SON ŞEHİTLER

Yedi  vatan evladı daha gencecik yaşlarında ahirete intikal ettiler. 20 yaşında hayatın  hiçbir tadına varmadan, güzelliklerini yaşamadan ,ne olup bittiğini kavramadan bu hayattan göçüp gitmek ve bir daha geri gelmemek nasıl bir şeydir. Allah kimseye tattırmasın, kimseyi böyle bir belaya, musibet maruz bırakmasın. Bu insanlar arkalarında analarını, babalarını, kardeşlerini, içlerinden kimileri eşlerini ve yavrularını,yüzlerce yakınlarını bıraktılar. Onlar bu darı dünyada biri birlerini bir daha hiç görmeyecekler. Ukbada ise herkesin işi Allah’a kalmış. İnsanların yaşadığı bu acıya, bu travmaya gerçekten dayanmak, tahammül etmek mümkün değil.

Tokat’ın Reşadiye ilçesi kırsalında 7 evladımızın şehid edilmesi eylemini icra edenler, şurada pusuya yatalım da,Askerler gelirse beyinlerine sıkalım mı dediler? Bunun bir alt yapısı oluşturulumadan,gerekli istihbari çalışmalar yapılmadan, keşif icra edilmeden gerçekleşmesi mümkün mü?

7 askerimizin şehid edilmesini sağlayacak biçimdeki eylemin bin bir türlü ayrıntısı planlanıp, icra safhasına konulur iken, sanıkların bugüne kadar yakalanmamış olmaları da dikkate alındığında, bölgede kendilerinden şüphe edilmeyen guruplara mı dikkatlerimizi çevireceğiz? Açık ve net söyleyelim, eylem Gladyonun sağ kanadının işimi?

Bölge,PKK tarafından 7 erimizin şehid edilmesine imkan verecek lojistik desteğe sahip bir yapıda değil. PKK da bu güne kadar eylemi üstlenmedi ve üstelik DTP Eş Başkanı Ahmet Türk olayın provokasyon olabileceğini söyledi ve eylemi kınadı.

PKK nın bu eylemi üstlenmemesinden ve Ahmet Türk’ün açıklamalarından, bu eylemde örgütün eli temiz deme durumunda mıyız, doğrusu onu da bilmiyorum.

PKK  açık ve net bir şekilde eylemi kendilerinin yapmadığını beyan etmediği sürece, sonucundan nemalanmak istedikleri ayan beyan ortada. Biz ister isek, Güneydoğu illeri dışında da pek ala eylem koyabiliriz , Türkiye’yi savaş alanına çevirebiliriz mi demek istiyorlar.

 Gladyonun sağ kanadı eylemi koydu ise, iki şeyi amaçlamış olabilir.

Birincisi açılım , maçılım hikaye, oturun oturduğunuz yerde, adımlarınızı denk alın, dava,daraba bizi ırgalamaz, dimdik ayaktayız, ister isek canınıza bir anda ot tıkarız, semeri de sırtınıza koyarız.

İkincisi ise, siz açılım yapmaya çalıştıkça adamlar ülkenin en olmaz yerlerinde ortamı cehenneme çeviriyor, bir anda 7 askerinizi şehid ediyorlar, bu düpedüz PKK eylemi, hala ne duruyorsunuz, attığınız adımları geri çekin.

Eylem şurdan gelsin, burdan gitsin hiç ehemmiyeti yok.

Eylemi gerçekleştirenler,

Bu memleketin Demokratikleşmesinin önüne kolay kolay kaldırmamız mümkün olmayan takozlar koyuyorlar.

Bu durumda şu veya bu menfaatin sağlanması için şiddeti bir yol  olarak seçenler bu ülkenin demokratikleşmesini istemiyorlar. O zaman geriye tek bir yol kalıyor. Karşılıklı şiddet.

Yoksa esas amaç bu mu? Karşılıklı şiddeti körükleyerek, ülkeyi kaosa sürüklemek ve kanın gövdeyi götüreceği bir ortamı oluşturmak!!! Herhalde son koz budur.Allah korusun.

Çünkü şiddet ortamında kimin neyi kazanacağı ve kimin neyi kaybedeceği hiç belli olmaz. Geçen gün de yazdım, Gladyonun sağı solu bu ülkede halklarını biri biririne düşürmek ve düşman kamplar yaşatmak istiyor. Ama herşeye rağmen ben Türk ve Kürt halkının sağduyusuna sonsuz güveniyorum. Onlar Provokatörlerin oyununa gelmeyecekler, halkların biri birine düşmesine müncer olacak tavırlara pirim vermeyecekler. Zira Türk ve Kürt halkı eğer Kuzey Irak’daki gibi keskin bir bıçak biçiminde biri birinden ayrılmış olsa , herkes kendi bölgesinde yaşıyor olsa idi, belki karşılıklı vuruşmaya daha rahat çekilirlerdi. Fakat Türkiye öylemi? En büyük Kürt kentinin İstanbul olduğu bir vakıa olarak ortada iken, kardeşi kardeşe düşürmek şimdiye kadar mümkün olmadığı gibi, bundan sonra da asla mümkün olmayacaktır.

Ülkenin büyük çoğunluğunun demokrasi, daha çok demokrasi dediğini, bunun için mücadele ve duyarlık içerisinde olduğunu biliyoruz.Şimdi SİYASİ İRADE kanın durması halinde hak ve hürriyetler konusunda nasıl da kararlılık ile hareket edeceğini ortaya koydu. Onu habire test edip durmanın iyiniyetle bağdaşır yanı yok. Üstelik BÜROKRATİK İRADE DE şu anda stabil durumda.

DTP NİN KAPATILMASI

Peşin söyliyeyim, ben DTP nin kapatılacağına inanmıyorum. Reyim olsa idi, kapatılmaması yönünde kullanırdım. TBMM sini sorunların çözümü açısından önemsemiş,mensupları olarak şiddete bulaşmamış, Devletin açılım politikalarını desteklemiş insanların,el ense biçiminde olmasa da "buyurun efendim sizi Meclis dışına alalım" nezaketi!!! İle  Saf dışına itilmeleri hiç kimsenin hayrına/iyiliğine değildir.

DTP hakkında hakkında bir kapatma kararı, tüm süreci allak bullak eder.

Başta İktidar Partisi yetkilileri olmak üzere, bir çok duyarlı siyasi parti yetkilisi, siyasi partilerin kapatılmasına karşı olduklarını, parti kapatmanın bir çare olmadığını, bu yönde verilen kararların harf değişikliğinden başka bir anlama gelmediğini söylüyorlar. Ben de bu görüşlere katılıyorum.

Ama sanki bu defa durum biraz farklı. Ahmet Türk yaptığı açıklamada, partimiz kapatılır ve kimi arkadaşlarımıza siyasi yasak gelir ise, tüm DTP Milletvekillerinin istifa edecekleri ve bir dahaki seçime girmeyeceklerini açıkladı. Onun bu açıklaması sanki biraz dikkatlerden kaçtı. Ve işin ciddiyeti anlaşılamadı. Ahmet Türk bana göre, Anayasa Mahkemesindeki davanın kapatma ile neticelenmesi halinde "TBMM sini artık siyasi çözüm yeri olarak görmeyeceklerini" ifade etti ki, bu gerçekten hepimiz için büyük sıkıntı kaynağıdır.

Anayasa Mahkemesi DTP nin kapatılması ile ilgili davayı görür iken, kimi usul değişiklikleri üzerinde de durduklarını Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç bey açıkladı.

Anayasa Mahkemesinin Yargılama Usulünde yapılan/görüşülen/ değişiklik acaba DTP nin hazine yardımından mahrum bırakılması ve parti kapatılmadığı halde kimi üyelerin,Parti Üyeliğinin sona erdililmesini sağlamaya yönelik olabilir mi? Bilindiği üzere DTP hazineden para yardımı almıyor. Ve Parti kapatılmayınca, üyeliklerin sona erdirilmesine karar verilmiyor. Eğer bu Partiye Hazine Yardımının kesilmesi biçiminde para cezası verilecek ise, yardım almadıklarına göre bu bedel nasıl tahsil edilecektir bir. İkincisi verilecek para cezası,yargılama usulünde yapılan değişikliten sonra, parti üyelikleri düşürülen kişilere bölüştürülmek suretiyle tahsil edilsin yönünde bir karar mı çıkacak?

Ben bu son iki ihtimalin görüşüldüğünü ve partinin kapatılmasına bu yolla karar verilmeyeceğini düşünüyorum.