OYUMUZ KIYMETLİDİR
Geçen hafta yazdığımız bir yazının başlığı Oyumuz Mahmut Ahmedinejad’a idi.
O satırları hatırlayalım.
"12 Haziran 2009 Cuma günü İran’da Devlet Laşkanlığı secimleri yapılacak.
Seçimlerde şu anki Başkan MAHMUT Ehmedinejad ile Mir Huseyin Musavi’nin yarıştığı belirtiliyor.
Geçen akşam televizyondaher iki lideri biraz olsun dinleme imkanı buldum.
İki lideri dinleyince İran seçimlerinin sonucunun ne olacağına hemer karar verdim.
Mahmut Ahmedinejad, İran Devlet Başkanlığı seçimiinin kesin galibidir. Hemde yüzde bin.
Bu cümlelerim ile "sen gayb hakkında nasıl böyle bir hüküm verirsin, zira gaybı Allah’tan başka kimse bilmez" diyenlere sonsuz saygı duyuyorum.Gerçekten gıybı Allah’tan başka kimse bilmez.(La ye’lemul ğaybe illallah) Benimkisi gelişmelere bakarak sadece bir tahmin.
Niye diyecek olursanız. Şundan.
İki lider televizyon konuşmaları sırasında İran’ı,komşularını, İran’dan dünyanın görüanüşü ile İran’ın dünyadan görünüşünü değerlendirirken, Mahmut Ahmedinejad , meselelere gerçekten büyük bir prespektiften bakmış olduğunu ortaya koydu.
Ahmedinejad konuşması esnasında "İran bölgesinde ve dünyada birinci ülke olmak durumundadır. Biz çalışmalarımızı buna göre dizayn ediyoruz. Müslümanların batılı ülkelerden hiçbir alanda geri kalmaması lazım. Eğer biz dünyanın saygın bir ülkesi olmak istiyor isek, ülkemizi bilimde, teknikte, fende, ilmi inkişaf sağlamada birinci yapmamız lazım. Nükleer enerji çalışmalarımızı barışçıl amaçlarla sürdürüyoruz. Bizim bu gayretimizden kimse zarar görmemecektir. İran’a dostluk besleyenler bilsinler ki, İran hiçbir zaman bu dostluğu bozan taraf olmayacaktır. Ama İran’ı düşman bilip, ona göre davrananlar da yaptıkları ve yapmaya çalıştıkları hatanın bedelini çok ağır bir biçimde ödemekle karşı karşıya kalacaktır" dedi.
Mahmut Ahmedinejad ortalama bir İran’lı gibi yaşıyor. Hiçbir lüksü yok. Villarda , kaşanelerde hayat sürmek gibi bir gayret içerisinde değil.Siyah bir ceket, pantolon ve beyaz gömlek giyiyor. O’nun kişisel servet ve saman peşinde koştuğuna dair en küçak bir dedikodu çıkmamış,eşi ve çocuklarının kimler olduğunu bilmiyoruz. Yeri geliyor Üniversitelerde konferanslar veriyor, yeri geldiğinde şah zamanında Ortadoğunun en büyük Umumhanesi olarak kullanılan meydanda halka hitap ederek, devrim sürecinin kesintisiz bir biçimde devam edeceğini vurguluyor" demişiz.
Bu satırların yazılmasından sonra İran seçimleri üzerinde Türkiye boyalı basınında, özellikle Dogan Medya Gurubunun gazetelerinde , Ahmedinejad’ın muhalifi Musavi yakınlarının boy boy resimleri yayınlandı. Humeyni’nin İran’a gelişinde sevenlerinin kullanmış oldukları yeşil renkli flamalar, bayraklar, fularlar bu defa Musavi yanlıların alameti farikası haline getirilmişti.
Oldukça süslü İran’lı kadınlar seçim sürecinden yararlanarak biraz daha açılıp saçılmışlar, yeşil renkli fularları, yarı baş örtüleri ve yine yeşil renkli göz boyaları ile İran’da yeni bir devrim havası estirmeye başlamışlardı. Onlar İran’a nasıl geldi iseniz, öyle gideceksiniz, mesajını vermeye çalışıyorlardı.
Bundan bir yeni devrim sürecinin çıkacağını zan ve vehmeden boyalı Türk basını, İran’da büyük devrim, herşey yeniden kuruluyor, İran’lı kadınlar seçime ağırlıklarını koydular, artık İran’da hiçbir şey eskisi gibi olmacak, İran geçmişini arıyor gibi provokatif ve tahrik edici başlıklar atarak, İran’da seçimin galibinin şimdiden reformist aday Mir Huseyin Musavi olduğunu ilan edebiliriz demişlerdi.Renk Yeşil’de olsa,reformistlerin istediği gibi bir devrim sürecinin ortaya çıkması için buna bile katlanabileceklerini ortaya koymuşlardı.
Ama işler onların istediği biçimde gitmedi.
İran Resmi Haber Ajansı İrna, verdiği haberlerde Dr.Mahmut Ahmedinejad’ın geçerli oyların yüzde yetmişine varan bir bölümünü alarak yeniden Devlet Başkanı seçildiğini ilan etti.
Bu arada verilen kimi haberlerde Tahran’ın Kuzey kesiminde Mir Huseyin Musavi’nin geçerli oyların yüzde 98 i gibi büyük oy aldığını öğrenmiş olduk.
Bu haber de doğrudur ve garip bir tarafı yoktur.
Zira İran’ı ziyaret ettiğimizde Başkent Tahran’ın Kuzeyinde yaşayan insanların İstanbul’un Beyoğlu semtinde la yüsel/sorumsuz/ bir biçimde yaşayan kimi insanların hayatlarına benzer bir hayat sürdüklerini öğrenmiştik. Ayrıca bu bölge insanının ekonomik durumunun ortalama İran’lıdan çok yüksek seviyede olduğunu, karanlık bastıktan sonra kimi evlerde özel toplantılar düzenlendiğini , kılık kıyafet serbestisinde sınır tanınmadığını ve evlerin mahzenlerinde özel anlamda üretilen içkilerin sel gibi aktığını bize söylemişlerdi. O bakımdan reformist Aday Musavinin bu bölgeden % 98 oranında oy alması çok normal.
Aslında Tahran’ın kuzey kesimlerinde alınan bu oy nisbetinin , İran’lı reformistlerin neyi istediklerini ifade etmesi bakımından özel bir anlamı var.
Siz boş verin gidişat Mahmud Ahmedinejad’ın fikirlerine doğrudur ve bizim Oyumuz(manevi anlamda desteğimiz) önemlidir.
Ve boyalı basının İran’ı,yeniden yerden yere vurma, efendilerine temanna çakmanın zamanıdır.
Fakat boşunadır.