SURİYEDEKİ OLAYLAR BİZİM İÇİN SAVAŞ SEBEBİ SAYILIR MI? (2)
Bir ara Türkiye, bu işler karşılığında 70-80 Milyar dolardan falan söz etti. Kapıyı böyle açtı. ABD liler bunu inanılması imkansız bir istek olarak gördü ve Türkiye’ye bir, bir buçuk Milyar dolar önerdiler.
Ama bizim de az çok böyle şeylere aklımız basardı, bunun üzerine 8- 8,5 Milyar dolar bir paranın verilmesinin önemi üzerinde durduk, ABD lileri ikna etmeye çalıştık.
ABD bu talep üzerine tamam size 1- 1,5 Milyar dolar hibe olarak, geri kalan 6,5 Milyar doları da ABD den alacağınız askeri araç gereç parasında kullandırırız, yani ancak kredi olarak veririz dediler.
O zaman işin içerisinde olan insanlardan birisi olarak, olayın para kısmına o kadar içerliyordum ki, ne yani bir topraklarımızı bu paralar karşılığında peşkeş mi çekeceğiz diyordum.
Neyse çok şükür biz o işlere Ak Partili 99 Milletvekili sayesinde bulaşmadık.
Ekonomimiz çökmedi, beş sente muhtaç hale gelmedik.
Aslında oradaki hedeflerden birisi Ak Partiyi ve Sayın Başbakanı bitirme planıydı.
Düşünün bir kere, ABD nin bile bugün “IRAK BATAKLIĞI” olarak adlandırdıkları o işe biz bulaşsa idik, gücümüzü enerjimizi o işe sarfetse idik, hemen hergün onlarca şehit cenazesi topraklarımıza gelmiş olsa idi, Ak Parti kalır mı idi.
Hemen hatırlatalım, o günlerde ABD liler bize hem topraklarımızı kullanmak, yani savaşa girmeden bir nevi ABD askerlerine, izinle topraklarımızın işgaline izin vermek ve hem de “saddamın nükleer silahları var, bunu size atacak yalanı üzerine, en çok ticaretimizin olduğu Müslüman komşu bir ülkeyi işgale girişmek için, işbirliği önerir iken, Türkiye’nin Irak topraklarında bulunan PKK güçleri ile savaşa girmesi gibi bir işlevinin olmayacağını da yazılı olarak dayatıyorlardı.
Hani şunu da hatırlatmakta yarar var, varılan anlmaşmaya göre, Türkiye Kuzey Irak’ta muharip bir güç olmayacak, sadece ABD askerlerinin Irak’ı işgalinde güvenli geçişi sağlayacaktı. Bunların hiçbirisi unutulacak değildir.
Şimdi buradan en önemli konuya girmekte yarar var.
İddialar doğru ise, Türkiyenin Suriyede muhalif kanat yanında yer almasında ABD nin iteklemesinin rolü oluğu söyleniyor. İki ülke arasındaki görüşme trafiğine bakıldığında da bunu inkar etmenin pek de mümkün olmadığı görülüyor.
İki ülkenin işbirliği ile Suriyede güdülen amacın, Türkiye samimi olsa da, ABD nin isteğinin bu ülkeye demokrasi getirmek olmadığı pek açıktır. Onlarca Arap ülkesi var ve ABD nin bu ülkeler ile münasebeti mükemmelin de ötesinde. Niye onlara demokrasiyi getirme yolunda bir mücadele içerisinde değil. ABD dünya Şii eksenindeki gelişmelerin önünü kesmeye çalışıyor denilse, bu defa onun Sünni kesime çok iyi dost olması lazım değil mi?
Peki o zaman yalan olduğu biline biline Irak’ta nükleer güç var denilerek Sünni Saddam yönetimi niye devrildi. Afganistan’ın işgali Sünni İslam gücünü tahkim etmek için mi idi?
Görüldü işte, Suriye olayı her şeyden çok Türkiye’yi sıkıntıya soktu. 50 binin üzerinde mülteci topraklarımızda. İşte yakında kış gelecek. Bu kadar insanın çadırlarda barınması imkansız. Konteyner evler gerekiyor. Bakalım nasıl temin edilecek.
5 Milyar dolarlık ihracatımız sıfırlandı.
Daha da ötesi Suriye’de 25 bin insan hayatını kaybetti. Bir Ümran/medeniyet/ daha yok olmak üzere.
Türkiye muhaliflere desteğini artık kesemez. Ancak Türkiye’nin bu mücerret desteği ile Esed rejimi devrilmez. İnanılması güç, katlanılması imkansız bir kısır döngüye girildi.
Türkiye sıcak bir savaşa girebilir mi?
Girebilir!!!
Peki ne karşılığında?
İran, Irak, Çin, Rusya’yı bir anlamda hasım kabul ederek. Ve belki de bunlarla savaşı göze alarak.
Böyle bir şeyin imkanı var mı?
Hayır yok.
Sonuç.
Uluslar arası güçlerin gelip Suriye’ye müdahale edeceği ana kadar.
Yaparlar mı?
Sayın Başbakanın dediği gibi, Suriye’nin Petrolu yok, yapmazlar.
Tebrik: Ramazan’ın son günlerine girdik. Bu gece kadir gecesi. Kur’anı Kerim de bin aydan daha hayırlı olduğunu Cenabı Allah’ın beyan ettiği geceyi idrak edeceğiz. Hepinizin bu geceyi yüce Yaratana dua ve niyazlarla geçireceğini ve bin aylık sevabı bir gecede kazanmaya gayret edeceğinizi biliyorum. Kendi yapmış olduğumuz şeyler sebebi ile başımızı maddi ve manevi musibetlere soktuğumuz da aşikardır. Bunlardan kurtuluş için duanıza ihtiyacım var. Yüce Rabbimiz “Duanız olmaz ise ne kıymetiniz olur” diyor. En kıymetli hale gelmek için, en uygun dua zamanına çok şükür ulaştık. Dualarda bencillik “hasrete” sebebiyet verir. Va hasreta, Va esefa dememek için ben bu gece hepimize, daha doğru deyimi ile tüm insanlığa dua edeceğim. Yarabbi bizi sırati mustakim yolundan ayırma, sapmalarımıza afv ve mağfiretinle engel ol. Olabildiğince geniş İslam ve İman Caddesinin yolcuları arasına bütün insanlığı al. Mukaddes bir yolculuğa çıkmamıza imkan tanı. Senin her şeye gücün yeter Allah’ım.