MİLLET İKTİDARINA RAMAK KALDI

Millet tam 50 sene sonra iktidarına hakim olmaya karar verdi.
Evet 1960 ihtilalinden sonra tam 50 sene geçti. Bu süre içerisinde, darbeler, muhtıralar, süreçler, light muhtıralar,darbe teşebbüsleri, vurmalar, kırmalar, öldürmeler, katliamlar nerede ise havada uçuştu.
Bu ülkenin temsilcileri şimdiye kadar sivil, bağımsız, özgün, halkın isteklerini karşılayan bir Anayasa yapamadılar.
SİYASİ TEMSİLCİLERİMİZ HER AĞIZLARINI AÇTIKLARINDA;ANAYASALAR UZLAŞMA METİNLERİDİR, KİMSE HAZIRLAMIŞ OLDUĞU SİYASİ İÇERİKLİ BİR METNİ GETİRİP BİZE ANAYASA DİYE DAYATAMAZ, TOPLUMSAL UZLAŞMA SAĞLANMADAN YAPILMAK İSTENEN DEĞİŞİKLİKLER, TOPLUMDA KARMAŞA YARATIR, KAVGA ÇIKARIR DEMELERİNE RAĞMEN,DEĞİŞTİRİLMEK İSTENEN ANAYASANIN TOPLUMSAL UZLAŞMA İLE ZERRE KADAR İLGİSİ OLMAYAN BİR YÖNTEMLE HAZIRLANMIŞ OLDUĞUNU UNUTUYORLAR.
12 Eylül 1980 Darbesi sonucunda kabul edilen 1982 Anayasasına hayatiyet veren eylem ve işlemlerin altında "kan var, gözyaşı var, katliam biçiminde adam öldürmeler var, faili meçhul cinayetler var, yıllar yılı süren siyasi yasaklar var, Hamzakoylar var, basın ve yayın organlarına Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiç görülmemiş olduğu kadar büyük sansür var"
1982 Anayasası,şu anda siyaset yapan yaman muhalif aktörlerimizin dediği biçimde "uzlaşma" ile mi hazırlanmış. Zahir yukarıdaki eylemler , kabul edilen Anayasanın temel taşları oluşturulur iken vazgeçilmesi mümkün olmayan mecburi hareketlermi idi? Adam bu Anayasanın mağduru ama, değiştirilmesini de istemiyor. Basiretin bağlanmasının bundan daha güzel izahı yoktur.
Yani biz kan ve gözyaşı temeline oturmayan bir Anayasa yapamayacakmıyız?
CHP si ve MHP "Bu Meclis bir Anayasa yapmamalıdır.(23 dönem Meclisinin yeni bir Anayasa yapacak yetkinliği yoktur, demek istiyorlar)
O zaman bu Mecliste oturmayın, maaşını almayın,sosyal haklarından yararlanmayın, bu Meclis yeni bir Anayasa yapıyor diye,Meclisi boşaltın,meşhur deyimi ile sinei millete dönün, denildiği zaman da,gerçekten verecek bir cevapları olmuyor.
Ak Partinin şu anda getirdiği Anayasa değişikliğinde , milletin üzerine kabus gibi çöken Askeri  Vesayetin ve Yargı Vesayetinin kaldırılması , milletin kendi iradesine hakim olmasının yolları açılıyor.
Bu 50 yıllık sürede ilk defa MİLLET İRADESİNİN HAKİM KILINMASINI SAĞLAYAN/SAĞLAYACAK OLAN/DEĞİŞİKLİĞE imza atılıyor.
Anayasa’nın 20.madesindeki değişiklik ile,kişisel hakların özüne dokunulmasının önüne geçiliyor, haksız yere fişlemelerle oluşan GBT kayıtlarının silinmesine olanak sağlıyor. Şu anda fişlenmeyen hiçbir vatan evladı yok.
Yurttaşların ancak Hakim kararı ile yurt dışına çıkışına engel olunabileceği kuralı getiriliyor.
Çocuklara  yeterli himaye ve bakımdan yararlanmayı sağlama, devlete bir görev olarak veriliyor.
Memurlara ve diğer kamu görevlilerine toplu sözleşme yapma hakkı veriliyor.
Milletvekillerinin Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden ötürü mensubu olduğu partinin,herhangi bir eylemin ODAĞI olarak nitelemesinin önüne geçiliyor.
Bir siyasi partinin iktidarı döneminde herhangi bir "İDARİ" KURULUŞUN eylem ve hareketleri, o siyasi iktidar için ODAKLAŞMA olarak kabul edilmeyeceği kuralı getiriliyor.
Türkiye Kamu Denetçiliği adı altında yeni bir kurum ile tanışıyor.(Ombudsmanlık)
Yüksek Askeri Şura kararları yargı denetimine açılıyor.
Askeri görevleri ile ilgili olmayan konularda , özellikle devletin güvenliğine yönelik suç işlendiğinde, asker kişilerin sivil yargıda yarğılanmaları kuralı getiriliyor.
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı sağlanıyor. Böylece AİHM gitmeden önce Anayasa Mahkemesi önünde hak arama imkanı getiriliyor.
HSYK nın statüsünde önemli değişiklik sağlanıyor ve ilk kademe Hakim ve Savcılarının kendilerinin Yüksek Kurulda temsilini sağlamada önemli bir imkana kavuşuyorlar. Bu kademede görevli Hakim ve Savcıların 7 Asil ve 4 yedek HSYK üyesini belirlemesi elbette küçümsenecek bir olay değil.
Şimdiye kadar bu Hakim ve Savcılarla dalga geçenler, onlarla istedikleri gibi oynama hakkını kendilerinde görenler, yanlışlığın düzeltilmesini Hükümetin kendileri ile dalga geçmesi olarak değerlendirdiler.
Van Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi Savcısı Ferhat Sarıkaya ile kim dalga geçti. Kim onun için akla hayale gelmedik oyunu oynadı. Görev yaptığı bütün alanlarda hep şüpheleri üzerine toplayan bir komutan ile ilgili olarak, önemli delillere ulaştıktan sonra gereğinin takdir ve ifası için belgeleri ilgili Askeri Savcılığa göndermek, birinci sınıfa ayrılmış bir Savcının görevinden atılması için yeterli bir gerekçe mi idi? Savcı için kazığa oturtulmaktan falan söz edildi. Ferhat Sarıkaya kazığa oturtulmaktan beter hale getirildi. Ama halkın kendisine verdiği vatan ve millet savunmasını bir tarafa bırakarak, İktidar Partisine ve Fethullah Gülen cemaatine yönelik ihanet planları hazırlayan Dursun Çiçek nasıl da savunuluyor. Görmüyormusunuz,bir gün olsun görevinden adamı almadılar. Sadece onu mu? Kayseri Jandarma Alay Komutanı Cemal Temizöz, Diyarbakır Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesinde,onlarca kişinin öldürülmesi isnadı ile yargılanıyor, hala görevde. Niye? Esas dalgayı onlar bizimle geçiyor. Hadi onlara da bir şey söyle de nasıl yiğit adammış diyelim sana Kadir bey.
Neyseki Hükümet getirdiği Anayasa taslağında HSYK nın "Meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine  başvurulamaz"  ilkesini getirmek suretiyle, Ferhat Sarıkaya’ya Türk Mahkemelerinde dava açma imkanı sağlayacak.
Biliyorsunuz Ferhat ile ilgili olarak yazdığım bir yazıda bu konuya değinmiş ve yapılacak bir değişiklikte muhakkak onun konumunun ele alınması gerektiğini belirtimşitm.
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçker, HSYK Başkan vekili Kadir Özbek ,Anayasa değişiklik taslağını sıcağı sıcağını değerlendirir iken,değişiklik taslağı , tasarı haline gelir ise, bu doğrudan doğruya Hukuk Devleti ilkelerine aykırı olur,yürütmenin yargıyı kuşatması anlamına gelir dediler. Böylece hemen topun Anayasa Mahkemesine atılması için CHP lileri uyarmış oldular. Hani Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir biçiminde isimlendirilen kuralı var ya. Bu kurallar da değiştirilemez ya. İşte ona atıf yaparak, önünüze gelecek olan bu Anayasa değişikliğini iptal edin dediler. Onları uyanık olmaya çağırdılar.
Merak etmeyin onlar "Anayasa Değişiklik metinlerinin Anayasa Mahkemesi tarafından ancak şekil yönünden inceleme hakkı bulunmasına rağmen,esastan incelemeyi"şimdiden gündemlerine aldılar.
Millet te yapılacak genel seçimlerde kolunu güçlendirmeyi.