FATMA ŞAHİN BAKANIMIZIN MERHAMETİ

Hayriye Gürbüz 1993 doğumlu. Belden aşağısı felç.

Onun daha önce yararlandığı, 65 yaşını doldurmuş muhtaç güşsüz ve kimsesiz Türk vatandaşlarına aylık bağlanmasına ilişkin 2022 sayılı kanunda TBMM sinde değişiklik yapılıyor.  Değişikliğin amacı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işe vaziyet etsin, bu durumda olan insanlarımızın statülerinde iyileştirmeler yapılsın, böylece bakıma muhtaç insanlarımız bir de muhannete muhtaç bir hayat yaşamak zorunda kalmasınlar.

Hayriye Gürbüz 18 yaşını doldurunca, 19.03.2011 tarihi itibariyle aldığı maaş kesilmiş.

Ancak bu durumda bulunan kişilere Aile ve Sosyal politikalar Bakanlığı tarafından yeniden maaş bağlanması söz konusu olduğundan onlar da gerekli müracaatı yapmışlar.

Bu durumda olanların sayıları yüz binleri geçince, yeni teşkil edilen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı sorunun çözümü için gece gündüz çalışmaya başlamış. Pek tabii herkes takdir eder ki, sayıları yüz binleri bulan kişilerden istenen evrakın hazırlanması, Bakanlığa ulaştırılması, bu belgelerin teker teker incelenmesi, yanlışlık, eksiklik olup olmadığının tespiti zaman almış.Ve bunun üzerine de yakınmalar başlamış.

Hayriye Gürbüz’ü görmedim, tanımıyorum. Ankara’da iş yerimizde komşumuz olan bayan bir Avukat arkadaşımız konuyu bana aktardı, bu hususta bir yardımımın dokunup dokunmayacağını ve Bakanımız Fatma Şahin hanımı tanıyıp tanımadığımı sordu.

Ben,  hilafı hakikat beyanda mı bulunacağım, beraber Milletvekilliği yaptık ama yeterince münasebetimiz yok tu mu diyeceğim, topu taca atıp, vatandaşın ne hali varsa görsün aymazlığına mı sığınacağım?

Ceplerimiz vatandaşın istekleri ile dolu. Bu ülkede vekillik böyle bir şey, resmen bitse de fiilen görev devam ediyor…

Peygamberimiz Efendimiz “münafığın alameti üçtür. Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiğinde yerine getirmez, kendisine bir şey emanet edildiğinde ihanet eder” diyor.

Pek tabii doğruyu söyledim, Sayın Bakanımız ile çok samimi idik, 2004 yılında birlikte hac görevimizi ifa ettik, beyaz örtüsü ona çok yakışmıştı. Bu münasebetle evimizde verdiğimiz davetlere eşi ile birlikte icabet etmiş, biz de bir defasında onlara misafir olmuştuk. Rahmetli Annesi Hanımefendinin Antep’ten gönderdiği yemeklerden tatmıştık.Ahrete intikal eden analarımızın yeri cennet olsun.

Hayriye Gürbüz’ün maaşının kesilmesinin üzerinden 22 ay gibi bir süre geçip de, yeni maaş bağlanmayınca, moraller bozulmuş, canlar sıkılmış. İnsan belden aşağısı felç, bir de imkansızlıklar içerisinde olunca, tahammülleri iyice zorlanıyor. Bu hanım kardeşimize çevreden dini bütün bayanlar yetişmişler, sabırlı olmasını, bela ve musibetlerin çoğunun Allah’ın sevdiği kulların başına geldiğini anlatmışlar. Hayriye, tamam biliyorum, başıma gelene de katlanıyorum, bundan sonrasını Allah’a bırakıyorum demiş ki, o sırada konu bana aktarıldı.

Sayın Bakanımızı aradım. Davostaymış.

Dönünce bir daha aradım. İnşallah “Davostan geldim, hoop bir dakika/One Minute” demez diye düşündüm.(Latife)

Tabii ki öyle olmadı. Sayın Bakanımız 10 dakika içerisinde bana döndü. Hal hatır sorduk. Öylesine içten, öylesine samimi davrandı ki, Allah razı olsun. Bu münasebetle konuyu kendilerine çok rahat bir şekilde anlattım. Hemen Özel Kalemime durumu bildir, gerekeni yapalım, sorunu tümden çözüyoruz, ilgili vakıflara talimat verdim, en geç Nisan ayı içerisinde bu husustaki tüm talepleri yerine getirmiş olacağız dedi.

Buradan sorunları hakkında cevap bekleyen vatandaşlarımıza, Sayın Bakanımızın bu müjdeli haberini ulaştırmış olayım.

Bu konuşmamızın üzerinden bir saat geçmeden Bakanlıktan bir hanım aradı, özürlü vatandaşlarımıza maaş bağlanması hususundaki Bakanlık çalışmalarını aktarmaya çalıştı. Ben onun anlatımları ile yetinmedim, sorularım üzerine, tamam vekilim, ben sizi Özel Kalemden Abdulkadir beye bağlayayım dedi.

Onunla da meseleyi biraz müzakere ettik. Nisan ayını beklememiz gerektiği hususunda bir mana çıktı konuşmalardan.

Fakat akşam saat 18.00 e doğru Sayın Bakanımızın Özel Kaleminden Abdulkadir bey tekrar aradı, vekilim Hayriye Gürbüz ile görüştük, eksik bir iki evrağı vardı tamamladık ve bu akşam itibariyle maaşı bağlandı. Biriken 22 aylık maaşını da Mart ayında alacak dedi.

İşte böylesine baş döndüren bir mesai sonrasında Hayriye Gürbüz’ün maaşı bağlanmış oldu.

Bütün bu gelişmelerde pek tabii Sayın Bakanımız Fatma Şahin’in özel ilgisi olduğu ortaya çıkıyor. Kendisine vatandaşlarımız adına buradan çok teşekkür ediyoruz.

Zaten böyle bir Bakanlıkta Fatma Şahin kalitesinde bir “ana”nın olması ayrı bir şans. Nerede acı çeken, nerede bir felakete uğrayan, nerede bir kaza sonucu hayatını kaybeden insan varsa, Fatma Hanım yanlarında. Özellikle analar, bacılar, çocuklar en üzüntülü anlarında kendilerini Fatma Hanımın merhamet kanatlarına bırakarak, acılarını azaltmaya çalışıyorlar. Gaziantep’de geçen yıl meydana gelen terörist eylem sonucunda Aker Ailesi tümden yok olmuştu.  Baba Onur Fikret Aker, anne Duygu Aker ve Almina Melisa Aker hep birlikte rahmeti rahmana kavuşmuşlardı. Baba Onur ve anne Duygu henüz yirmi bir yaşında, çocukları Almina ise daha bir yaşında idi. Alminanın yüzünden büyük simsiyah gözlerini hatırladınız mı? Orada da Sayın Bakanımız acıları dindiren bir şefkat kucağı olmuştu.

Uzun zamandan beri Sayın Bakanımızın çalışmaları ile ilgili olarak birkaç kelam etmek istiyordum. Hayriye Gürbüz’ün maaş meselesi vesile oldu.

Teşekkürler Sayın Bakanım, Allah razı olsun.