EY CHP liler MİLLET KIVIRTAN ANAMUHALEFET PARTİSİ BAŞKANI İSTEMİYOR YA SİZ
"Deniz Baykal’ın seks kaçamağı başlığı altında bir video yayınlanmıştır. Müvekkilim ve bir bayan Milletvekili olduğu iddia edilen, gerçek dışı, montajlama yolu ile elde edilip edilmedegi bilinmeyen, gizli kamera çekimi,şeref va ahlkaya aykırı, müvekkilimin kişilik haklarına saldırı teşkil eden,uygunsuz,müstehcen görüntüler yayınlanmıştır. İlgililerin tespit edilerek 5651 Sayılı kanunun 4.maddesi uyarınca cezalandırılmasına, söz konusu yayıyının yasaklanmasına karar verilmesini talep ederiz"
Vallahi de , billahi de bunları söyleyen biz değiliz.
Deniz Beyin avukatları.
Şimdi bu sözleri cümle cümle şerhedelim.
…Deniz Beyin seks kaçamağı başlığı altında bir video yayınlanmıştır.
…Bu kasedin faili Deniz Baykal, mefulün bihi bir Bayan Milletvekilidir(Nesrin Baytok).
…bu kasedin gerçek dışı ve montajlama yolu ile elde edilip edilmediği belli değildir. Yani Avukat bey, gerçek dışı ve montajlama olduğu belli değildir nitelemesi yapınca, farkında olmadan bu video kasetin "GERÇEK İÇİ olduğunu VE MONTAJLAMA OLMADIĞINI" söylüyor.
…bu çekilen görüntüler şeref ve ahlaka aykırıdır.
…görüntüler uygunsuz ve müstehcendir.
…kişilerin/yayıncıların/ tespit edilerek 5651 sayılı kanuna göre cezalandırılmasını isteriz.
Avukatlar diyor ki, müvekkilimiz Deniz bey , kendi partisinden bir Milletvekili ile…
Görüntüler şeref ve ahlaka aykırı olup, uygunsuz ve müstehcendir.
Elhak bütün bu cümlelere biz ne söyleyelim, ne ekleyelim. Olan olmuş.
Ama bizim üzerinde durduğumuz konu, her gün sokakta binlercesi gerçekleşen böylesine ahlaksız, böylesine şeref ve haysiyeti inciten eyleme , dürüst, aile mahremiyetine önem veren, her gün ahlak üzerine yüzlerce kitap yazılacak şecaat arzeden ifadeler kullanan, insanları iyiliğe , doğruluğa, dürüstlüğe, şeref,erdem ve NAMUSLU OLMAYA davet eden konuşmaları yapan birisi tarafından icra edilmesidir.
Deniz bey tam bir aile babası olarak bilinir/di/
Aile mahremiyetinin zarar görmemesi için,çok titizlenir/di/
Harama ,hileye, hud’aya bulaşmaz kabul edilir/di/
Ramazanda orucunu tam tuttuğu, ama bunun belli edelmemesine özel bir önem gösterdiği bilinir.
Cumaları kaçırmaz.
Ama o ne yaptı?
Tüm bu güzelliklerin bir anda payimal edilmesine sebep olacak eylemin göbeğine kendisini yerleştirdi.
Baykal bu gelişmeler üzerine CHP Genel Sekreteri Önder Sav ile istişarelerini sürdürüyormuş, özel hayatın gizliliğine müdahalede bulunanlara karşı hukuk mücadelesi başlatacaklarmış, bunun ötesinde de istifa yok, siyasete devam kararı almışlar. Önder Sav "benim yaşım ilerledi, imkanlarım da kısıtlı, beni Hacca gönderin" diyen yaşlı CHP li ye "Sen hacıyı macıyı bırak, paranı Araplara kaptırma, yaşın da ilerlemiş, sen Hacıya gittiğin de bakarsın Muhammed seni bırakmız, gel sen bu işten vazgeç" diyen bir adamdır.
Onunla fikir alış verişinden/Nesrin Baytok olayında olduğu gibi/ ortaya çıkan sonuç şudur.
"Sayın Baykal ne var bunda. İki gönül bir olunca samanlık seyran olmuş.İşi büyütme, muhaliflerinin eline koz verme. Bu işten Nesrin hanımın da üzülmesi gerekmez. Çünkü sen ona sevgini göstermişsin. Türkiye’nin Anamuhalefet Partisinin Genel Başkanının sevgisini kim istemez. O , yıllardır senin yanında. Bu sevgiyi hakketmiştir" deyip rahatlatmış olacak ki,yapılan açıklamada istifa , mistifa yok dediler. Önder bey bu "müstakimsiz sıratta" Deniz beye yaptığı yardım sayesinde, YERİNİ GARANTİ ETTİ SANIRIM.
Baykal, Önder Sav’a değil de "eline, beline, diline hakim olacaksın" felsefesinden gelen Kemal Kılıçdaroğlu’na durumu sorsun. Bakalım o ne diyecek?
Hepimizin namusu var, böyle bir şey olabilir mi? Bu nasıl bir ahlak anlayışı. Bu hanım bir Milletvekili. Milyonlarca kadın bu makama gelmek için can atıyor. Ama o, geldiği makamda aile mahremiyetini tarumar edip, gidip, Genelbaşkanın koynuna giriyor. Kadın evli, eşi, çoluk çocuğu var. Genel Başkan evli, muhterem bir hanımı , oğulları, kızları, torunları var. İnsan ilk fırsatta "zimamına"tevdi edilen namusu bir anda paymal eder mi, der mi demez mi?
Bakalım bu olaya OLCAY HANIM ne diyecek? O , iki şey yapabilir.Bir,Deniz, seni affettim, git Allah’ından bul, ama şunu bilki, ilişkimiz hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak,
İki:Gidip boşanma davası açacak , bundan sonraki hayatına devam edecek.
Aslında bu ülkede erkeklerin ihaneti daha çabuk absorve ediliyor, iş kapatılıyor.
Ya mef’ulün bih olup, eylem sonrası yatak yorgan düzeltirken, iki elini havya kaldırıp, karşıdaki insana "Allah belanı versin" biçiminde hareket eden, Nesrin Baytok ve eşi ne yapacak.
Adam olan biteni sineye mi çekecek. Yoksa Mahkemenin yolunu mu tutacak.
Eğer bu adam işin içerisinde değilse, ilk yapacağı iş, hemen Mahkemeye gitmek ve boşanma kararı almaktır.Bunu yapmaz ise, ki Baykal divan da oturur iken Baytok’un eşi bir şey getirip Deniz Beye veriyor, Deniz bey o eşyayı aldıktan sonra divana uzanıyor, ellerini başının altına koyuyor. MALINI PEŞİN SATAN ESNAF HAVASINDA.Nesrin hanım ayak bacak üst üste orada oturmakta. Adamın tavırları kölelelere benziyor. O dışarı çıkıyor, film başlıyor, O DA İŞİN İÇERİSİNDE SAYILACAKTIR Kİ, bu Türk toplumunun gelmiş olduğu noktayı göstermesi bakımından oldukça calibi dikkat bir gelişmedir.
Çocukları da olan bu aile yine hep bir arada oturmaya devam mı edecekler.
Adam veya kadın/Nesrin/çocuklarının yüzüne nasıl bakacaklar? Bu hanım CHP gurup toplantılarına, TBMM si sıralarına gelip, nasıl oturacak?
Deniz Baykal da , CHP de, Nesrin Baytok’ta , her iki ailenin yakınları da, Türkiye’de bilsin ki, Anamuhalefet Partisinde işler hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak.
5661 Sayılı kanunun şu maddesinin, bu fırkasına göre,
Yayıncıların cezalandırılmasını istemek, bırakın pisliklerin üzeri örtülsün anlamına gelen yeni bir aymazlıktır.
EY CHP liler ,MİLLET KIVIRTAN ANA MUHALEFET PARTİSİ BAŞKANI İSTEMİYOR.
YA SİZ.