ÖRGÜTÜN İŞİ BUNDAN SONRA DAHA ZOR

Daha önce de yazdım, yakında yazdığım yazılarda da kısmen işledim.

Ve sözün özü sayılacak biçimde "PKK kendisini en güçlü hissettiği zamanlarda en büyük darbeyi alıyor, bunu niçin görmüyorlar, yakında öyle bir hareket yaparlar ki, karşılığı çok dehşet verici olur" dedim.

Silvan saldırısında 13 erin şehit edilmesi, bir o kadarının yaralanması olayından sonra Sayın Başbakan "bıçak kemiğe dayanmıştır, biz Aziz Mübarek ay hatırına sabrediyoruz" dediğinde, bu cümlelerin ne anlama geldiğini örgüt ve hempaları kavrayamadı.

Ardından Çukurca saldırısı bardağı taşıran son damla oldu ve Başbakan "bu iş burada bitmiş, Ramazanın hatırı çiğnenmiştir, artık şimdi konuşma değil, icraat zamanı" dedi ve arkasından Kuzey Irak harekâtı gerçekleşti.

Örgütün yayın organları bir tek kayıplarının olmadığını söylüyor.

Bari burada sinek bile vurulamadı deyin.

Ama işin özü asla öyle değildir. Genelkurmay yetkilileri yüze yakın militanın öldürüldüğünü ve bir o kadarının da yaralanmış olduğunu söyledi.

Savaş bu.

İnsanlar psikolojik üstünlük sağlamak için buna benzer açıklamalar yaparlar.

Örgütün hiç kaybımız yok, Ordunun en azından iki yüze yaklaşan ölü ve yaralıları var sözlerinin herhalde bir ortası bulunsa, demek ki, birkaç sortide örgüt, yüze yakın kayba uğramıştır.

Dağda göçebe hayatı yaşayan, baraka, kulübe veya mağaralarda ömür tüketen insanların başına yağan bombalar, maddi açıdan telafisi zor zararlar vermiştir.

İşin psikolojik yanına bakıldığında ise, moraller sıfır noktasına gelmiştir.

İnsanlar aklı selimi kullanmadıkları zaman, çok çabuk şımaran varlıklardır. Şımarıklık anında ise, iki adım ötenizi görmenizin imkanı yoktur. Bencillik tavan yapar, göze perde çekilir, akıl uykuya dalar. Yaptığınız kimi hareketler insana benzer ama, dışarıdan seyredenler, vah zavallı demekten kendilerini alamazlar.

PKK şunu gayet iyi bilmeli ki, silahlı kuvvetlerin geldiği bu son aşamadan sonra, siz bu orduyu ve doğal olarak bu milleti mağlup edemezsiniz. Yarın devam edelim.