İÇERDEN BİR BAKIŞ(1)

Hüseyin Çelik Bey Fethullah Gülen Cemaati ile Ak Partinin kavgaya tutuştukları yolundaki iddialara Genel Başkan yardımcısı sıfatı ile son noktayı koydu.

                 

Biz kendi tabanımız ile kavga etmeyiz. Ak Partinin % 50 lerin üzerinde oy almasında Cemaat, cemiyet ve vakıfların büyük rolü vardır. İnsan bindiği dalı keser mi demiş.

Türkiye kahir ekseriyeti Müslümanlardan oluşan bir ülke.

Ama Müslümanlar başta sağ partiler olmak üzere hemen tüm siyasi partilerin oy deposu olarak görülmelerine rağmen, siyasette hak ettikleri yeri bir türlü alamıyor, seçimler sonrasında bir iki ufak talepleri dışında isteklerinin yerine getirilmesi mümkün olmuyordu.

Türkiyede en güçlü cemaat hiç kuşku yok ki, Risalei Nur talebelerinin çeşitli isimler altında oluşturdukları bloğu ifade ediyor.

Tabii bu bloğun siyasi tercihler bakımından yeknasak olduklarını söylememizin imkanı yok/tu/.

Diyarbakır özelinde bile mesele ele alındığında, 5 numara cemaati, 10 numara cemaati, Yazıcılar Cemaati, Fethulah Gülen cemaati gibi ana kollara ayrıldıklarını görüyoruz.

Hepsi de bir araya geldiklerinde Üstad Bediüzzamanın Risalei Nur küllüyatından bölümler okurlar.

Tabii Risalei Nur külliyatını okuyanların bir kısmını hadi bir tarafa bırakalım, dinlemeye giden cemaat üyelerinin yüzde sekseni, eğer izah edilmez ise okunanı anlamazlar.

Bunun sebebi, Risalei Nurların, dönemin koşullarının yanında üstad Bediüzzamanın ana dilinin Kürtçe olması, medrese tahsilini Arapça kitaplardan, Kürtçe anlamlandırması ile okuması nedeniyle, ağır bir dille yazılmasından kaynaklanmaktadır.

Bu önemli bir saptamadır, ama bundan daha önemlisi, Risalei Nurlar Kur’an tefsiridir.

Eğer bir insan İslami Eğitim almamış, İslam literatürünü çokça okumamış, hadis külliyatından habersiz, Fıkıh, Kelam, Usuli Fıkıh, Usuli Kelam ve Usuli Hadisten bilgi sahibi değil ise, okunanlar kaval dinler gibi dinler.

Cemaat üyelerinden selefi(onun batı literatüründe başka bir anlamı var, ama Müslümanlara uymadığı için burada zikretmiyorum) bir anlayışa sahip olanlar, kardeşim risaleleri okuyun geçin, o nurlu bir Kur’an tefsiridir, insanlar sürekli olarak bu eserleri okur veya dinlerlerse, zaman içerisinde nasiplerini alırlar. O yüzden fazla izahata gerek yoktur derler.

Ama hadi başımdan daha çok kısa süre önce geçen bir hadiseyi burada anlatmaya çalışayım. Ankara da bir arkadaşın Vakfında öğle vakti çorba içmeye gittik. Israr üzerine bendeniz Risalei Nurlardan kısa bir bahis okudum ve izah ettim. Oraya yıllardan beri gelen okumuş, düzgün eğitim almış kesiminden insanlar hep bir ağızdan Allah Razı olsun dediler. Bizim ağabeyler sadece okuyup geçiyorlar, biz de dinliyoruz, anlamadığımız için uyukluyoruz. Bak ne güzel oldu, Cavit Bey hem okudu, hem de izah etti ve çokça istifade ettik dediler.

Haddimi aşmamak için bu alanda daha fazla değerlendirme yapmak istemiyorum. Yarın devam edelim.