OSMAN BEYİN SÖYLEDİKLERİ (1)

Habertürk televizyonunda Didem Yılmaz Aslan’ın yönettiği programda Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Osman Baydemir, Kürt sorununa ilişkin olarak görüşlerini açıkladı.

Osman Bey görüşlerinin temeline çatışmasızlığı koydu ve buradan hareketle belki hiç kimsenin söylemeye cesaret edemeyeceği beyanlarda bulundu.

Osman bey 21 Yüzyılda ve günümüz koşullarında silahlı mücadelenin artık insanları bir yerden alıp, bir başka yere götürmesinin mümkün olmadığını belirtti.

Osman beyin çok enteresan bulduğum görüşleri şöyle.

1.PKK görevini yapmış ve bu sebeple misyonunu tamamlamıştır.

2.Türkiye federatif bir devlet düzenine geçmek zorundadır.

3.PKK kendisini feshetse ve artık ben bu işte yok’um dese bile ben davamdan vazgeçmem.

4.Bugünün Türkiye’si 1980’lerin, hatta 1990’ların Türkiye’si değildir. O günlerde kimi hakların verilmesi suretiyle, Silahlı Kürt Muhalefetinin önüne geçilebilirdi. Bu yapılmadı ve bugünlere geldik. Artık 2010 un Türkiye’sini siyaseten 1980’lere taşımamız mümkün değildir.

5.Ancak 1920 yılındaki birlikteliği düşünebiliriz.

6.Osmanlı 1.Dünya harbi sonucunda parçalandığında, bütün milletler ayrıldılar, ancak bir tek Kürtler, Türklerle birlikteliklerini sürdürdüler.

7.Çanakkale’de Kürtler "vurun kardeşler, vurun bugün namus günüdür" diyerek bugünkü vatan topraklarını düşman istilasından kurtardılar.

8.1920 Meclisinde Kürtlere otonomi verileceği kararlaştırılmıştı. 1921 Anayasasında buna dair hükümler var!!! dı. 1924 Meclisinde bu fikirden vazgeçildi.

9.Şeyh Saidi Kürdi isyanı bunun üzerine çıktı.

10.Kürt Muhalefeti PKK ile başlamış, onun çatışma ortamından çekilmesinden sonra da yok olacak değildir.

11.PKK bu işten vazgeçse, ben ve benim durumumda olan Legal Kürt siyasetçileri bu işin peşini bırakmayacaklardır.

12.Kürt kimliğinin, kültürünün ve kendi kendisini idare etme hakkının yakın siyasi tarih bakımından nerede ise 90-100 yıllık bir tarihi vardır. Tarihin bu akışını hiçbirimizin durdurması mümkün değildir.

13.Biz Legal Kürt siyasetçilerin Türkiye’yi bölmek, parçalamak gibi bir hedefi asla söz konusu değildir. Biz gönüllü birliktelik içinde varlığımızı 1000 yıl sürdürdük, bundan sonra da sürdürebiliriz.

14.O nedenle Allah aşkına gelin kardeşlerin biri birini öldürmesinin önüne geçelim.

15.Ben hiçbir Türk evladının, Asker, Polis veya çocuğunun da, Kürt Gerillasının da artık cenazelerinin omuzlar üzerinde taşınmasını istemiyorum. Kürt ve Türk analarının gözyaşlarının daha fazla akmasına gönlüm razı olmuyor.

16.Bu işte en büyük görev siz Türk aydınlarına düşüyor. Gelin beraber olalım, el ele verelim gidip Anadolunun en batı ucunda hep birlikte –artık biz çatışma istemiyoruz, evlatlarımızın kanlarının akmasına tahammülümüz yok diyelim, sonra gidip Gabar dağının eteklerinde yüksek sesle biz çatışmayı sona erdirdik, sizler de evlerinize, anlarınızın, babalarınızın yanına dönebilirsiniz diye haykıralım.

17.Otonom, özerk bölgelerin yerel parlamentoları olsun. Bir de ülkenin genel büyük parlamentosu bulunsun. Bu sadece Kürt bölgesi için değil, Karadeniz için de, Trakya için de böyle olsun.

18.Ülkenin her tarafında Türk bayrağının yanında, yerel parlamentoyu temsil eden bayraklar da sallansın.

19.Türkiye Kürtlerle barışmaz ise bölgesinde Irak, Suriye ve İran ile barışık yaşayamaz. Dünya devleti olamaz. Batı ülkelerine karşı büyük bir güç haline gelemez" gibi şeyler söyledi.

Osman bey elbette satır aralarında başka şeyler de ifade etti. Ancak ben zihnimde bu kadarını tutabildim.

Onun görüşlerine katılıp katılmamak ayrı bir şeydir.

Ancak bu görüşlerin elbette tartışılması gerekir.