"PAÇA"SIZ CİHAN

Cihan Paçacı gazetecilere verdiği demeçte 40 Ak Partili vekilin yakın zamanda partilerine geçme ihtimali olduğunu söylemiş.
Cihan Paçacı sözlerini,
"Ak Partili vekillerle görüşmelerimiz devam ediyor, partimize katılmaları konusunda çok sıcak bir tavır içerisindeler. Zaten Sayın Genel başkanımızın bu hafta yapmış olduğu gurup toplantısındaki beyanlarına baktığınızda ipuçlarını yakalamış olursunuz. Bu bir parti değiştirme meselesi değil, bir ülke meselesi. Ak Partinin açılım siyasetinden huzursuz olan bu arkadaşlar, partimizde birleşme ve bütünleşmenin önemini vurguluyorlar. Biz de aynı kanaatteyiz.  Biliyorsunuz bu arkadaşlar Anayasa değişikliği meselesinde kendilerine düşeni yaptılar ve siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin olarak tavırlarını ortaya koydular ve bölücü partilerin kapatılmasını zorlaştıran maddeyi Meclisten geçirmediler. Aslında Anayasa Mahkemesin yapısı ile HSYK nın yeniden yapılandırılmasına ilişkin maddeler de geçmeyecekti. Fakat Ak Partili yöneticiler Milletvekillerine büyük baskı uyguladı ve sıkı bir takip yaptılar. Fakat bundan sonra işler biraz daha farklı bir noktaya geldi. Mesele parti meselesi olmayıp, ülke meselesi haline geldi. Şimdi bunu arkadaşlarımız!!! İle birlikte değerlendiriyoruz. Yakında çok büyük gelişmelere şahit olacaksınız"  şeklindeki açıklamalar ile sürdürmüş.
Ak Parti içerisinde milliyetçi bir damarın olduğuna şüphe yok. Aslında 22.döneme göre 23.dönem milletvekillerinin Ak Parti içerisinde daha fazla renklilik arz ettiğini biliyoruz. Çeşitli görüş ve düşünceden insanlar Ak Partide Milletvekilliği yapma şansı buldu.
Ancak ana gövdeyi, Milliyetçi ve Muhafazakâr kanat teşkil ediyor.
Muhafazakâr anlayışları olsa da, Milliyetçi kanat haklar ve özgürlükler konusunda henüz bazı gelişmeleri kendilerine kabul ettirebilmiş değiller.
Bu arkadaşların belli bir takım sıkıntıları olduğunu parti yöneticileri de biliyor. Ülkenin birlik ve bütünlüğü konularında hassasiyet gösteren bu kişilere, neden böyle düşünüyorsunuz demeye hakkımız yok/mu?
Olayları tek taraflı değerlendiremeyiz.
Bu ülke insanlarının büyük çoğunluğu hala bölünme ve parçalanma korkusu yaşıyor. Hak ve özgürlükler arttıkça ülke bütünlüğünün daha fazla tehlikeye düştüğü korkusuna kapılıyorlar.
Aslında özgürlüklerin gelişmesi bu duyguyu törpüleyecek gelişmeler gösterdi, yani ülke bütünlüğünün sağlanması açısından gözle görülür gelişmeler sağlandı
Mesela PKK, biz Türk Ordusunu yenemedik, fakat yenilmedik de dedi. Böylece silah zoru ile Türkiye gibi bir Devleti bölmenin, parçalamanın mümkün olmadığı ortaya çıktı.
Bu paralelde siyaset yapanlar "biz bölünme, parçalanma istemiyoruz, zaten bunun mümkün olmadığını da gördük, şimdi kültürel haklar peşindeyiz, Kürt kimliğinin tanınması, dilinin öğretilmesini istiyoruz ve Anayasal vatandaşlık hakkımızın verilmesinin peşindeyiz" demeye başladılar. 
Tüm bunlar Hükümetin açılım politikasının yerindeliğini ortaya koymuş ve alınan bu kararlar sayesinde bölünme korkusu temelinden sarsılmış iken, Ak Partili vekillerin Cihan Paçacının dediği gibi "ülke bütünlüğünü sağlama" gerekçesi ile MHP ye geçişleri düşünülebilir mi?
MHP bu zihniyeti ile ülke bütünlüğünü sağlayan parti olarak görev ifa edebilir mi?
MHP Abdullah Öcalan’ı idam etmekten ve kandili bitirmekten söz ediyor.
Yani MHP iktidar olacak, Abdullah Öcalan’ı asacak, Kandile sefer düzenleyip, ortalığı darman duman edecek!!!
MHP nin iktidarı zamanında Abdullah Öcalan cezaevinde ve hakkında idam kararı verilmişti, Kandil Dağında da örgüt faaliyetlerine devam ediyordu. MHP ne Abdullah Öcalan’ı idam edebildi ve ne de Kandili talan etmeyi başardı.
Bir ara değerlendirme olarak bundan iki önceki Genelkurmay başkanı yaşar büyükanıt, orduyu kış kıyamette Hakkari ve Kuzey Irak dağlarına sardı. Karlarla kaplı dağlarda aylarca kalarak PKK yı kış gününde nasıl bitirdiğimizi herkes görecek dedi. Ordu dağlara çıktı. Aylarca sürmesi gereken operasyon 3 günde bitirildi. 180 e yakın örgün mensubunun imha edildiği söylendi. Ama o operasyona katılan KORUCULARIN beyanı ile ben, tek bir PKK lının dahi öldürülmediğini öğrendiğimi söyledim, bunları yazdım, hiçbir yalanlama gelmedi. Üstelik birçok Mehmetçiğimiz yarı donmuş vaziyette hastanelere yatırıldı. Aynı kişi daha sonra bütün ordumuzu Kandile sarsak bu işin üstesinden gelemeyiz dedi.
Geçelim.
Hiç kuşkumuz yok ki, MHP bu seçim dönemini Abdullah Öcalan’nın idamı ve Kandili tümüyle imha etme sözü ile geçirecek. Tamamı ile HAMASET içeren bu siyasetin başarılı olma şansı var mı?
Hayır yok.
Çünkü Türkiye insanı kesinlikle bu kör dövüşü haline gelen savaşın daha fazla devam etmesini istemiyor.
MHP nin hamaset siyasetinin bir getirisi olmadığını görüyor.
Murat Karayılan "biz Türk ordusunu yenemedik, ama yenilmedik de" dediğinde, "hayır biz yaşar büyükanıt zamanında ordumuzu dağlara sardık, sizi mahvettik, sizi bitirdik" diyebiliyor isek, MHP zihniyetinin dediklerini yapmaya koşabiliriz!!!
Milliyetçi kanadı teşkil eden Ak Partili Milletvekilleri bu sıratı müstakim de  "kanat" değiştirebilir, Kurt postuna bürünebilirler mi?
Büyük çoğunluğunu tanıdığım o arkadaşların böyle bir posta bürünmelerini gerçekten mümkün görmüyorum.
Basiret sahibi bu insanların ülke bütünlüğünü sağlamaya çalışıyoruz hamasi çıkışı ile mücerret menfaate yönelik bir hareketi kimse onlara yakıştırmaz.
Biz bir adım atalım, Ak Partili yöneticiler aman ne yapıyorsunuz diye arkamıza düşsünler, liste garantisi alarak yerimize oturalım fikri akıllara geliyor ise, bu bir şeytan tuzağıdır ve faydası yoktur.
BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN. İNŞALLAH ARANIZDA OLACAĞIM.