OSMANLI KAHVESİ
BDP Genel Merkezinin görüşleri basına yansıdığı için, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanını ziyaretimizde ortaya çıkan istekleri burada belirtmekte bir mahzur yoktur sanırım.
Anayasa değişikliğinde bilindiği üzere BDP liler CHP ve MHP liler gibi bir tavır sergiliyorlardı. Yalnız değişikliğin 8.maddesinin oylamasına 5 BDP linin katılarak olumlu oy verdiğini öğrendik.
Aslında 8.maddenin oylamasına gelinceye kadar BDP liler oylamaya katılmadılar. BDP lilerin bu tavrı kamuoyu önünde büyük eliştiriler aldı. Gerçi onlar siyaset prağmatiktir, vermek kadar almayı da sever, hep bizden isteniyor, neden bizim isteklerimize hiç cevap verilmiyor,görüşünü dillendirerek, oylamaya katılmamalarının gerçekçesini izah etmeye çalışsalar da, bu konuda pek muvaffak olamadılar. Çünkü getirilen Anayasa değişikliği, Demokrasinin kayalar ve bariyerlerle kapanan yolunun açılmasında çok önemli bir görev ifa edeceğini, bundan BDP lilerin bir zararının olmayacağını herkes görüyor.
Kendileri ile görüştüğüm tüm Diyarbakır’lılar, bu değişikliklerin her derde deva olmadığını, bütünü kazanamıyor isek, parçayı reddetmenin bir mantığının olmadığını ifade ettiler. BDP nin tutumu için de "garip" değerlendirmesinde bulundular.
Mesela Cumartesi günü akşamı Zinciriye Medresesinin nostaljik ortamında sivil toplum kuruluşları ile yapılan bir etkinliğe bendeniz de iştirak ettim.
Orada Mazlum Der Genel Yönetim Kurulu üyeleri,Başkanları Faruk Ünsal bey ile birlikte bulundular, kapatılan Mus’tazaflar derneği üyeleri, Peygamber Sevdalıları Platformu yöneticileri, Şarkiyat Araştırmaları Vakfının yöneticileri ve mensupları, bilim insanları katıldılar. Hemen hepsi evet bu getirilen değişiklik teklifinin eksiği gediği var, fakat bu değişiklik 1980 ihtilalinin getirdiği anti demoktarik yönetim kurallarının belinin kırılmasında önemli bir görev ifa edecek diye görüş açıkladılar ve biz bu değişikliğe, referanduma gidilmesi halinde "EVET" oyu vereceğiz dediler.
Mustazaflar Derneğinin yönetiminde önemli görev üstlenen Av.Hüseyin Yılmaz bey’in değişiklik teklifine evet oyu vereceklerini açıklamasını kimse yabana atmasın. Zira bu insanlar istedikleri an 200-300 bin insanı bir anda toplama imkanına sahipler.
Mazlum Der’in müspet oy kullanacağını ifade eden tutumu(Tüm Türkiye için), bilim insanlarının değişiklik teklifini desteklemeleri, referanduma gidilmesi halinde oy patlaması yapabilir. BDP lilerin bu alandaki gelişmelere çok dikkat etmeleri gerekiyor. Düşünün bir kere, Diyarbakır’da referanduma yüzde 70-80 oy çıkarsa, BDP oyları nerede göz kırpar, söyleyin bakalım. Benden söylemesi.
Peki sözün başında artık açıklamakta bir beis yoktur diye belirttiğim Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Osman BAYDEMİR ile görüşmemizden ortaya çıkan görüş ne idi.
Sayın Başkanımızı Afyonkarahisar Belediye Başkanı ve Afyonlu iş adamları Pazar günü ziyaret ettiler. Bu ziyarete bendeniz de iştirak ettim. Başkan bizi güllerle karşıladı. Doğu ve batı kültürünü bizim insanımız benliğinde mezcettiği zaman,karşınıza OSMAN BAYDEMİR çıkıyor. Barıştan, sevgiden, saygıdan, güzellikten, hayırlı işte yarışmaktan yana güzel, inançlı insan.
Osman bey "ne alırsınız, çaymı kahve mi,isterseniz size güzel bir Osmanlı kahvesi ikram edeyim" deyince , bir cümlede bütün taşların yerine oturmasını sağladı. Afyonkarahisar Belediye Başkanı bana döndü "Cavit Bey yanlış duymadım,değil mi, Osmanlı kahvesi ikram edeyim diyor başkan" diye sorunca, yok hayır yanlış duymadınız, sözün özü bu dedim.
Başkanı ziyarete giderken, yanımdaki arkadaşlara O’nu biraz tanıttım. Ve Nevroz’da "KÜRDÜN TÜRKE, TÜRKÜN KÜRDE SİLAH SIKMASI HARAMDIR" dediğini hatırlattım ve meseleyi bu prespektiften değerlendirmenin hepimiz için ne kadar önemli olduğunu belirttim.
Görüşmemiz sırasında Osman bey "bakın arkadaşlar, ben Nevroz’da çıkıp Türk’ün Kürde, Kürdün Türke silah sıkması haramdır" dedim ve işi özetledim deyince, arkadaşlar "evet başkanım biz buraya gelirken Cavit Bey bu hususu bize hatırlattı" dediler. Çok güzel bir tevafuk oldu.
Akıl, iman ve inanç ile bezenince, "istikametten" şaşmıyor.
Burada da sayın Başkan ile Anayasa değişikliğini ve diğer çeşitli konuları büyük bir açık yüreklilik ile dile getirdik.
Başkan Anayasa değişikliğinin kendi isteklerini karşılamaktan uzak kaldığını söyledi ve partinin bazı açılımların yapılmasını talep ettiğini açıkladı. Aslında ben bunları özel bir alanda kullanacaktım. Fakat BDP nin Anayasa değişikliği konusundaki taleplerini Ak Partiye ulaştırdığı basında yer alınca, artık bu bilgiyi kullanmaktan çekinmek için bir sebep kalmadı.
Evet BDP liler,
Taş atan çocuklar ile ilgili olarak yeni bir düzenleme yapılmasını,
Siyasi Partiler Kanununda Seçim Barajı ve Hazine yardımından istifade etmek ile ilgili konuların yasal yeni bir çerçeveye oturtulmasını istiyorlar.
Hazine yardımı ve taş atan çocuklar ile ilgili olarak,sanırım bir sorun yok. Bu alanda bir düzenlemenin yapılma sözü, BDP lileri daha olumlu bir yöne sevkedecek.
Başkan ile görüşmemiz Osmanlı kahvesi tadında geçti.
Misafirleri onu Afyonkarahisara davet ettiler. Bu davet memnuniyetle kabul edildi.
Dışarı çıktığımızda Afyonlu misafirler daha çok gelip gitmemiz lazım dediler ve çok mutlu olduklarını ifade ettiler. Ümmetin ferdleri arasında zaten hiçbir problem yok ki.
ÖZEL NOT: Dört ayaklı minarenin durumu ile ilgili olarak iki yazı yazmış ve kilit taşlarının kırılmsı sebebiyle minarenin çökme tehlikesi içerisinde olduğunu,bir an önce tedbir alınmasını ve buranın trafiğe kapatılmasını istemiştim.
Hiç kimse bana dönüp şu tedbiri aldık, şunu yapıyoruz dememişti. Ama bu gelişimde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığının bir plan dahilinde minareyi onaracağını ve caddeyi trafiğe kapatacağını öğrendim. İlgililenenlere Diyarbakır halkı adına çok teşekkür ediyorum.
Ama her ziyaretimizde garip bir şey ile karşılaşıyoruz. 4 Ayaklı minarenin olduğu sokaktaki Şeyh Mutahhar camiini çevreleyen duvarın bir bölümü,yanı başında otel adı altında bir ucubeyi yapanlarca yıkılmış ve taşlar oraya buraya savrulmuş. Öylece duruyor. Belediye Başkanlarımızın bu konuya bir el atması lazım.
Diğer yandan bu caminin sokağındaki taşlar bırakın ayakları, başları yaracak çirkinlikte ve oldukça kötü. Esnaf "abi bunları yaz ki, düzeltsinler" dedi. Söz yazacağım ve Allah’ın izni ile başkanlarımız kısa sürede o taşları söküp yerine cami mimarisine uygun bir döşeme yapacak dedim. Taleplerime karşı tık yok diye üzülüyordum. Öyle değilmiş. Teşekkürler.