ÇILGIN PROJELER
T.C tarihinin en çılgın projesi, hiç kuşkusuz TBMM nin yeni bir Anayasa yapması olacaktır.
Biliyorsunuz 22 ve 23. dönem parlamentosunda oluşturulan Anayasa değişikliği ile ilgili komisyona CHP si , şartlarım var, şu şu maddeler değiştirilemez, bu maddelere dokunulamaz diye üye vermemişti.
Tek başına yeniden iktidar olacağı kesin olarak görünen Ak Partinin, Anayasayı bir başına değişterebilmek için asgari 340 Milletvekilliği elde etmesi lazım.
Bu sayının altını düşünmek bile istemiyorum. Zira ortaya çıkacak fireler v.s göz önüne alındığında, bu sayının altındaki Milletvekilliği ile Anayasayı bir başına değiştirmek mümkün olmayacaktır.
Tüm toplumun beklentisi olan Yeni Anayasa yapma imkanını bulamayan bir Parlamento, yoğun sorunlarla boğuşmak zorunda kalır.
CHP NİN TUTUMU
Kendilerini yeni CHP olarak tanımlayan Kılıçdaoğlu ekibi, dün ilk defa yeni Anayasa yapma konusunda bir tavır geliştirdi.
Kılıçdaroğlu yeni dönem parlamentosunun, yeni bir Anayasa yapma yükümlülüğünde olduğunu deklare etti. Ve siyasi partilerin verecekleri ikişer kişiden oluşan akil üyelerin önce bir çalışma yapmalarını, bu esnada mensubu oldukları siyasi parti liderlerine bilgi vermelerini ve sonucunda ortaya çıkacak olan metnin TBMM sinde tartışılarak yasalaştırılmasını
önerdi. CHP si ilk defa iktidar gücünü elde etme imkanı olmasa bile yeni bir Anayasa yapma konusunda oluşturulacak komisyona üye vereceğini söyledi.
Sanıyorum Ak Parti başta olmak üzere diğer siyasi partiler, Kılıçdaroğlunun bu sözünü bir yere not etmişlerdir.
MUSTAZAF DERİN SEÇİMLERLE İLGİLİ GÖRÜŞÜ
Mustazaf Der Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz bey benim çok eski Avukat bir arkadaşım.
Pazartesi günü kendisini ziyaret ettim.
Bir buçuk saati bulan sohbetimiz oldu.
Önümüzdeki seçimler ile ilgili olarak görüşlerini öğrenmek istedim.
Hüseyin bey benim istikametimi bildiği için, benimle köşeli olarak konuşmaz.
Hüseyin bey öncelikle kendilerinin 10 yıldan beri doğrudan siyasetten uzak, sivil biri toplum kuruluşu olarak çalıştıklarını söyledi.
Ama uzunca bir süreden beri çalışmalarını rahat yürütemediklerini söyledi.
Hüseyin bey, ikide bir derneklerimiz polis tarafından basılıyor, silah ve güya örgütsel döküman araması yapılıyor. Bu doğru değil. Çünkü biz hiçbir yer, liçbir eski veya yeni kuruluş ile ilgi ve irtibatı olmayan sivil bir toplum kuruluşuyuz. Ama birileri bizi silahlı çatışmaların içerisine çekmeye çalışıyor. Bunlar PKK veya Devletin derin güçleri olabilir. Fakat biz bu oyuna asla gelmeyeceğiz.
PKK derneklerimizi basıyor, arkadaşlarımızı katlediyor, eski dönemlerde yaşanan olaylara benzer eylemlerin içerisine çekmeye çalışıyorlar. Bu işi yapanlar derin PKK lılar olabileceği gibi, derin Devlet görevlileri de olabilir.
Geçmişte olduğu gibi çatışmalı ortamdan medet umanlar, yeni mevziler kazanmak için bu girişimlerde bulunabilirler. O açıdan Devletin kurumları, her sivil toplum kuruluşuna ne kadar sahip çıkıyor ise, bize de o kadar sahip çıksın. Bize yapılan saldırılar konusunda Emniyet güçlerine haber verdiğimiz halde, zamanında gelinmiyor, tedbir alınmıyor. Hedef haline getirildiğimizi düşünüyoruz. Toplumun bu konudaki duyarlığına hassasiyet gösterilmesini istemek, bizim de hakkımız.
Hüseyin Bey seçimlerle ilgili olarak, biz 2009 yerel seçimlerinde oy kullanmadık. Ama bu seçimlerde kendimize yakın hissettiğimiz partilere oyumuzu vereceğiz. Zira biz de bu seçimlerin çok önemli olduğunu biliyoruz. Zaten Referandumda olumlu oy kullandık dedi.
Diyarbakırda BDP liler tek bir oylarının boşa gitmemesi için yoğun biçimde çalışıyorlar.Çalınmadık ev kapısı bırakmadıklarını öğrendim. Ak Partili arkadaşların da yoğun gayretini öğrendim. Kutlu doğum etkinliiklerinde 300 binin üzerinde insanı bir araya toplayan Mustazaf Derliler de oylarını kullanacaklarına göre, bu seçimlerde Türkiyede en yüksek katılımın Diyarbakırda gerçekleşeceği şimdiden belli. Demokrasi adına çok hoş bir durum.
DİYARBAKIRA ÇILGIN PROJELER
Sayın Başbakanın İstanbul ve Ankara illerimiz için açıkladığı projeler gerçekten çılgındı.
Paris, Londra , Moskova ve Leningrad, bundan üç yüz, dört yüz sene önce yapılan çılgın projeler sayesinde bugünkü konumlarını kazandılar.
Türkiye için Cumhuriyetin kurulması ile böylesine çılgın projelerin üretilip, hayata geçirilmesi lazımdı. Ama maalesef yapılamadı. Çürük çarık şehirler hayatımıza damgasını vurdu.
Eçiş, bücüş, labirent gibi nereden girdiği, nereden çıktığı belli olmayan şehirlerimiz oldu. Ama artık bizimde Paris gibi, Londara gibi, Moskova gibi şehirlerimiz olacak.Belki daha ileri niteliklere ve teknolojik özelliklere sahip olan bu şehirlerimiz görenlere parmak ısırtacak.
Bu çılgın projelerin üçüncüsünü Sayın Başbakan bugün Diyarbakır için açıklayacak.
Bu projeler içerisinde Diyarbakır Çermik, Adıyaman Gerger oto yolu ve köprüsü ile Diyarbakır üzerinden geçip İrana, Kafkas dünyasına uzanan otoyol yapımı olur ise çok sevineceğim. Bir de Ak Parti il binasında yaptığım duyarlı konuşma üzerine, duygulanarak konuşmama cevap veren Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım beyin *Evet ben hayatımda fizibilitesini yapmadan hiçbir iproje için söz vermedim. Ama Cavit bey beni etkiledi. Ankaraya döner dönmez Diyarbakıra Hızlı Tren seferlerinin yapılması için gerekli çalışmayı başlatacağım* sözünde geçen Hızlı Tren seferlerinin yapımı projesi açıklanır ise inanın havaya uçacağım.
Ama ben biliyorum, Sayın Başbakan hepimizden daha cömert.