BUNLARLA OLMAZ CHP YE İYİ BİR HUKUKÇU LAZIM

Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında şunları söyledi:
"İçişleri Bakanlığının özel kaleminden bakanın koruma müdürü Kırıkkale Belediye Başkanı'nı arıyor. Bu görüşme 134 saniye sürüyor. Aynı akşam 14.10.2009'da saat 22:22:35'de yani üç saniye sonra. Kırıkkale Belediye Başkanı hemen telefona sarılıyor Mustafa Çelik'i arıyor. Asıl fail o. Veli Korkmaz Mustafa Çelik'e "üstadım" diye sesleniyor. Veli Korkmaz acele bana ev telefonunu ver, diyor. Ve sabit telefondan Mustafa Çelik'i arıyor. Mustafa Çelik arama kararını İsmail Karahan'a bildiriyor.
İçişleri Bakanı'nın koruma müdürü, gecenin o saatinde saniyelerle, dakikalarla açıkladığım telefon trafiğini yapıyor. Bu yapı demokrasiye yakışmıyor. Bu tüyü bitmemiş yetimin cüzdanına tüy dikmek demektir. Köstebek Beşir Atalay'dır."
Kılıçdaroğlu konuşmasında, "Bir İçişleri Bakanı arama yapılacağını kimden öğrendi" diye sorup yanıtını da verdi: "Herhalde emniyetten öğrendi."
Bu açıklamayı televizyondan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ağzından dinlediğimde, bunlar hepten kafayı yemiş diye düşündüm. Ardından ya bunların hukukçuları yok mu? Bu telefon trafiğinden dönemin İç İşleri Bakanı Beşir Atalay beyi suçlayacak ve onun köstebek olduğunu ortaya koyacak nasıl bir sonuç çıkarıldı? Kemal beye bunları çık tüm dünyanın gözü önünde anlat diye kim söyledi?
Şimdi bakın Sayın Bakanın koruma müdürü Kırıkkale Belediye Başkanını aramış olabilir, Başkan Veli Korkmaz aynı gün Mustafa Çelik’i, o da İsmail Kahraman’ı aramış olabilir. Ancaaaaak, Sayın Kılıçdaroağlu İç İşleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürünün Kırıkkale Belediye Başkanını hangi gün, hangi saatte, Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz’ın Mustafa Çelik’i aynı gün hangi saatte aradığına dair bilgileri veriyor ama, dikkat ederseniz Mustafa Çelik’in , İsmail Karaman’ı araması ve arama saati ile ilgili bilgi vermiyor. Bu son cümleye cümle alemin dikkatini çekerim. Mustafa Çelik’in İsmail Karaman’ı ARAMASI ve ARAMA SAATİ ile ilgili bilgi yok Kılıçdaroğlunun açıklamalarında.
Birde bu açıklamalarda ismi geçen kişilerin biri birleri ile olan konuşmalarının içeriği hakkında bilgi maalesef yok. Bu durumda da Sayın Kılılçdaroğlunun verdiği bilgilerde büyük kesintiler ortaya çıkıyor.
İsterseniz hukuki açıdan oluşan açıkları şöyle maddeler halinde sıralayalım ve Sayın Bakanın kendilerinin o meşum deyimi ile köstebek olma ihtimalinin sıfır olduğunu ortaya koyalım.
1-Kırıkkale Belediye Başkanı ile konuşan Sayın Bakan değildir.
2-Sayın Bakanın korumasının Belediye Başkanını niçin aradığı soruşturma ile ortaya çıkarılmamış ve bu yönde ifadesine başvurulmamıştır.
3-Bu durum, yürütülen soruşturma işleminde önemli bir eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır.
4-Kırıkkale Belediye Başkanının Mustafa Çelik ile olan konuşmalarının mahiyetinin ne olduğu, soruşturma konusu olmuş ise bu bilgilerin nelerden ibaret bulunduğu kamuoyu ile paylaşılmamıştır.

5-Konuşma tapelerinin içeriğinden Kanal 7 sahiplerinin, Deniz Feneri davasından ötürü işyerlerinde ve evlerinde arama yapılacağı hususunda arama kararı çıkartıldığı yönünde Kılıçdaroğlunun verdiği herhangi bir bilgi yoktur.
6-Kılıçdaroğlu’nun esas fail dediği Mustafa Çelik’in İsmail Karaman’ı aynı gün aradığı konusunda bilgi verilmemiştir.
7-Soruşturmasında gizlilik kararı verilen dosyayı, Kılıçdaroğlunun ele nasıl geçirdiği belli değildir. O, bu hareketi ile soruşturmayı yürüten kamu görevlilerinin tamamını zan altında bırakmıştır.
8-Durum Kemal Kılıçdaroğlunun verdiği bilgiler ile sınırlı ise, CHP sini ve Kemal Beyi yüklü tazminat ve ayrıca Kemal Beyi hakaretten ötürü ceza davası beklemektedir.