GÖRMEK BAŞKA DİKİZLEMEK BAŞKADIR
Kemal Kılıçdaroğlu Sayın Başbakan için Dolmabahçedeki ofisinden gelen giden kadınları dikizleyen bir kişi nasıl ahlak bekçiliği yapar dedi.
Allah Allah bu da nereden çıktı dedik ve küçük dilimizi yutacak gibi olduk.
Kemel Kılıçldaroğlu laf olsun torba dolsun kabilinden mi böyle bir şey söylemişti?
Anlayamadık.
Sayın Başbakan onun bu açıklamasına cevap vermedi, fakat aleyhine 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
Fakat o da ne?
Açılan dava üzerine Kemal Kılıçdaraoğlu sevsinler senin davanı diye cümlelerine başladı ve güya Sayın Başbakanın Beşiktaş Vapurundan gelip gidenlerin, biri birlerine karşı davranışlarını görüyorum ve bunu kabul edemiyorum biçiminde söylediği sözden hareketle, sen sarayında oturuyor, gelen gideni dikizliyorsun diye hakaret etti.
Sanıyorum yoğun çalışmaları sonrasında bir yudum nefes almak için denize bakan Sayın Başbakan, gelip giden vapurlarda kızlı oğlanlı gençlerin o hepimizin zaman zaman tanık olduğu uygunsuz hareketlerini görmüş ve bundan muzdarip olmuştur. Bu hususu Sayın Başbakanın dile getirmesini Kemal bey, gelip gideni dikizlemek olarak ifade etmiş.
Görmek başka, hatta bakmak başka, dikizlemek başkadır.
Zira Efendimiz Hz.Muhammed (s.a.s) de ilk bakış hakkındır, ama ondan sonrakiler hakkın değildir demek suretiyle, gözün insiyaki olarak bazı şeylere ilişebileceğini ifade etmiş, fakat o ilk bakıştan sonra ileri gidilmemesini tavsiye etmiştir.
O açıdan her kim olursa olsun bir şeye insiyaki olarak bakılmasını Kemal Kılıçdaroğlu gibi dikizlemek tabiri ile ifade etmek doğru değildir.
Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı son açıklamada ben ekşi sözlüğe baktım, dikizlemek, bir şeye bakmak anlamına geliyor, yani ben hakaret kasdı ile hareket etmedim diyor.
Yani Kemal bey Sayın Başbakan için gelen gidene bakıyor dese idi, bu bile, saklı, gizli bir takım hevesler peşinde koşuyor anlamına gelirdi. Sayın Başbakan bir şeylere baktım uygunsuzluk tespit ettim dememiş, uygunsuz davranışları gördüm demiştir.
Oysa bizde dikizlemek tabiri, saklı bir yerde durup, başkalarının mahremine gizlice girmek anlamına gelir ki, hep örfi açıdan ve hem de hukuki açıdan suçtur.
Kemal bey bilerek ve isteyerek Sayın Başbakana hakaret etmiştir. Tazminat davası haricinde Sayın Başbakan ceza davası bile açabilir. Kemal beyin kurtuluşu yok.