MAHYASIZ KALASINIZ İNŞALLAH
Suudi Arabistandayız.
Medine’de Mescidi nebevideyiz.
Tam Resulullahın başı üstündeki minarelerde "Ne Mutlu Arabım" diyene yazan renkli bir mahya gördük.
Sübhanellah.
Bu da ne?
Şimdi nereden çıktı bu demez miyiz.
Böyle bir saçmalığı yapanın Allah hakkından gelsin, bakınız camileri , mukaddes mekanları nelere alet ediyorlar, burada 72,5 milletten insan geliyor, ibadetini yapıyor, Allah’ın evinde mutluluğu yakalamak için Arap mı olmak lazım?
Böyle bir şeyi midemiz kaldırır mı?
Hadi biraz daha öteye bir adım atalım.
Mekkedeyiz.
Mescidül haramdayız.
"Milli Birlik Esastır veya Önce Vatan" yazan rengarenk mahyalar ile karşılaştık.
Ne yaparız.
Allah’ın evinde milli birlik nedir, önce vatan denilen yer neresidir bir "Müslüman için", bunlar ne ipe sapa gelmez laflar,hangi günlere kaldık,eskilerin tüm yanlışlıklarını meğer bugün de sürdürmek zorundaymışız, yarabbi sen aklımıza, fikrimize, iman ve inancımıza sahip çık sözlerini terennüm etmeyen "müslüman olmaz" demez miyiz?
Biz buraya idabet etmeye mi , yoksa Arapların ipe sapa gelmez saçmalıklarını hem de renkli bir şekilde seyretmeye mi geldik, itirazını yüksek sesle dile getirmez miyiz?
Böylesine Mukkades mekanlarda bu lafları gören insanlar kendi ırklarından , kendi milletlerinden , kendi vatanlarından şüpheye düşmezler mi?
Arap olmadan dinin de, imanın da, milletin de, ırkın da,hatta insan olmanın da bir ehemmiyeti yokmuş zehabına kapılmazlar mı?
Gönül huzuru ile kalp rahatlığı ile ibadetlerini yapmanın keyfine varabilirler mi?
Eğer biz aklımızı kaybetmedi isek, deliler gibi ne yapacağımızı bilemeyecek duruma düşmedi isek, bunları yapanın aklından hemen şüphe eder, bir delinin yaptığı bu işe/ayıba/ derhal karşı çıkardık.
Tabii bütün bunlar, o beğenmediğimiz, o çöl bedevileri dediğimiz , baldırı çıplak olarak kabul ettiğimiz Suudiler tarafından yapılmış değil.
Tüm bu saçlamıkların altına imza atan biziz.
Bu ülkenin gerçekten birlik ve bütünlüğünü sağlamaya yönelik açılımların yapılmaya başlandığı, bu yönde önemli adımların atıldığı ve bu ülkede başka ırka, inanca, dine, imana sahip insanların varlığını kabul etmeye hazırlandığımız bir sırada, İstanbul Vali Yardımcısı Yıldırım Kadıoğlu başkanlığında toplanan heyet Türkiye’nin dünya insanlığına karşı yüzünü kızartacak sloganları en önemli mabetlerin minareleri arasına renkli bir şekilde astırıyor.
"Ne Mutlu Türküm Diyene"
"Milli birlik esastır"
"Önce Vatan"
Sanırsınız ki,camiler kışla, minareler süngü.
Bu sloganların yazılı olduğu Camilere bırakın ülkemizin Kürdünü, Lazını,Çerkezini,Alevisini, acaba bir İngiliz Müslümanı namaz kılmaya gelse, olan biteni görse o camiye adım atar mı?
Bu ne ırkçılık, bu ne bağnazlık demez mi?
Dünyanın hiçbir ülkesinin hiçbir ibadet yerinde böyle bir "absürd"lük görülmüş şeymidir?
İlimde,
Fende,
Teknikte,
Siyasette,
Ahlakta,
Erdemde,
İnsan haklarında,
Demokraside,
Dünya devi olsanız( ki böyle bir şey yok) bile,
Camilere bu lafları yazamazsınız.
Yazılmasına itirazınız var ise,
O yazıyı yazanı, yazdıranı, kararı vereni yerinde tutamazsınız.
Camiler kışla mı be adam.
Medine’de Mescidi nebevideyiz.
Tam Resulullahın başı üstündeki minarelerde "Ne Mutlu Arabım" diyene yazan renkli bir mahya gördük.
Sübhanellah.
Bu da ne?
Şimdi nereden çıktı bu demez miyiz.
Böyle bir saçmalığı yapanın Allah hakkından gelsin, bakınız camileri , mukaddes mekanları nelere alet ediyorlar, burada 72,5 milletten insan geliyor, ibadetini yapıyor, Allah’ın evinde mutluluğu yakalamak için Arap mı olmak lazım?
Böyle bir şeyi midemiz kaldırır mı?
Hadi biraz daha öteye bir adım atalım.
Mekkedeyiz.
Mescidül haramdayız.
"Milli Birlik Esastır veya Önce Vatan" yazan rengarenk mahyalar ile karşılaştık.
Ne yaparız.
Allah’ın evinde milli birlik nedir, önce vatan denilen yer neresidir bir "Müslüman için", bunlar ne ipe sapa gelmez laflar,hangi günlere kaldık,eskilerin tüm yanlışlıklarını meğer bugün de sürdürmek zorundaymışız, yarabbi sen aklımıza, fikrimize, iman ve inancımıza sahip çık sözlerini terennüm etmeyen "müslüman olmaz" demez miyiz?
Biz buraya idabet etmeye mi , yoksa Arapların ipe sapa gelmez saçmalıklarını hem de renkli bir şekilde seyretmeye mi geldik, itirazını yüksek sesle dile getirmez miyiz?
Böylesine Mukkades mekanlarda bu lafları gören insanlar kendi ırklarından , kendi milletlerinden , kendi vatanlarından şüpheye düşmezler mi?
Arap olmadan dinin de, imanın da, milletin de, ırkın da,hatta insan olmanın da bir ehemmiyeti yokmuş zehabına kapılmazlar mı?
Gönül huzuru ile kalp rahatlığı ile ibadetlerini yapmanın keyfine varabilirler mi?
Eğer biz aklımızı kaybetmedi isek, deliler gibi ne yapacağımızı bilemeyecek duruma düşmedi isek, bunları yapanın aklından hemen şüphe eder, bir delinin yaptığı bu işe/ayıba/ derhal karşı çıkardık.
Tabii bütün bunlar, o beğenmediğimiz, o çöl bedevileri dediğimiz , baldırı çıplak olarak kabul ettiğimiz Suudiler tarafından yapılmış değil.
Tüm bu saçlamıkların altına imza atan biziz.
Bu ülkenin gerçekten birlik ve bütünlüğünü sağlamaya yönelik açılımların yapılmaya başlandığı, bu yönde önemli adımların atıldığı ve bu ülkede başka ırka, inanca, dine, imana sahip insanların varlığını kabul etmeye hazırlandığımız bir sırada, İstanbul Vali Yardımcısı Yıldırım Kadıoğlu başkanlığında toplanan heyet Türkiye’nin dünya insanlığına karşı yüzünü kızartacak sloganları en önemli mabetlerin minareleri arasına renkli bir şekilde astırıyor.
"Ne Mutlu Türküm Diyene"
"Milli birlik esastır"
"Önce Vatan"
Sanırsınız ki,camiler kışla, minareler süngü.
Bu sloganların yazılı olduğu Camilere bırakın ülkemizin Kürdünü, Lazını,Çerkezini,Alevisini, acaba bir İngiliz Müslümanı namaz kılmaya gelse, olan biteni görse o camiye adım atar mı?
Bu ne ırkçılık, bu ne bağnazlık demez mi?
Dünyanın hiçbir ülkesinin hiçbir ibadet yerinde böyle bir "absürd"lük görülmüş şeymidir?
İlimde,
Fende,
Teknikte,
Siyasette,
Ahlakta,
Erdemde,
İnsan haklarında,
Demokraside,
Dünya devi olsanız( ki böyle bir şey yok) bile,
Camilere bu lafları yazamazsınız.
Yazılmasına itirazınız var ise,
O yazıyı yazanı, yazdıranı, kararı vereni yerinde tutamazsınız.
Camiler kışla mı be adam.
Yazarın Önceki Yazıları