KORKTUĞUM BAŞIMA GELDİ

Bu seçimde herkes kazanmış gözüküyor.

Başta Ak Parti olmak üzere nerede ise bütün partiler oylarını arttırdılar. MHP hariç.

Peke neden bütün partiler kazanmış gözüküyor ifadesini kullandım.

Şunun için.

Ortay çıkan kasetler sebebiyle artık MHP iflah olmaz düşüncesi hepimizde hakimdi.

Yani bir çok kimse kasetlerin yayınlandığı günlerde, artık MHP baraj altında seyreder düşüncesi vardı.

İşte o sebeple eski oy oranını muhafaza eden MHP yi de kazanmışlar kervanına katabiliriz.

Kuşkusuz bu seçimin en büyük galibi Ak Parti, daha doğrusu Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan oldu.

Onsuz bir Ak Partiyi nerede ise kimse düşünemiyor.

Hatırlarsanız eski Başbakanlardan Süleyman Demirel’in çok güçlü olduğu zamanlarda bile karşısına muhalif başkan adayları çıkmıştı. Kimse kazanamamıştı ama, bu çıkış sonrasında, Süleyman Demirel’de doğru dürüst iktidar yüzü görmemişti. Yani hiçbir zaman tek başına iktidar olma erkin bir daha elde edememişti.

Oysa Ak Parti de böyle bir şeyi hayalen olsun kimsenin düşünmesi mümkün değil.

Zaten Ak Parti içerisinde böyle bir karizmayı çizecek kimse de bulunmuyor.

Sayın Başbakan olmaz ise Ak Parti biter/mi/ gibi bir şeyi de söylemiyorum elbette.

Parti içerisinde çok kaliteli insanlar var, ama işte gel gör ki " o liderliği" bir başına alıp götürmek imkansız.

Sayın Başbakanın karizması, bu seçimlerle bir kez daha silinmeyecek biçimde altın harflerle siyaset tarihine kazındı.

2007 seçimlerinde hemen herkesin hemfikir olduğu bir konu vardı.

Sabih Kanadoğlu’nun koltukları altına sığınan CHP ve o dönemin Anayasa Mahkemesi 367 ucubesi ile Ak Partiye Cumhurbaşkanını seçtirmemişti.

Bu minvalde gidilen 22 Haziran 2007 seçimlerinde Ak Parti % 47 nin üzerinde oy aldı. Ve hemen herkes bu oyların bir kısmının Ak Partiye Cumhurbaşkanını seçtirmeyen kesimlere tepki oyları olduğu söylendi.

12 Haziran 2011 seçimleri ile o kritik eşik aşıldı ve Ak Parti % 50 nin üzerinde oy aldı. Yukarıda da değindiğim üzere, Sayın Başbakanın Siyaset Karizması bir kez daha tescillendi.

Tüm bunlardan sonra benim söyleyeceğim farklı şeyler var.

Hep korkmuştum ve Anayasayı bir partinin tek başına değiştirmesi gereken 340 lar dolayında Milletvekili sayısının altına düşmesinin tehlikelerini vurgulamıştım.

Bunu temayül yoklamasında Ekrem Beye ifade etmiştim. Bu konuda bir çok yazı yazdım. Ama en önemlisi Cumartesi günü yazmış olduğum, Sivil Bir Anayasa Yapma Konusundaki İrademizi oylayacağız başlığını taşıyan yazımdı.

O yazımda şunları söyledim.

Bu seçimler her türlü şaibenin dışında yaptığımız en önemli seçim.

Zira sivil, asker bürokratik kesimler, yargı mercileri, zinde güçler hiçbir şekilde seçime müdahale etmedi/edemedi/.

Laiklik, irtica propagandaları bir kez olsun yapılmadı.

İmam Hatipler, Kur’an Kursları, Kat sayı Problemleri, başörtüsü ile ilgili mağduriyetler üzerinde politika üretilmedi.

Tamamen Demokrasinin ölçüleri içerisinde bir seçim dönemi yaşandı.

Çok sert tartışmalar oldu.

Hakarete varan söylemler dile getirildi.

Ama kamyon hep mecraında yoluna devam etti.

Askerlere vesaireye dayanarak seçim çalışması yapılmadı.

BDP liler tarafından kimi köyler üzerine kurduğu baskı bir tarafa bırakılacak olur ise, düzgün bir seçim dönemi geçirdik.

İşte böyle bir seçim dönemi sonrasında,

Bu millet,

Hiçbir partiye tek başına Anayasayı değiştirecek çoğunluğu vermedi.

Bu sonuçlar Allah korusun bizatihi sorunun kaynağı olabilir.

Zira bu ülkenin en çılgın projesi, parlamentoda çoğunluğu elinde bulunduran Ak Partinin bir başına yeni bir Anayasa yapması olacaktı.

Artık ilk iki dönemin aksine, 3.İktidar dönemini yaşamaya başlayan Ak Partinin böyle bir şansı kalmadı.

Birinci dönem Ak Parti iktidarında bir ara katılımlarla 368 sayısına ulaşılmıştı. İkinci dönemde, bu sayı 336 ya düştü. Bu dönemde de 330 un altında bir sayıyı görüyoruz.

Seçim sisteminin azizliği gereği en yüksek oyu aldığınız bir dönemde ilk iki dönemin aksine daha az milletvekili sayısında kalmış olmanız.

Bu sebeple gerek Ak Partiyi ve gerekse Türkiye’yi çok büyük sorunlar bekliyor.

Çünkü bir başına yeni bir Anayasa yapma imkanını elde edemeyen Ak Partiye kim destek olacaktır.

Sırası ile inceleyelim.

CHP mi?

CHP bu seçimlerde bu ülkenin en büyük sorunu olan Kürt sorununu hiçbir şekilde görmedi. Böyle bir sorunu ağzına bile almadı. Statükoyu olabildiğince korumaya çalıştı.

CHP nin laliklik ile ilgili hassasiyetleri biliniyor.

Anayasal vatandaşlık konusu gündeme geldiğinde, böyle bir şeye taraf olacağına ihtimal bile yok.

O halde CHP yi geçin.

MHP mi?