NE YAPARSAN YAP BİZ İRANA SALDIRIDA YOKUZ!

Dün yazımda  NATO destekli ABD ordularının Afganistan’ın Pakistan sınırına yakın Kunar eyaletinde yapmış olduğu saldırıda 11 i çocuk biri kadın 12 kişiyi katlettiğini, 5 kadının ağır biçimde yaralanmasına sebebiyet verdiğini yazmıştım.

Ya ben bizim şu milleti de hiç anlamıyorum. Sovyetlerin Afganistan’ı işgali zamanında yapmadığımızı bırakmadık, yeri göğü biri birine kattık, Sovyetlerin dinsizliğini, imansızlığını, ahlaksızlığını, komünizmin ne bela bir şey olduğunu hep bir ağızdan yüksek sesle söyleyip durduk.

Şu işe bakın Sovyetler gitti, ABD geldi, onların yaptığının daha beterine sebebiyet veriyor, kimsede tık yok.

Niye?

Sebebi çok açık ve basit.

Biz İslam Toplumları Siyonizmin emrinde bulunan Emperyalist dünyanın borazancısı basının etkisi altında yaşıyoruz.

Yani paganist özelliklere sahip kendi “YENİ” dünyamızın yazılı ve sözlü basın organlarının propagandalarının kurbanı olmuş durumdayız.

Şimdi birileri pek ala, ya bundan 10 sene önceki basınla şimdiki basın bir mi, aralarında hiç mi fark yok, üstelik bundan10 sene önce muhafazakar kesimlere ağız dolusu küfreden gazetelerin, televizyonların bir kısmı yeni jenerasyonun elinde, buna yepyeni kuruluşlar da ilave edildiğinde, epey bir basın kesiminin Afganistan olayına ve orta doğudaki gelişmelere var gücü ile karşı koyması lazım diyebilir.

Doğru da söylemiş olur.

Peki neden kimsede ses sada yok. Çünkü biz biraz da ubudiyet kültüründen geliyoruz. Ululemre itaat esastır, bunda şüphe yok, ancak ubudiyetin bir parçası olan Ululemre itaat iç karışıklığın önlenmesi ve hasmın sahibi olduğu güçten daha fazla güç toplamada gayret içindir. Yoksa Müslüman kardeşine karşı var gücü ile saldıran zalimlere destek olmak için değildir.

ABD Başkanı Barack Hüseyin Obama mazlum milletlerin içinden çıkıp ABD gibi bir ülkeye başkan oldu. Onun iktidarı zamanında kendi seleflerinin başlatmış olduğu savaşların bir bölümü sona erdirildi, başka bir takım dünya ölçekli ihtilaflar önlenmeye çalışılıyor.

Düşe kalka da olsa ABD nin Afganistan işgalinin 2014 yılında sona ereceğini söyledi bize Obama. Irak’ın işgali ile ilgili olarak yazmıştım, hatta benimle birlikte Sayın Mehmet Elkatmış’a BUSH’UN göndermiş olduğu özel temsilciye “buralardan ne kadar erken çekilirseniz, o kadar sizin için iyi olur. Bir gün gelecek siz buralardan arkanıza bakmadan çekilip gideceksiniz ve onu biz söylemesek de sizin basın kuruluşlarınız, peki biz bu işten ne elde ettik sorusunu soracak ve cevabın koca bir sıfır olduğu ortaya çıkınca, mağlup ilan edileceksiniz” demiştim. Öyle de oldu.

Hiç kimsenin şüphesi olmasın, Irak’da yaşananların beteri Afganistanın işgalinden ötürü ABD nin başına gelecektir.

Bunlar görünmezden gelip şimdi hedefe İran konuldu.

Irak ve Afganistan işgallerinden ders alınmamış gibi ABD nin İran’a saldırısının alt yapısı mı oluşturuluyor yolunda çok ciddi şüphelerim oluşmaya başladı.

Kuşkuma sebep olan olaylar sırası ile şöyle.

1-         Bundan 2 sene önce Suriye olayı patlak verdi. Türkiye bir anda muhalefet olarak ortaya çıkan envai çeşit gurubun yanında yer aldı. Ama işler sarpa sarınca Türk yetkili ağızları, batının yeterli desteği vermediği gerekçesi ile sert çıkışlar yaptı. Batı için mühim olan, Türkiye ile ikili ilişkilerinde olabildiğince güç kazanan Suriye’nin belinin kırılması idi, bu gerçekleştirildi. İsrail rahatladı.

2-         Obama’nın yakın zamanda gerçekleşen İsrail ziyareti ile karşılıklı pazarlıklar sonucu İsrail, Mavi Marmara gemisinde sebebiyet verdiği katliam sebebiyle Türkiye’den özür diledi, ölenlerin yakınlarına tazminat ödeyeceğini söyledi. İsrail biraz daha rahatladı.

3-         ABD Dış İşleri Bakanı john Kerry bir ay içerisinde ikinci kez Türkiye’ye geldi, İsrail ile Filistinliler arasındaki ihtilafı sona erdirmek için Türk yetkililerle görüşmeler yaptı. Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın, İsrail’in 1967 sınırlarına çekilmek ve başkenti doğu Kudüs olan Filistin Devletinin kurulması karşısında İsrail Devletini tanıyacağını kabul ettiğini biliyoruz. Hamas Lideri Halit Meşşal de İsrail’i tanımamak koşulu ile böyle bir anlaşmaya taraf olduğunu Türkiye’nin ikazları sonrasında kabul ettiğini ifade etti.

Bu 3 ana madde ile Türkiye’nin ve İslam aleminin gönlü hoş tutulmaya çalışılıyor. Özellikle son maddenin mek parmak gibi kısa bir sürede gerçekleşeceğini kimse umut etmesin. Bu çok uzun zamana vabeste bir iştir ve en büyük korkum İran’a yapılması muhtemel İsrail destekli ABD saldırısının zemini tahkimi için zihinsel bir araç oluşturuluyor. Yoksa Obamanın iktidarı zamanında da bir Filistin Devletinin kuruluşu mümkün olmayacaktır.

ABD ordusu, insansız hava araçlarını düşürmede ve gemileri etkisiz hale getirmede kullanacağı ilk lazer silahını Basra Körfezi’nde faaliyete geçireceğini duyurdu.

Amerikan Donanması’ndan yapılan açıklamada, Lazer Silah Sistemi (LaWS)’ın San Diego limanında bulunan USS Dewey (DDG 105) destroyer gemisine geçici olarak yerleştirildiği belirtildi..

LaWS, önümüzdeki yıldan itibaren operasyonlarda aktif olarak kullanılabilecek. İcat edildiği 1960'lardan bu yana lazerin silah olarak kullanılması tartışılıyor. Ancak bugüne kadar sadece kimya alanında faydalanılan 'katı haldeki' lazerler, daha önce hiç askeri amaçla kullanılmadı. ABD basını, silahın özellikle İran’a gözdağı vermek için bölgeye gönderileceğini iddia ediyor.

İşte bakın yukarıdan beri söylediklerimi ve uzun zamandan beri kuşkularımı dile getirdiğim konuları, ABD uygulamaları ile ortaya koyuyor, kendi basın kuruluşları da bunu dünyaya servis ediyor.

Bütün bunlardan sonra ABD ye söyleyeceğimiz şey şudur: İslam ülkelerine ve Müslümanlara düşmanlık yapmaktan vazgeç. O büyük gücünle sana dostluk yakışır.