DURSUN ÇİÇEK UNUTULMASIN

Dursun Çiçek’in ismi 2008 yılında Lahika 1 "Bilgi Destek Planı ve Faaliyet Çizelgesi Belgesi" ile duyuldu. Genelkurmay Harekat Başkanlığı tarafından hazırlanan belgede TOBB, TUSİAD, TESEV gibi kuruluşlara büyük suçlamalar getiriliyordu. Bu kuruluşlar kendilerine yapılan suçlamaları reddettiler. Türkiye’nin içerisine düşmüş olduğu terör belasından kurtulmak için, Demokratik açılımları desteklemelerinin vatan hainliği ile bir irtibatının bulunmadığını ifade ettiler. Bunun üzerine Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt böyle bir belgenin Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanmadığı, bunun birilerinin ucuz propoğandası olduğunu söyledi.( Millet de yuttu.) Dursun Çiçek daha sonra İrtica Eylem Planı ile ortaya çıktı. Planda Ak Partiyi ve Gülen Cemaatini bitirmek için yapılması gerekenler sıralanmıştı. Bu planın en büyük özelliği , Cemaatleri Silahlı Örgüt haline getirmek için neler yapalacağının belirtilmesi idi. Cemaat evlerine silahlar, dökümanlar konulacak, sonra bunlar yakalanacak ve büyük bir propoğanda ile halka, gördünüz mü, cemaatlerin gerçek yüzü bu denilecek, insanlar derdest edilip hapishanelere konulacak , ardı arkası kesilmeyen davalar açılacak,ardından, gerek Partiye ve gerekse Cemaatlere halk desteğinin kesilmesi sağlanacaktı. Ergenekon kapsamında yapılan soruşturmalar sırasında ıslak imzalı hıyanet belgeleri ele geçti. Böylece zalimlerin gerçek yüzü ortaya çıkmış oldu. (Tam da bu ortamda yakınları teröre kurban gidenler derin oluşumları işaret ederek, yapılan yanlışları bugün daha iyi gördüklerini açıkladılar. Biz Akatürkçüyüz, Devletten yanayız, bu işleri birilerinin Devlet adına yaptığına inanmak istemedik, gözlerimiz kör oldu, basiretimiz bağlandı- Doğru, sizin bir suçunuz yok, Ergenekon soruşturması bugün bu safhada olmasa idi,masum insanların kanı yine akacak,yine yüzlerce kişi dini,diyaneti suçlayan açıklamalar yapacaktı.Kur’anı Kerimde bir ayette , kimi insanlar hayvanlar gibidir, hatta onlardan da aşağı, diyor.) Erzincan ilinde Askeri, Emniyeti(İstihbarat olarak) ve Adliyeyi bir potada eriten Ergenekoncular, uyanık bir Savcının becerisi ile yakayı ele verdiler. Hazırladıkları balyozlar tepelerine inince ciddi manada şaşırmış vaziyetteler. Hemen abau ecdadlarını yardıma çağırdılar. Onlar da (yani HSYK, YARGITAY , DANIŞTAY) yargılama konusu dosyadan haberleri olmadığı, ellerinde bilgiler bulunmadığı halde, derhal bir oyunla Savcıları görevden aldılar. Devleti ve Milleti biribirine düşürecek, hatta masum insanların kanının akmasına sebep olacak eylem planı yapanların karşısında durması gereken yüksek yargıçlar, dünya tarihinde bir ilke imza atarak, sanıkların yanında saf tuttular. SAVCILAR GÖREVDEN NASIL ALINMIŞ? Ben Erzurum Özel Yetkili Savcılarının görevden alınmaları ile ilgili olarak HSYK nın gündemli toplantısına Adalet Bakanı Müsteşarının katılmasını hayretle karşılamıştım. İş öyle değilmiş. HSYK başkan vekili Kadir Özbek kurulu,genel sorunları konuşmak için toplantıya çağırmış. Bu esnada üyelerden birisi Erzurum Savcılarının görevden alınmalarını gündeme taşımış. Oyuna bakın. Genel gündem, bir anda özel gündeme dönmüş. Hulla hooopp Savcıların yetkileri kaldırılmış. Bu hukuk darbesini Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç fahşetti. Adalet Bakanı da, eylem sahiplerinin hukuki açmazlarını lisanı münasiple ortaya dökünce, Kadir Özbek, Sayın Bakana "kurulmuş zenberek" dedi. Ne ayıp. Bir Hakimin Adalet Bakanına kurulmuş zenberek demesi, hukukun geldiği seviyeyi çok güzel izah ediyor. Hani Bakan da çıksa, bunların çaldığı "dümbelek" dese uygun olur mu? SARAYDAN KIZ KAÇIRMA Genelkurmay Harekat Başkanlığı, Bilgi Destek Daire Başkanlığı görevinde bulunan Dursun Çiçek’in emir komuta zinciri içerisinde(bunda milletin zerre kadar şüphesi yok. Zira hiçbir ordu mensubu bir üstünün haberi olmadan bütün ülkeyi ilgilendiren darbe eylem planları yapamaz, bunları ıslak imzalı hale getiremez) hazırladığı planın en önemli uygulama alanı Erzincan’da MİT Başkanı, Jandarma Komutanı ve Başsavcı tutuklanınca, sıranın Ordu Komutanına geldiğini görenler, Saraydan kız kaçırır gibi ceza dosyasını işlevsiz kılmaya çalıştılar. Bu işe bakan Savcıların tümünü görevden aldılar. Savcılar görevden alınma kararlarının kendilerine tebliğ edilmesinden önce, büyük bir basiretle dosyayı ve delilleri Ergenekon Davasına bakan İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi Savcılarına gönderdiler. Helal olsun . Akıllı insanlarmış. İddialara göre Savcılar, suçlama ile ilgili olarak,Erzincan Başsavcısının makamında,konutunda ve konutunun mahzeninde çok önemli delillere ulaşmışlar. Yakında bunlar ortaya döküldüğünde , ben HSYK üyelerinin, Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulunun , Danıştay Başkan ve Üyelerinin yüzlerini görmek isterim. Birileri Abdullah Öcalan’a sayın deyince suçu ve suçluyu övmek suçu sebebiyle davalara muhattap oluyor da, Ergenekoncuları koruyanlar,onlar hakında işlem yapılmasına tahammül edemeyenler,hatta suç delillerinin karartılması gayretine girenler ne oluyor? Adalet Bakanı pek ala HSYK üyelerinin Saraydan kız kaçırma eylemine, bu eyleme destek veren Yargıtay Başkanı ile Danıştay Başkanı hakkında suç ihbarında bulunabilir. Benim hukuki değerlendirmem, bu kişiler, suçu ve suçluyu övmenin ötesinde , zanlıları,koruma zırhına alınmasını temin ederek "yargının işlemesine" engel olmuşlardır. OKUMAK GÜZELDİR, OKUDĞUNU ANLAMAK DAHA GÜZEL Yargıtay Başkanı Gerçek "er" Sayın Adalet Bakanına hitaben "açsınlar biraz kanunları okusunlar, biz ihsası reyde bulunmuş değiliz, ihsası reyde bulunan Bakanın kendisidir" dedi. Amma da yaptın ha Başkan. İhsası Rey tabiri genel olarak Hakimlerin verecekleri kararların sonucunu önceden, hal, hareket davranışları ile açıklamaları anlamına gelir. Sayın Bakan , Yargıtay 1.Başkanlar Kurulunun daha sonra önlerine gelecek davalar konusunda fikir beyan etmeleri, onların masum olduklarına yönelik açıklama yapmaları ihsası reydir demiş ve doğru söylemiş.Çünkü Sayın Adalet Bakanı Mahkemelerden gelecek dosyalara bakacak, karar verecek makam değil. O makam Yargıtay olduğuna ve bu konuda HSYK nın yaptığı işlemi onaylayarak sanıkların korunmasına destek verdiğine göre, açık ve net bir şekilde ihsası reyde bulunmuştur. Bu gelişmeleri özetleyen Bakanın İhsası Rey açıklamasına, Yargıtay Başkanı, ihsası reyde bulunan biz değiliz, Bakandır, açsın biraz kanunları okusun, anlamaya çalışsın dedi. Evet okumak güzeldir, ama okuduğunu anlamak daha güzel. Özel Not: Bülent Arınç beye suikast iddiası ile yakalanan iki Askere(komutan seviyesinde) bu emri verenin Genelkurmay Başkanı olduğuna dair itirafın ses kaydı internet sitelerine düştü. Aman Allah’ım, o da mı? İnanmak istemiyorum.