HAKKARİ EYLEMİNİ ULUSLAR ARASI BİR GURUP/MOSSAD/ TA YAPMIŞ OLABİLİR
Geçitli köyünden Hakkari merkeze yolcu taşıyan minibüs, köyden iki kilometre uzakta mayına çarpıyor ve 11 insanımız hayatını kaybediyor. Ölenler içerisinde analar,babalar, evlatlar, kadınlar ve maalesef çocuklar var.( Ben çocukların yüzlerini kolay kolay öpmeye kıyamam. Solarlar diye korkarım. Onların boyunlarını koklarım. Ellerini , kollarını öperim. Ama gelin görün ki, insanlıktan nasibini almamış yaratıklar, onları bombalıyor. Emimin onlar kendi çocuklarını da böyle bombalamaktan çekinmeyecek kadar zivanadan çıkmışlardır)
Yaralılardan Zeynep Kurt henüz 15 aylık, bir bacağı kopmuş. Zeynep’i hava ambulansı ile önce Van devlet hastanesine, sonra Malatya İnönü Üniversitesine nakletmişler. Durumunu takip edeceğiz. Zeynep kopuk bacağı ile mi hayatına devam edecek, yoksa bacağı yerine dikilebildi mi. Veya Zeynep hayata tutunabilecek mi?
Biliyorsunuz ayın 20 sine kadar PKK nın eylemsizlik kararı var. Bu kararın devam etmesi için çok farklı çevrelerden insanlar büyük gayret gösteriyor.
Özellikle hükümetin bir insan daha ölmesin diye gösterdiği çabanın büyüklüğünü "konunun içerisinde olan arkadaşımın" üzüntüsünden dolayı çok yakından biliyorum.
Bu konuda PKK nın elinin temiz olduğunu söyleyemeyiz. Zira taş atan çocuklar ile ilgili olarak TBMM sinde 2010 yılının başlarında çıkarılması kararlaştırılan kanunun Adalet Komisyonunda görüşüleceği gün İstanbul’da bir Belediye otobüsüne Molotof atılmış ve henüz 17 yaşında bir kız çocuğu, vücudunda oluşan yanıklar sebebiyle bir ay içerisinde büyük acılar çekerek, hayatına veda etmişti. Bu eylem üzerine kanunun görüşülmesi 5 ay ertelendi.
PKK nın almış olduğu eylemsizlik kararının uzatılmasını sağlayacak görüşmelerin Hükümet yetkilileri ile BDP eş başkanları arasında yapılacağı gün Hakkari’de söz konusu patlama meydana geldi ve 11 vatandaşımız hayatını maalesef kaybetti.
Tabi burada dikkatimi çeken bir hususu belirtmekten geri durmak istemiyorum. 11 Askerimizin şehadeti ile 11 vatandaşımızın şehadeti nedense bir tutulmuyor. Kamuoyu, basın kuruluşları, siyasi parti temsilcileri terör sebebiyle hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımız için sanki aynı duyarlığı göstermiyor. OLAY YERİNE NEDEN SADECE BDP liler gidiyor. Ben Ak Parti yetkililerinin, CHP lilerin, MHP lilerin, TBMM İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU ÜYELERİNİN en kısa sürede heyetler oluşturarak olay yerine gitmelerini, inceleme yapmalarını ve incelemelerinin sonucunu kamuoyu ile paylaşmaları gerektiğini düşünüyorum. Terör sebebiyle hayatını kaybeden Askerlerimiz ile sivil vatandaşlarımız arasında zerre kadar fark görmüyorum.
PKK nın eylemsizlik kararının görüşüleceği bir günde 11 sivil vatandaşımız kalleşçe döşenen mayın sebebiyle hayatlarını kaybetti. Biri birleri ile çatışan taraflar barışa karar verdiklerinde, saldırılarını en son noktaya vardırırlar ve böylece güç gösterisinde bulunurlar. Böylece ellerinin ne kadar güçlü olduğunu ispatlamaya çalışırlar.
Söz konusu eylemi PKK henüz üstlenmedi. Devletin zaten böyle biri şey yaptığını söylemesini kimse beklemesin.
Bu eylemi PKK yapabilir mi? Evet yapabilir. Çünkü BDP eş başkanlarının, Hükümet yetkililerinin karşısına çıkacakları gün, onların eline şöyle bir koz vermiş olurlar.
1-11 masum , sivil Kürt vatandaşı durduk yere öldürüldü.
2-PKK nın eylemsizlik kararı devam ettiği ve öldürülen siviller ile bir alışverişinin bulunmaması nedeniyle, eylemi PKK yapmış olamaz.
3-Eylemi Türk Derin Devleti olarak nitelendirilen JİTEM veya ERGENEKON yaptı.
4-Görüyorsunuz işte ne yapsak barışı sağlama konusunda sizin de önünüzde büyük engeller var. Görüşme gerçekleşmiş olsa idi, onlara inanmayın, bize inanın, diyeceklerdi.
Bu eylem sebebiyle görüşmenin birkaç gün ertelendiği Ankara Esenboğa Havaalanında Selahattin beylere söylenmiş. O da bunun üzerine hükümete ver yansın etti. Görüşme ertelenmemeliymiş, hükümetin bu konuda iradesi yokmuş, Jitem ve Ergenekon tipi yapılanmalara teslim olmuş v.s sözler söyledi.
YANİ PKK , BDP eş başkanlarının Hükümet ile yapacağı görüşmelerde ellerinin güçlenmesi için bütün kozları bir anda verdi ve Selahattin Bey de zaten bunları hemen kullandı/ diyebiliriz.
Peki söz konusu eylemi Türk Derin Devleti yapabilir mi? Evet hem de bal gibi yapar.
Zaten onlar için en iyi Kürt, ölü olanıdır.
Bu eylem ile onlar da çeşitli yerlere mesajlar verirler. Eylemi PKK nın üzerine yıkarlar
Ve, hükümete dönüp,
Siz aslında PKK ile anlaşmaya varıyorsunuz. BDP ,PKK ya aracılık yapıyor. Adamlar hem eylemsizlik kararı aldıklarını söylüyorlar, hem de sapır sapır adam öldürüyorlar. Örgüt acımasızdır, masum köylüleri öldürür, karşınıza çıkıp eylemi başkalarının yaptığını söylerler. Bu PKK ile mi sorunları konuşacaksınız, karşınızdakiler BDP değil, PKK nın gayrı resmi temsilcileridir, bunlarla konuşulacak ne var, onlara inanmayın, samimi değiller, savaşa devam edin, bu işin tek çıkar yolu Kürtlerin kökünü kazımaktır, derler.
Şimdi tabi hükümete düşen, bu her iki tarafa da kesinlikle inanmamaktır.
Parti içerisinden iyi yetişmiş, ceza davalarında yetkin, soruşturmanın her evresini en küçük detayına kadar irdeleyebilecek, Hukukçu ekip oluşturmak ve Hakkari olayını eni konu soruşturmak gerekir.
Tabi burada hiç unutulmaması gereken bir konu da, bu olayın her iki gurubun dışında uluslar arası bir örgütün yapmış olması ihtimalidir. Hatay ilinde 6 askerimizin şehit edilmeleri yine böyle bir görüşme öncesin rastlamıştı. Bendeniz o zaman da hemen uluslar arası bir kuruluşa dikkat çekmiş, örgütün taşeron olarak kullanılabileceğini söylemiş, hatta ENTEBBE gibi bir baskının ipuçları var mı , yok mu araştırılsın demiştim.
Evet bu son eylem bile ne kadar barışa hasret kaldığımızı, barış için atılan adımları baltalamak isteyen ne kadar HAYIRSIZ insanın bu topraklarda barındığını, onların yaptıklarına pirim vermeyerek İNADINA BARIŞI GERÇEKLEŞTKİRECEĞİZ söylemini herkese ilan etmenin tam zamanı.