BURASI MUŞTUR
Havada bulut yok bu ne dumandır
Mahlede ölen yok bu ne figandır
Şu yemen elleri ne de yamandır
Ano yemendir, gülü çemendir
Giden gelmiyor acep nedendir
Burası Muştur yolu yokuştur
Giden gelmiyor acep nedendir.
Kışlanın önünde asker sesi var
Bakın çantasında acep nesi var
Bir çift kundurayla bir de fesi var
Ano yemendir, gülü çemendir
Giden gelmiyor acep ne iştir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın Kurtuluş Savaşı sırasında Yemende şehit düşen vatan evlatlarını ziyareti sırasında, iki Yemenli Öğrencinin duygulu sesleri ile Yemen türküsünü söyledikleri sırada, Sayın Cumhurbaşkanımız gözyaşlarını tutamaz iken, ben de tevafuk eseri Muş’ta DSİ misafirhanesinde idim.
Odamın penceresinden Muşu çevreleyen dağlara bakıyordum.
Muş’un sessizliği, odamın sessizliği, karlı dağların sessizliği, gündüze gurup eden "batan" güneşin sessizliği, Yemenli iki kız öğrencinin yanık sesi ile allak bullak oldu.
Cumhurbaşkanımızın gözyaşları tarihteki mümtaz yerini aldı.
Bu Türkü söylendiği zaman ne yapılır ise, ben de onu yaptım, Sayın Cumhurbaşkanımıza eşlik ettim.
SAYIN BAŞBAKANIN ORTADOĞU GEZİSİ
Sayın Cumhurbaşkanımız Yemen ellerini arşınlarken, Sayın Başbakanda Ortadoğu ülkelerini iş adamlarımız ile ziyaret ediyorlardı.
Sayın Başbakan Kuveyt’te, Doha’da, Katar’da iş adamları ile seyahatlerini sürdürüyor.
Seyrettiğim televizyon kanalı önce Sayın Başbakana takdim edilen"İslamın Yüksek Şahsiyeti Ödülünün" görüntülerini verdi.
İşin doğrusu çok gururlandım.
Yıllarca aramıza mesafe koyduğumuz bizim insanlarımız ile yeniden buluşmanın güzelliğine doymak mümkün değildi. Bu duyguyu bire bir yaşayan Türkiye ekibindeki insanlar neler hissetmişlerdir, Allah bilir.
Sayın Başbakan buralarda yaptığı konuşmalarda, Kıbrıs’ta, Kudüs’te, Filistin topraklarında, Gazzede ve Irak’ta haysiyetimiz ile oynanacak ve biz buna ses çıkartmayacağız, öylemi? Derken bütün milletin izzeti şerefine tercümanlık yaptı.
Biliyorsunuz Irak’ta ABD nin yapmış olduğu vahşetin yeni görüntüleri ortaya çıktıkça, tüylerimiz diken diken oluyor.
Daha geçen gün ABD askerlerinin bir köye yerleştirmiş oldukları bombaların patlatılması olayının görüntüleri verildi. Yukarıda atılan bir bomba, önce bulunduğu mekanda büyük bir patlamaya sebep oluyor, ardından aynı mekanda ardı ardına patlamalar meydana geliyor ve tamam bitti dediğiniz anda, köyün dört bir yanından yaygın patlamalar görülüyor ve köy yerle bir oluyor.
Olayı ABD askerleri Vaaoov sesleri ile ve gülerek seyrediyorlar.
Sanıyorum, Sayın Başbakan bu görüntülerin ortaya çıkması üzerine Kuveytte yaptığı konuşmada, Filistinde, Kudüste, Kıbrısta, Irakta, Mavi Marmarada akla hayale sığmadık katliamlar işlensin ve biz buna sessiz kalalım öylemi, hayır kim susarsa sussun, biz susmayacağız demek gereği duydu.
Sayıları nerede ise 60 ı bulan Müslüman Ülkelerin biri birlerine destek olmaları, ekonomik güçlerini birleştirmeleri halinde kendi kendilerine yeteceğini, her türlü teknolojiyi üretecek kapasitede olduklarını, böyle bir birlikteliğin gerçekleşmesi halinde dünyada yeni güç odağının İslam alemi olacağını söyler iken, hiç de abartmıyordu.
Üstat Bediüzzamanın dediği gibi "Şu istikbal inkilabatı içinde en gür sada İslamın Sadası olacaktır" sözü gerçek mi oluyor ne?