HELAL OLSUN

Aslında çok önceleri yazmam gerekirdi. Zira bu sahada ne çok sıkıntılar çektiğimizi bir Allah bilir bir biz.

Çoluk çocuk başlarının örtüsü sebebiyle ülkelerinde okuma sıkıntısı yaşadılar. Onlar da gidip başka diyarlarda eğitimlerini tamamladılar.

Hani o günlerde bile gün ola harman ola diyorduk.

Bir gün gelecek bütün bu haksızlıklar son bulacak.

Öylede oldu.

2013 yılında Ak Parti İktidarında açıklanan son demokrasi paketinde hemen herkese bir şeyler verileceği ifade ediliyordu.

Göreceksiniz, herkes hayretler içerisinde kalacak deniliyordu. Öyle de oldu. Çok şükür. Bütün eksiğine gediğine rağmen ülkemizin insanları gerçek bir demokrasiden paylarını düşenleri yavaş yavaş alıyorlar.

Evet bir çok tabu bu son demokrasi paketi ile yer ile yeksan oldu.

Eskiden kimi kamu alanlarında insanlarımızın bu hizmeti aldıklarında, eğer başları örtülü ise itilip kakıldıklarını, Mahkemelerden dışarı atıldıklarını cümle alem biliyor.

Hani hatırlar mısınız hemşirelik okulunun mezuniyetinde birinci gelen kızımızın başının örtüsü, sınıf arkadaşı olan bir aşüfte tarafından çekilmiş, yere atılmış, o bacımız bin bir türlü hakarete uğramıştı. Yaşananlar gözümün önünde hiç gitmiyor. Ve hala aynı fikrinde ise, o eylemciye hiçbir hakkımı helal etmiyorum.

Öğrencilerimiz hiçbir şekilde üniversitelerine bile başlarının örtüsü ile gidemez olmuşlardı.

İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı, şimdi CHP Milletvekili Fatma Nur Serter, Üniversite kapısında bekliyor, başlarının örtüsü ile eğitim almaya gelen öğrencileri Üniversite kapısının hemen yanında bulunan, benim de çok iyi bildiğim o kapalı alana götürüyor, burada onları sorguya çekiyor ve güya ikna ederek çocukların başların açtırıyordu.

Buralara GAZ ODALARI GİBİ İKNA ODALARI İSMİ takılmıştı.

Kimi öğrenci ağlaya sızlaya başını açarak derslerine giderken, öğrencilerin çoğunluğu bu zulme başların açmayarak, ama okuma haklarını da Fatma Nur Hanımın damenine atarak okulu terk ediyorlardı.

Bunlardan imkanı olanlar yurt dışında eğitim almaya gitti. Ama büyük biri kısmı ise, bağırlarına taş basarak eğitim hayatını sonlandırdılar.

Günler geçti devran değişti. Ülkenin sosyo politik hayatında önemli devinimler yaşandı. Biraz da Kürtlerin zorlaması ile onlar bakımından devlet kimi hakları iade ederken, baş örtülülerin hukuku da gözetilir oldu.

Tabii buna da itirazlar var.

İtirazcılar ki, ben de onlardan birisiyim, diyorlar ki, niye hala bu ülkede istisnalar var. Bu istisnaları koymaya hükümetin ne hakkı var. Askerde, Hakim ve Savcılarda baş örtüsü olmazmış. Yani o alanlarda görev yapacak hanım kardeşlerimiz bir nevi ayrımcılığa tabu tutulmaya devam edecekler. Ne hakla. Başını örten bir asker hanım, düşmanla işbirliği yapar zahir!öylemi?

Kurtuluş savaşında Nene Hatunlar iman ve inançlarının simgesi olan başlarının örtüsünü bir bayrak yaparak savaştılar.

Hakim ve Savcı olan bayanlar başlarını örterlerse kanunu tersinden mi okurlar. Yoksa kılı kırk yarmanın gayretine mi girerler. Herkes işin bu yönüne de baksın.

Her neyse. Bir gün gelir o yasaklarda kalkar.

Şimdi Ak Partiden 4 bayan milletvekili Hac dönüşü başlarını örtüsü ile TBMM sine gireceklerini açıkladılar.

Bugün o gün.

İnşallah bir maraza çıkmaz.

Bu konuda CHP sine çok büyük işler düşüyor.

İmam Hatip Okulunda Fizik Öğretmenliği yapmış olan Muharrem İnce bu yazının yazıldığı saatlerde söz almıştı, ama o henüz konuşmadan birleşime ara verildi.

Bakalım ilerleyen saatlerde neler gerçekleşecek. Muharrem beyi çok iyi tanırım. O da beni.

Bir seyahatimiz sırasında Esenboğa hava alanında uzunca konuştuk. Meclis yakınında yazıhanem olduğunu öğrenince gelip bir çayını içeceğim dedi. Ve

biliyorsun bazı şeylerin zamanı var. Ben inançlı bir insanım, Cuma Günleri muhakkak namaza giderim. Diğer vakit namazları için Allah bizi Affetsin dedi.

Ben mühim olan İmanı kaybetmemektir. Ve İslamın kesin emirlerine karşı çıkmamak, inkar etmemektir. Geri kalan hususlar Cenabı Allah’ın rahmine kalmıştır dedim. İyi niyet temennileri ile ayrıldık.

Bugün ümit ediyorum Muharrem bey orta yollu bir konuşma yapacak, baş örtüsüne karşı olmadıklarını, bunun siyasi bir şov malzemesi yapılmaması gerektiğini söyleyecek ve iş kapanacak.

Yani o eski DSP Hükümeti zamanındaki mülhidlik bu dönem yaşanmayacak.

Allah taksiratını affetsin Bülent Ecevit TBMM sinde Merve Kavakçının baş örtüsü ile Meclise gelmesini bahane edip, meydan mitingi yapmış, ve o meşhur “burası Cumhuriyete meydan okunacak yer değildir” demiş, ardından DSP li Milletvekilleri MERVE HANIMA dışarı dışarı diye tempo tutturmuşlardı.Merve hanım dışarı çıktı. Yetmedi Vatandaşlıktan da çıkarıldı. Cumhuriyet! Savcıları onun evinin önünü mesken tuttular, baskın yaptılar. Ahhhh anam ahh.

Bir gün gelir Merve Hanım da o yarım kalan yeminini eder inşallah.

Aslında Cumhurbaşkanımız yapmış olduğu yatıştırıcı açıklamada, başörtüsü ile ilgili sorunların çözümünde CHP sinin bu dönem takınmış olduğu tavrın çok önemli olduğunu, sorunun onların katkıları ile çözüldüğünü söylemekle, CHP sine ve onun genel başkanına izledikleri çizgiden dönmelerinin yaratacağı sakıncayı hatırlatmış ve kazanma kuşağında kaybetmeyi göze almamalarını salık vermişti.

Zaten Faruk Loğoğlu dışında CHP sinden çok fazla kimse başörtüsü meselesine yönelik olarak olumsuz bir açıklama yapmamıştı. Pek tabii CHP si içerisinde ulusalcı bir kanat var. Onlar bu işe külliyen karşılar. Fakat öttürmek istedikleri boruları arkadan delik olduğu için zırt pırt çıkan seslere kimse kulak asmıyor.

Kimilerinde başörtüsü takmak Cumhuriyete karşı olmak olarak nitelendiriliyor. Ben gerçekten bu algının neye dayandırılarak yapıldığını anlamıyorum. Cumhuriyet, Cumhurun, yani halkın bir araya gelerek oluşturduğu müşterek idari yönetim biçimidir. Yani hepimiz Cumuhuruz.Cumhuriyet de bizimdir. Bu yönümüz sebebiyle Meclise geldik. Halkımızı temsil ettik. Bizim Padişahlık madişahlık istememiz akıl karı mıdır?

TBMM si Cumhurun temsil edildiği yer olma haysiyetini daha yeni yeni kazanıyor. Cenabı Allah bu gelişmeyi Ak Partiye ve onun dört bayan Milletvekilini nasip etti.

Ama şu ana kadar ki gelişmelere bakıldığında, Türkçe Ezanın Orijinal haline çevrilerek okunmasında, o dönem CHP sinin olumlu oyu vardır, bunu da

bilmeyenler için söyleyelim, olduğu gibi Yeni CHP nin başörtüsü konusunda bağnaz bir tutum sergilememesini tarih müspet bir gelişme olarak yazacaktır.

Hayırlı uğurlu olsun.