İADEİ MUHAKEME YOK
Abdullah Öcalan’ı birileri taparcasına severken, birileri de/Türklerin tamamı, Kürtlerin de bir kısmı/ aynı oranda nefret etmektedir.
Kolay mı? 40 bin insanın ölümünden bu kişi sorumlu tutuluyor.
1979 yılında başlattığı eylemler ile adını duyurmaya başlayan, 1983 yılında Eruh ilçesindeki Jandarma Karakoluna yapılan baskın ile "GÜÇ BENDE" düşüncesinin tüm ülkeye yayılmasına neden olan Abdullah Öcalan,cezaevinde, ama "örgütün" başında. Bunun nasıl bir başarı olduğunu sanırım herkes teslim ediyor.
Türkiye’nin Avrupa Birliği ile katılım müzakereleri başlatmasından sonra, İnsan Haklarını korumada, hak ihlallerini ortadan kaldırmada ve en kamil manada bunların yerleşmesini teminde gösterdiği başarı, tüm dünyada takdirle karşılanıyor.
İşin doğrusu bu ülkede "işkencenin sıfır" mesabesine geleceğini, karakollarının, cezaevlerinin herkese korku salan birer işkencehaneden kurtulacağını kimse tahmin etmiyordu.
Kakarola girip te işkence görmeyen, cezaevine düşüp de, hayatının en acı günlerini yaşamayan kimse yok gibi idi.
Hele siyasi suç isnatları ile buralara düşmek zorunda kalmış iseniz,işkencenin bini bir para bile sayılmazdı.
Türkiye işkencenin bir insanlık suçu olduğunu gördü, ismi demokrasi de olsa, dünyada vatandaşlarına işkence uygulayan en barbar ülkelerinden birisi olarak anılmayı içine sindiremedi, bu musibetten kurtulmak için özellikle son sekiz senede çok büyük yasal değişiklikleri gerçekleştirdi. Dünya muasır medeniyetine ulaşmış ülkeler arasında yer alabilmek için, bundan başka çaresi de yoktu.
Bununla da yetinmedi, Mahkemelerinin verdiği yargı kararlarının, dünya medeni uluslarının sahip olduğu standarda uygunluğunu sağlamak için, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Yargı ile ilgili bölümünü kabul etti.
Türkiye Vatandaşlarına yargılandıkları Mahkemelerce verilen Mahkumiyet kararlarını, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı bulmaları halinde, bunu AİHM sine götürme hakkı tanıdı.
Şimdi bunu biraz açalım.
Ceza Muhakemesi Kanunun 311.maddesi yeniden düzenlendi. Bu madde Yargılanmanın Yenilenmesi başlığını taşıyor.
Diyelim ki ,bir isnattan ötürü yargılanıyorsunuz, Mahkum oluyorsunuz, çeşitli sebepler ortaya çıkınca, Yargılanmanın Yenilenmesini isteyerek, verilen cezadan kurtulmak istiyorsunuz. Olay bu.
Ceza Muhakemesi Kanunun 311 nci maddesinin f bendi aynen şöyle: "Ceza Hükmünün, İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri korumaya dair sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması. Bu halde yargılamanın yenilenmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilir".
Aynı kanunun 2.maddesi ise şöyle:
"Birinci fıkrarın f bendi hükümleri, 4.2.2003 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararları ile , 4.2.2003 tarihinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanır". Hükmünü yasasına koydu.
Benim diyen hukukçuların anlayamayacağı bir konu ama, merak etmeyin açacağım.
a)Türkiye’de bir suçtan, özellikle de siyasi bir suçtan yargılandınız,
b)Yargılandığınız Mahkeme hakkınızda mahkumiyet hükmü verdi,
c)Siz bu hükmü AİHS sine aykırı buldunuz,
d)Konuyu AİHM sine taşıdınız,
e)Türkiye’de 1 yıl içinde yeniden yargılanmayı isteyebilmeniz için, AİHM sinin 4.2.2003 tarihine kadar vermiş olduğu hükmün kesinleşmiş olması veya 4.2.2003 tarihinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmanız gerekiyor.
SORU: Yargılandığınız davadan ötürü verilen Mahkumiyet hükmünü Avrupa İnsan Hakları Mahemesine götürmüş ve bu Mahkeme tarafından 4.2.2003 tarihine kadar bir hüküm verilmemiş ise , yani davanızın görüşülmesine bu Mahkemede devam ediliyor ise, durumunuz ne olacak? Abdullah Öcalan davasında olduğu gibi.
CEVAP: Bu yasaya göre AİHM si, Türkiye’deki yargılanmanızın AİHS sine ve AİHM sinin bu sözleşmeye dayalı kurallarına aykırılığı tespit edilse bile, Türkiye’de yeniden yargılanma isteme hakkınız yok.
SORU: Peki ama bu kanuna göre , 4.2.2003 tarihinden sonra hakkınızdaki Mahkumiyet Hükmünü, yasal süresi içerisinde AİHM sine götürürme imkanınız var mı?
CEVAP : Evet var.
YANİ:
Ceza Muhakemesi Kanunun 311.maddesinin f bendi ile takip eden 2.maddesi AİHM sine yaptığınız başvuru üzerine davanız orada görülmeye devam ediyor ise,bu mahkemece verilecek olan sözleşmeye aykırılık hükmünü, iadei muhakeme konusu olmayacak,fakat 4.2.2003 tarihinden sonra yeni başvuru olur ve AİHM sinin bakacağı davanın sonucunda hak ihlali tespit edilir ise, Türkiye’de İadei Muhakemeye/yeniden yargılanmaya/ konu olabilecek.
Dünya aleme var, Abdullah Öcalan’a yok. Adamlar onun hukuku düzeltilmeden barış yok diyor ise, nasıl olacak?