EMEKLİYE SEVKTEN BAŞKA ÇARE YOK
Balyoz davasından "darbeye teşebbüs" suçundan haklarında dava bulunan generaller, son YAŞ toplantısında terfi ettirilmediler.
Tümgeneral Gürbüz Kaya Harita Genel Komutanlığına,
Tümgeneral Halil Helvacıoğlu Jandarma Değerlendirme ve Denetleme Başkanveklliğine,
Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu ise Deniz Kuvvetleri Personal Daire Başkanlığına vekaleten atandılar.
Bu kişiler terfi ettirilmemeleri ile ilgili YAŞ kararlarının hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile AYİM e başvurdular.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi de dün son kararını verdi ve bu generallerin terfileri ile ilgili işlemin yasaya aykırı olduğuna hükmetti.
Böylece tarihinde ilk defa YAŞ kararlarının bir Mahkeme kararı ile iptali sağlanmış oldu.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin almış olduğu kararın hukukiliği elbette tartışma konusudur.
Zira Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunun 65.maddesi bu açıdan büyük önem taşıyor.
Madde 65 - Açığa alınan veya tutuklanan subay ve askeri memurlar hakkında aşağıdaki esaslara göre işlem yapılır:
a) (Değişik bent: 26/03/1982 - 2642/10 md.) Haklarında ölüm veya ağır hapis cezasını gerektiren veya yüz kızartıcı bir suçtan ya da taksirli suçlar hariç olmak üzere 5 yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren bir cürümden veya emre itaatsizlikte ısrar, üste veya amire fiilen taarruz, üste veya amire hakaret, mukavemet suçlarından dolayı kamu davası açılanlar mensup oldukları bakanlıklarca açığa çıkarılabilirler.
Ancak, emre itaatsizlikte ısrar, üste veya amire fiilen taarruz, üste veya amire hakaret, mukavemet suçlarında; nezdinde mahkeme kurulan kıta komutanı veya kurum amiri tarafından fiilin işleniş şekli, niteliği ve disiplini ihlal derecesi bakımından açığa alınmayı gerektirip gerektirmediği hakkında bir görüş bildirilmişse bu görüş de dikkate alınır.
b) (Değişik bent: 26/03/1982 - 2642/10 md.) (a) bendi gereğince açığa çıkarılanlar yapmakta oldukları görevden alıkonulurlar ve kendilerine başka görev verilmez.
Bu madde uyarınca görevde kalmaları sakınca arz eden kişiler nasıl olur da terfi alırlar.
Askeri kesimin büyük baskısına rağmen Hükümet kanadı, haklarında Balyoz Davasından soruşturma olan ( ki bu hafta soruşturma bitti,yargılamaları başladı) kişileri terfi ettirmedi.
Yani Hükümet TSK personel kanunun 65.maddesi olduğu yerde durur iken, bu kişileri terfi ettirebilir miydi?
Yasa uyarınca Hükümet bunu yapmadı, fakat başka yerlerde görevlendirmelerine de engel olmadı.
Bu hususu içlerine sindiremeyen komutanların konuyu yargıya taşımaları, hükümet kanadında da karşı tedbir almayı zorunlu kıldı ve bu kişiler iki bakanlığın kararnamesi ile açığa alındılar.
Açığa alınma ile ilgili kararlara AYİM nezdinde itiraz edildi, yürütmenin durdurulması istendi.
Şimdi komutanlar terfi etmeli idi diyen AYİM, 15 gün önce yürütmenin durdurulması taleplerini uygun görmemişti. Yani Milli Savunma ve İç İşleri Bakanlarının almış olduğu AÇIĞA ALMA KARARLARINA onay vermişti.
Balyoz davası sanığı komutanların, terfi etmemelerini yanlış bulan da AYİM, bu gerekçe ile açığa alınma kararını uygun bulun da AYİM.
Gel de işin içinden çık.
Komutanların terfi ettirilmeleri gerekiyor idiyse açığa alma yanlış,
Açığa alınma doğru ise terfi ettirilmemeleri de doğru.
Biliyorsunuz bu konu ile ilgili olarak daha önce yazdığım yazının başlığı EMEKLİYE SEVK idi.
Yani balyoz davası sebebiyle açığa alınma işleminin ilanihaye devam ettirmenin imkanı yok. Çünkü balyoz davası, Türkiye’deki yargı sistemi göz önüne alındığında en az 4-5 sene sürecek. Bu süre içerisinde o komutanlar açıkta kalmaya devam mı edecekler?
Sürekli alttan gelen terfi baskısı ile yüz yüze olan Silahlı Kuvvetler bu komutanları uzun süreli olarak "terfi bekleyen" bir konumda tutamaz.
İşin doğası gereği tek çıkış yolu, kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk işlemini yapmak ve gerisini yargıya bırakmak.