DOĞRUSU BUDUR

Genelkurmaşy Başkanı Orgeneral Sayın İlker Başbuğ, ordunun moralinin çok bozuk olduğunu söylüyor.
Son birkaç yıl içerisinde başdöndüren gelişmeler yaşandı.
Tarihinde hiç olmadığı kadarı ile "Ordu Komutanlıkları"seviyesine kadar yükselmiş olan kişiler , şu anda hakim karşısında yaptıklarının hesabını vermeye çalışıyorlar.
Aslında hesaplarını veremiyorlarda.
Haklarında terör örgütü kurma /şu anda kesin olarak kanıtlanmış olmasada/ suçlaması ile dava açılan general rütbesindeki kişiler, dobra, dobra çıkıp Hakim karşısında ifade bile vermiyorlar.
Kimisi merdivenden düştüm başımı çarptım, ifade verecek durumda değilim, kimisi çok kilo kaybettim , garip bir hastalığım var , ne olursunuz beni bırakın evime gideyim diyor. Kimisi akla hayale gelmedik allem kallem uyduruk hastalıklar ile Mahkemeye gitmiyor, ifade vermeye yanaşmıyor.
Sayın Bülent Arınç beyin ,iyiki de bunların zamanında bu ülke harbe falan girmemiş, yoksa halimiz harabtı biçiminde tesmiye ettiği bu tür kişiler, gerçekten ordunun moralinin bozulmasına sebep oluyor.
Yarbay Mustafa Dönmez’e ordudan çalıp sakladığı ZİR VADİSİNDEKİ silahlarla ilgili olarak, Askeri Mahkeme 4 yıl hapis cezası verdi. Askeri Savcı 12 yıl ceza verilmesini istediği için, sanıyorum Mahkemenin vermiş oluğu kararı temyiz edecektir. Askeri Yargıtay ilgili ceza dairesi bakalım ne karar verecek,hep birlikte göreceğiz.
Yarbay Mustafa Dönmez’in ajandasındaki krokilerden yola çıkılarak bulunan silahlar ve açılan davalardan cezasız kurtulmak mümkün mü? O aynı zamanda Ergenekon davasının önemli sanıklarından birisi.
Keşke Ordumuzun ilgili birimleri, bu ve bunun gibi Ordunun moralinin bozulmasına sebep olan eylemleri yapan kişileri,subayları, Ergenekon Soruşturması başlamadan önce tespit edip, yargılaması mümkün olsaydı.
Fakat bakın Orgeneral Rütbesinden başlayarak Astsubay Rütbesine kadar inen bir biçimde Ordu mensubu kişiler ülkeyi bir kaosa sürüklemek için yola çıkmışlar, silahlar çalmışlar, bunları çeşitli yerlere gizlemişler, suç işlemek amacı ile ÖRGÜTLENİP,karargah evleri kurmuşlar,NE YAZIK Kİ,O ANA KADAR BU GELİŞMELERDEN ORDUNUN HABERİ OLMAMIŞ!!!
Her ne kadar Deniz Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Sayın Eşref Uğur Yiğit intihar eden Kıdemli Kurmay Albay’ın cenaze töreninde, kurumumuz içerisinde yasa dışı olaylar olacak ta, bundan bizim haberimiz olmayacak, bu mümkün değil, o bana suikast düzenlemekle suçlanan Albaylar, bana bir saldırı olduğunda ilk göğüslerini siper edecek insanlardır biçiminde çok iddialı açıklamalar yaptı, böylece Ordu mensuplarının yasa dışına çıkması gibi bir durumun mevzubahis olmadığını ispatlamaya çalıştı ise de,
O bahsi geçen Albaylar şu anda tutuklu ve yargılamaları devam ediyor.
Kıdemli Albay rütbesine yükselmiş kişilerin ulu orta suçlanmaları , hele tutuklanmaları bu ülkede kolay işlerden değildir.
Bu kişiler ile ilgili olarak açılan davaların sonucu beklenmeden, böylesine iddialı konuşmalar,yargılamalar neticelendikçe(Yarbay Mustafa Dönmez davasında olduğu gibi) morallerin çok daha fazla bozulmasına sebep olabilir.
Bu millet Ordusunu gerçekten çok önemsiyor. Askerlik görevini ifa etmeyen çocuğunu evlattan saymıyor. Bütün bunlar ortada iken, millet ordunun moralini niçin bozmaya çalışsın.
Söz konusu eylemler, darbe teşebbüsleri, suikast silahları, suikast düzenlenecek kişilerin evlerininin krokilerini, Millet onların yerine bir yerlere koymuş değil ki.
Ordu mensupları yasa dışı yollara sapıyor, zamanında ordu içerisinde gerekli tedbir alınmıyor, sonra değişen, gelişen demokrasinin kuralları gereği olaylar fahşolunca, ordunun morali bozuluyor. Elbette bozulur.
Ordu , sivil inisiyatifin harekete geçmesinden önce bu pislikleri temizleyebilse idi, hem kendi içerisindeki kanunsuzlukların önüne geçmiş olur, hem de milletin kendisine olan güveninin arttığına tanıklık ederdi.
Yoksa bunların ortaya çıkması/çıkarılması mı Ordunun moralini bozuyor?
Açık ve net konuşmakta yarar var.
Ben ortaya çıkan her olayda, empati yapılmasının yararına inananlardanım.
Ak Partiyi ve Fethullah Gülen Cemaatini bitirmek üzere Deniz Kıdemli Kurmay Albay Dursun Çiçek’te ele geçirildiği ifade edilen ıslak imzalı harekat planı ile Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç’a suikast düzenleme planlarının Özel Harekat Dairesine mensup iki Albay’da ele geçirilmesini tersine çevirelim, birilerinde aynı eylemleri, Ordumuza veya Ordu Komutanlarımızdan birisine yapmaya kalkışmasını ifade eden belgeler ele geçse idi, eylem failleri !!! serbest mi kalır ve hala Islak İmzalı suikast planlarının gerçeği yansıtmadığını mı konuşurduk?
Bu tür eylemcilerin ne hainlikleri kalır ve ne de zalimlikleri. Ağza gelen her lafı herkes söyler , bu kişileri millet düşmanı ilan ederdi.
Doğrusu da budur.