İRAN ZİYARETİ NÜKLEER ENERJİ / SİLAH / GÖLGESİNDE KALMASIN (2)

Makalemizin başında da belirttiğimiz üzere Sayın Başbakanın gezisi,nükleer silah tartışmalarının gölgesinde kalmamalıdır.

Bu gezide özellikle iki ülke arasında çeşitli alanlarda büyük işbirliği yapılacağının kararı alındı.

Varılan anlaşma uyaranca Türkiye’nin İran’da doğalgaz araması yapacağı ve  çıkardığının % 50 sine ortak olacağı hükme bağlandı.

Türkiye’nin İran doğalgazını aynı zamanda Avrupa ülkelerine ihraç etmede aracılık yapacağı,böylece NABUCCO projesinde tedarikçi ülke kim olacak yolundaki projenin katılımcı ülkelerinin endişeleri giderilmiş oldu.

Ayrıca Türkiye’nin  Körfezde İran ile ortak rafineriler kurma yolunda kararlar alındı. Bu tür işbirliğinin giderek artacağını düşünüyorum. Zira 60.Hükümet döneminde  Türkiye bir ilk olarak, İran’da büyük çaplı Fenni Gübre Fabrikasını müctemilatı ile  satın aldı. İran 1600 lü yıllardan itibaren yine ilk defa bu çapta Türkiye ile ilişkiler içerisine girmiş bulunuyor.

Bu durum İran’lıların artık Türkiye’ye büyük güven duyduklarının işareti olarak algılandı.

İranlılar büyük ülkelerini Ortadoğuda siyasi, sosyal,hukuki ve ekonomik alanlarda daha büyük ülke yapma peşindeler. Fakat bunu Türkiye,Suriye ve Irak olmadan başarmalarının imkanı olmadığını görüyorlar.

Türkiye’nin gelişen ekonomik durumu, dostlarına güven veren,adlatan ve aldanan olmama yönlü politikaları giderek daha çok İran’lıları etkiliyor.

İşte bu sebeple İran’lılar, şimdiye kadar hiç olmadığı biçimde Türkiye’nin terörle olan mücadelesine destek veriyorlar, ekonomik işbirliğine sonuna kadar gitmede bir sakınca görmüyorlar.

İran’lılar Sayın Başbakan’ı karşılamalarında gösterdikleri büyük misafirperverlikle bu kanaatin daha fazla pekişmesine imkan verdiler.

NABUCCO Projesinin en büyük açmazlarından birisi olan Enerji Tedariki sorunu , İran’ın Türkiye ile  İran ülkesinde doğal gaz aramada işbirliğine gitmesi ve yine İran üzerinden , Türkiye güzergahı takip edilerek,Türkmenistan Doğal Gazının batıya ulaştırılmasına imkan sağlayacak anlaşmaların imzalanması, hem kafkasları, hem İran’ı, hem Türkiye’yi ve hem de BATI DÜNYASINI çok rahatlatmıştır.

Bu anlaşmalardan sonra İsrail İran’a saldırsın da göreyim. En büyük kazanı batı dünyası kaldırır.

Sayın Başbakanın 20 Milyar Dolar olarak telaffuz ettiği işbirliği rakkamına, İran’lılar neden 30 Milyar Dolar olmasın demişler, O da bunu "Gökten ne yağdıki, yer kabul etmedi"özdeyişi ile karşılamış.

İstenir ise bu rakkam çok daha yukarılara ulaştırılabilir. Zira geçen dönem Paris’te El Fayed Otelinin 18 nci katında Fransız İş adamları ile Türkiye Başbakanı arasında yapılan iş toplantısında , kimi Fransız Şirketlerinin yıllık Cirosunun 110/120 Milyar Dolara kadar çıktığını hep birlikte öğrenmiştik. Bir şirketin yıllık cirosu bu ise koca iki ülke arasındaki rakkamlar neden 20/30 Milyar dolarda kalsın.

Benim hayalim İran’lılardan daha büyük.

Sayın Başbakanın gezisini bir de bu açıdan yorumlamak gereği duydum ve gezinin o nedenle, nükleer eneneji/silah/ gölgesinde kalmasını istemedim

Ha bir de bu alanda işbirliği yapılabilir ise…

Siz hiçbir görüşme olmadımı diyorsunuz?