ÖCALANIN OCAK AYINA ATFETTİĞİ ÖNEMİN SEBEBİ BU MU?

Anayasa’nın 90.maddesinin son fırkası şöyle:
"Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır."
102. madde de "Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı geçemez.'' hükmü bulunuyordu. CMK'nın 252. maddesinin son fıkrası ise, "250'nci maddede öngörülen suçlar bakımından, kanunda öngörülen tutuklama süresi iki kat olarak uygulanır." şeklindeydi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin kararına göre CMK 250. maddede sayılan şu suçlardan tutuklu sanıklar için azami süre 10 yıl olarak belirledi ki, kanunun metninden anlaşılan da bu.
Devletin güvenliğine karşı suçlar şu şekilde sıralanmış bulunuyor.
"Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, Anayasa'yı ihlal, cumhurbaşkanına suikast ve fiilî saldırı, yasama organına karşı suç, hükümete karşı suç, hükümete karşı silahlı isyan, silahlı örgüt, örgüte silah sağlama, suç için anlaşma, devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme, casusluk, devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama, gizli kalması gereken bilgileri açıklama, uluslararası casusluk, devlet sırlarından yararlanma, devlet hizmetlerinde sadakatsizlik, yasaklanan bilgileri temin, yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini, yasaklanan bilgileri açıklama, yasaklanan bilgileri siyasal veya askerî casusluk maksadıyla açıklama, devlet güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma." Suçları.
Bilindiği üzere Abdullah Öcalan hakkında verilen Mahkûmiyet hükmü şu anda AİHM sinde görüşülmeye devam ediyor.
Hatırlarsanız, DEP li Milletvekilleri açısından verilen Mahkûmiyet kararı, AİHM si tarafından sözleşmenin birkaç hükmünü ihlal ettiği gerekçesi ile bozulmuş ve Ankara Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasanın 90.maddesinin son fırkasını göz önüne alarak bu kişileri tahliye etmişti.
Yani AİHM sinde Türk Mahkemelerinin verdiği karar, eğer görüşülmeye devam ediyor ise, ortada henüz KESİN HÜKÜM YOK demektir.
Abdullah Öcalan’ın tutukluluk süresi de 10 yılı geçmiş bulunuyor.
Öcalan’ın Avukatlarının konunun görüşülmesi için, ilgili Mahkemeye müracaat etmeleri halinde, dosyanın ciddi bir şekilde ele alınabilir. Buradan olumsuz bir karar çıkması durumunda, konunun AİHM sine götürülmesi de mümkündür.
Yani AİHM si Ceza Muhakemesi Kanunun 102, 250 ve 252/Son maddeleri uyarınca Öcalan hakkında bir tahliye kararı verebilir.