CEVABINI BİLMEDİĞİN SORULAR

Cevabını bilmediğin soruyu sormayacaksın.

BDP Genel Başkanı Uludere olayı ile ilgili olarak Sayın Başbakan için aynen şunları söylemişti.

“Söyle bakayım,  Uludere saldırısı  öncesinde sen o görüntüleri izledin mi, izlemedin mi? Sana siviller içerisinde örgüt mensupları da var ne yapalım diye sorulduğunda, hiç fark etmez vurun dedin mi demedin mi” diye sormuştu.

Sayın Başbakan bugünkü gurup toplantısında işte bu sorulara cevap verdi ve “Siyasetin limanı ahlaktır. Yalan, iftira ve hakaret siyasetin bir unsuru olamaz. Şiddetle buna karşı çıktık, çıkıyoruz. BDP Genel Başkanı hakkımda bir iddia ortaya attı. Güya, Uludere’de operasyon bana sorulmuş, '50 kişilik grup var, ne yapalım?' denilmiş. Ben de 'Neye mal olursa olsun vurun' demişim, külliyen yalan ve iftiradan ibaret bir beyandır. Bunlar 5 koyunu güdemez, kaybedip dönerler. Tenha bir yerde kesip kebap yapma yoluna giderler. Bu iddialarda cahillik, şark kurnazlığı var…

Bunlara talimat dağdan geldiği için böyle yapıyorlar. Biz sizi siyasi olarak muhatap aldık. Siz İmralı’dan emir gelmeden adım atamıyorsunuz. Biz sadece halkımıza sorar, halkımızdan aldığımız yetkiyi kullanırız.

Terör örgütleriyle mücadele eder, siyasi temsilcileriyle de müzakere ederiz. Kim illegaliteye bulaşırsa kim hak-hukuk tanımazsa yargı gereğini yapar. Terör olduğu sürece terörle mücadele kesintisiz sürecektir. Terörle etkin bir şekilde mücadele etmeyi sürdüreceğiz”  diye cevapladı.

Selahattin bey  sormuş olduğu bu soruya Başbakanın muhakkak cevap vereceğini biliyordu. Zira o sadece soru sormamış, aynı zamanda Sayın Başbakanı büyük bir itham ile karşı karşıya bırakmıştı.

Bu durumda da Selahattin beyin elinde bu manada çok ciddi bir delilin olması gerekirdi. Elinde böyle bir delil olduğu halde açıklama yapan Selahattin Beyin  Sayın Başbakanı ilzam eden konuşmanın bölgede bir çok yerde BDP nin önünde bulunan Ak Parti için gerçekten büyük bir yıkım olacağı kuşkusuzdu.

İşin doğrusu ben de Ak Partinin bugün yapılan gurup toplantısını dikkatle izlemeyi görev bildim.

Dakikalar ilerledikçe heyecanım arttı. Acaba bu yönde bir açıklama gelmeyecek mi diye.

Ama Sayın Başbakan, Uludere olayı ile ilgili olarak yukarıda kısa metnini verdiğim ve BDP yi gerçekten zora sokan açıklamayı yaptı. Ve BDP eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın beyanının gerçekleri yansıtmadığını, hatta bunun da ötesinde yalan ve iftira olduğunu söyledi.

Peki Selahattin bey neye dayanarak Sayın Başbakanı ilzam eden böyle bir açıklama yaptı?

Acaba işleri karıştırmak isteyen birileri Selahattin Beyin kulağına bir şeyler mi fısıldadı? Ergenekon taifesi yine insanları bir o yana bir bu yana mı yatırmaya başladı. Bir insana her duyduğunu inanması günah olarak yeter. İşte o yüzden cevabını bilmediğin soruyu sormayacaksın.

                                   MUHATTAPLIK KONUSU

Sayın Başbakanın gurup konuşmasına BDP lilerin verdiği gol pasları damgasını vurdu. Böyle kalırsa Başbakan 3-0 galip geldi.

Ama bu arada BDP lilerin muhatap alınmadığı, ötelendiği, itelendiği yolundaki iddialarına  da, Sayın Başbakandan cevap geldi. Örgüt ve uzantıları ile hukuk ölçüleri içerisinde mücadelenin süreceğini, ancak bunların tesirinden kurtulmuş bir BDP ile , ülkenin sorunlarının çözümü bakımından görüşmelerin devam edeceğini umduğunu beyan etti Başbakan. Bir bakıma Anayasa çalışmalarında BDP ye olan ihtiyacı vurguladı. Ortaya çıkan bu ihtiyacı kimsenin elinin tersi ile itmeye hakkı olmadığı ikazını yaptı diye düşündüm.

Ben bu beyanı, BDP nin bu ülkenin gerçeklerinden birisi olarak kabul gördüğünü ve BDP ye ihtiyaç bulunduğunu göstermesi bakımından çok önemsedim.

İmralıdan gelen insanı irrite eden sert açıklamalar, barışçı ve akil adam söyleminin sahipleri olan BDP li Ahmet Türk ve Osman Baydemir’i susturmuş olsa bile, Selahattin beyin bu ekolün bir insanı olarak konuşmaya devam etmesi önemlidir. Ama onun da her kulağına üfürüleni ulu orta ifade etmemesi ve söylenenleri aklının süzgecinden geçirdikten sonra sahneye sürmesi gerekir. Aslında Selahattin Bey her söylenene inanan bir insan değildir, böylesine önemli bir konuda niye bu yanlışı yaptı,doğrusu merak ediyorum.

                        IRAK SAVAŞINA MÜDAHİL OLMA/MA

Sayın Başbakan dünkü gurup toplantısında, tüm hazırlıklar yapıldığı halde Irak Halkının istememesi sebebiyle Irak savaşın müdahil olmadıklarını da anlattı ve Türkiye’nin bu konuda komşularının isteklerini ne kadar önemsediğini ifade etti… Bizim işlerimiz başımızdan aşkın, başka ülkelerin iç işlerine müdahalemiz hiçbir zaman söz konusu değildir, olmamıştır dedi…

Sayın Başbakanın bu açıklamalarından sonra, özellikle Irak’a Askerlerimizin gönderilmemesi konusunda rey vermiş bir fani olarak kendimle gurur duydum. Demek ki “Irak’ın işgaline girmiş olmamızın bizim için telafisi imkansız zararlar doğuracağını Sayın Başbakanımız söylüyor” dedim. Cenabı Allah’a şükrettim.