDEN SONRA, EVLATLARINI FAİLİ MEÇHULE KURBAN VEREN ANNE BABALAR YARGI ÖNÜNDE İLGİLİLERİNDEN HESAP SORACAK, GÖRECEKSİNİZ, BİNLERCE FAİLİ MEÇHULLERDEN HESAP SORAN MADDİ MANEVİ TAZMİNAT DAVALARI İLE CEZA DAVALARI BİRİBİRİNİ İZLEYECEK.

Kürt Anne ve Babalar bu hakları kullanmayı ellerinin tersi ile gerisin geriye mi itecekler... Hiç olacak şey mi?

Ramazan Akgün anlatıyor. Beni iki tane kurt köpeğinin bulunduğu bir odaya koydular. Odaya girer girmez korkumdan bir köşeye sindim ve iki elimi başımı, yüzümü korumak için yıldız böceği hali denilen duruma getirerek, bir köşye sindim. Artık köpeklerin beni parçalamasını ve ölümümü bekliyordum. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum, birden ıslak bir et parçasının üzerimde gezindiğini hissettim. Gözümü hafifçe araladığımda, kurt köpeklerinin beni "merhametlerinden" yaladığını gördüm.

bu insanın Kürt veya Türk olması neyi değiştirir. Ramazan Akgünlerin hesabını soracak basirete ulaşmadıktan sonra kimse hiçbir Kürdün hakkını savunamaz.

Bahçeli de dün Tokat'da idi. O da DEMOKRASİ PAKETİNİN GEÇMEMESİ İÇİN İNSANLARA ELLERİNİN TERSİ İLE TOKAT ATMALARINDAN SÖZ EDİYORDU.

ASKERİ İHTİLAL REJİMLERİ ,YARSAV, BDP,MHP,CHP nin İTTİFAK ETTİĞİ KONUYA BAKIN.

BUNLARIN HEPSİ BİR MİLLET VE DEMOKRASİYE KARŞI.