MUSTAFA SARIGÜL
Mustafa Sarıgül Şişli Belediye Başkanı. Gerçekten sıra dışı insanlardan birisi. Van’a gitti, incelemelerde bulundu. Ve yaptığı açıklamada 1000 aileyi Şişli’ye getireceklerini ve bir yıl boyunca barındıracaklarını söyledi.
Gelen ailelerin çocuklarını Şişlideki okullara kaydedeceklerini, böylece bir yıllarının telef olmasının önüne geçeceklerini açıkladı.
Teşekkürler Mustaf Sarıgül.
Allah Razı olsun.
Senden ve bu 1000 aileye evlerini, yuvalarını açacak olan ailelerden.
İşin maddi yanının elbette önemi var.
Ama aslolan, bu 1000 aileye kucak açma kararı alacak olan ailelerin fedakarlığı.
Bir yıl boyunca hiç tanımadıkları, bilmedikleri ailenin bütün fertlerine yardım eli uzatmak, kaloriferli odalarında onların barınmasını temin etmek bizim millete yakışan gerçek bir insanlık.
Mustafa Sarıgül bey, bu ailelerimizin gece çadırlarda yaşamalarına gönlümüz el vermedi demiş.
TÜRKİYE MİLLETİ BUDUR
Dün yazımda da belirttim. Bir ara insanlarımız, Devletin borcunun ikide bir de İMF müfettişleri tarafından gözümüzün içine sokulması sebebiyle, bir hesap açılsın, bu ülkenin bütün borçlarını ödeyelim demişti.
Yanı başımızdaki Yunanlılar ise iflasa gittikleri bu günlerde aylık 6000 Euro olan maaşlarından bin Euronun kesilmesinin istenmesi üzerine, yeri göğü biri birine kattılar. Elhasıl biz farklı bir milletiz arkadaş.
KARDEŞ ELİ
Bu arada BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş yaptığı açıklamada İç İşleri Bakanı aleyhine verdikleri Gensoruyu geri çekmiş ve Van Depreminde gelen yardımlarda Kardeş eli gördüklerini açıklamış.
Aslında o kardeş eli her zaman milletimizin üzerinde.
Bölge dışından gelen insanlar her sene kurbanlarını getirip kendi elleri ile halkımıza dağıtıyorlar, yurtlar, yuvalar kuruyorlar, dershaneler açıyorlar, çocuklarımızın eğitimi için var güçlerini kullanıyorlar. Ona rağmen bu insanlara çeşitli kulplar takılıyor.
Daha fazla şeyler yapılıyor da, şimdi onları yazma zamanı değil.
Demek istediğim o kardeş elini isterseniz her gün yanı başınızda görürsünüz.
Onlar gelip bunu yapıyor da, acaba biz bir gün olsun buralara uğrayıp, tarafsız bir gözle incelemelerde bulunduk mu?
Çoğunun nerede ise bütün masrafı batıdan gönderilen yurtların, yuvaların, okulların çocuklarımıza neler verdiğini öğrenmeye çalıştık mı?
Bir cümle ile olsun, sizi tebrik ediyoruz, yaptığınız fedakarlıklardan ötürü teşekkür ediyoruz, Allah razı olsun dedik mi?
24 saat Kürtçe yayın yapan Dünya TV yi bu insanlar kurdu.
Kuzey Irak(Kürdistan’da) sayıları nerede ise 20 yi bulan ilk, orta ve Liselerde ana dilde Kürtçe eğitim veren okulları bu insanlar kurdular. Bu okullarda ayrıca Türkçe, Arapça, Farsça, İngilizce eğitim verildiğinden kimlerin haberi var.
HEPİMİZE DERS OLDU
Türkiye insanı Van’da başımıza gelen bu felaketten ötürü bir kez daha mütenebbih oldu. Uyandı, aklı başına geldi.
Kardeşlerinin nasıl da yardıma koştuklarını görmek inşallah hepimizin gözünün açılmasına vesile olur.
Göreceksiniz bu millet en kısa sürede yepyeni bir Van, yepyeni bir Erciş inşa edecektir.
Çok büyük yardımlar toplanıyor. Bu parların bir kısmı ile yeni yapılar inşa edilirken, diğer bir kısmı ile de Van ve ilçelerindeki konutların depreme dayanıklı hale getirilmesi lazım.
Sayın Başbakanımızın yönlendirmesi ile Çevre ve Şehircilik bakanımız Erdoğan Bayraktar beyin işe vaziyet etmesi sorunların bu alanda bir daha geri gelmemek üzere çözüleceğinin en büyük işareti. Çünkü Sayın Başbakan, kimse merak etmesin, en kısa zamanda yıkılanları telafi ederiz, her sorunun üstesinden geldiğimiz gibi, bu sorunu da en kısa zamanda çözer, vatandaşlarımızı kışta kıyamette ortada bırakmayız demesi, gerçekten yüreklere su serpti.
Eskiden olsaydı, büyük büyük liderlerimiz, bu tür müsibet anlarında, büyük felaketle karşı karşıyayız, bakalım nasıl çözeceğiz şeklindeki cümleleri ile acziyetlerini ortaya koyarlardı. Ama görüyorsunuz işte şimdi öyle değil, kimse merak etmesin bu işi de çözeriz, sorunların altından kısa sürede kalkarız deniliyor. Nereden nereye.
POLİS VE ASKER İŞBAŞINDA
Vanlı kardaşlar, gördünüz işte. Dara düştüğümüzde yine imdadımıza, bu milletin evlatları polisi, askeri koştu. Asker derken, her zaman milletin imdadına koşan vatan evlatlarını kastediyorum. Yoksa şu anda Silivride millete kumpas kuranları değil.
Allah’a şükürler olsun, şimdiki komuta kademesi, gerçekten yeni bir lütuf olarak karşımıza çıktı. Bu konuda yeni Genelkurmay Başkanımızın ilk defa basına yapmış olduğu açıklamalara ileride değineceğim. Ama onun konuşmasının bir cümlesi var ki, her şeyi en güzel biçimi ile ifade ediyor. Genelkurmay Başkanımız “biz milletimizin seçmiş olduğu hükümetimizin emrinde görev yapıyoruz, onların direktifleri doğrultusunda hareket ediyoruz” dedi. İşte bu. Herkes “milli iradenin” emrinde olursa, milletini büyütür, milleti büyüdükçe kendisi büyür.
Bir olur,diri olur, iri oluruz.
İşte bu milletin evlatlarına Van’lı kardeşlerimiz artık nasıl taş alacaklar? Aslında bu son cümle tam bir makale konusudur. Hele ağrılar biraz dinsin.