THY’NİN HAKSIZLIĞI KANITLANDI
Bundan iki sene önce Gaziantepten havalandık. İstanbul üzerinden Ankara bağlantılı seyahatim sırasında Valizim kayboldu.
Uçaktan indik. Valiz, valiz yok. Sağa valiz, sola valiz ara babam ara, yok.
Ben de sabırsızlanıyorum, valizimin içerisinde cep telefonum, Gaziantepten aldığım yeni eşyalarım v.s var.
Gaziantepten uçağa bindiğimde, birde elime bir kağıt kalem tutuşturdu hostesler. Ne bu dedim.
Efendim THY nın faaliyetlerinden memnun iseniz, görüşlerinizi almak isteriz dediler.
Ben de tabii 4,5 sene de olsa bu hizmetlere bel veren insanlardan birisi olarak, bir güzel yazı döşendim.
Türkiyenin nerede ise bütün illerine hava alanlarının yapılışını, insanlarımızın ucuz, adeta otobüs biletine uçakla seyahat edişlerini, hostes ve hostların inceliklerini, zarafetlerini saydım döktüm.
Yazıyı alıp gittiler.
Bir 10 dakika sonra hostesin biri gelip biri gitti. Göz atmalar, teşekkürler, efendim bir ihtiyacınız var mı nezaket demdemeleri biri birini takip etti.
Ben de yolculuk boyunca teşekkür edip durdum.
Ama Ankaraya geldik, valizimiz yok.
Uzatmayıyım. Valiz sizlere ömür.
Eve döndük, yüzümüzden düşenin bini bir para.
Ne oldu dediler. Ya ne olacak, onlar için söylemediğim güzel laf kalmadı, mükafat olarak valizimi kaybettiler dedim.
Üzülme her şeyin yenisini almak mümkün.
Doğru dedim.
Amma telefonumda Anamın vefat etmeden önceki hallerini gösteren resimleri vardı, benim için büyük bir hatıra idi, bunlar nasıl geri gelecek dedim, herkes sustu.
Neyse başladık THY ile yazışmaya.
Ben kaybettiğim değerlerin maddi ve manevi bedelini 3300 lira olarak belirledim ve THY larından talep ettim.
Onlar da bana 465 lira önerdiler iyimi?
Niye 465 lira dedim, Varşova konvansiyonu ve onu tadil eden 4 nolu Montreal protokolü uyarınca ancak bu kadar verebilirlermiş.
Ya arkadaş ben size kuruşu kuruşuna kaybettiğim malımın karşılığını verin diyorum, siz Varşova protokolünü karşıma çıkarıyorsunuz.
Eee biz de başladık Varşova konvansiyonu ve onu tadil eden 4 nolu Montreal Protokolünü incelemeye.
İncelemelerimiz sonucunda THY larına dedik ki, kardeşim bak, UÇAKLA YÜK TAŞIMAK AYRI, BAĞAJ TAŞIMACILIĞI AYRI. Ben size yük taşıtmadım, bagaj taşıttım ve siz kaybettiniz, bunun bedeli de yük taşımacılığında kayıp halinde ödenmesi gereken 17 SDR değil, Varşova sözleşmesinin 22.maddesindeki hükümlerdir. Buna göre kilogram başına sizin ödemeniz gereken miktar 250 fransız frangıdır.
Yazışmalardan sonuç elde etmek mümkün olmadı.
Konuyu Mahkemeye taşıdık.
Dosya aşama kaydetti, ardından Hukukçu Bilirkişi incelemesi sonucunda, bizim haksızlığımız ileri sürüldü.
Bir Hukukçunun Varşova sözleşmesinde ifadesini bulan YÜK TAŞIMACILIĞI ile BAGAJ TAŞIMACILIĞINI AYIRT EDEMEMESİ ZORUMA GİTTİ.
Rapora itiraz ettik.
Bu defa hava taşımacılığında uzman bir bilirkişiye dosya gönderildi. Ve sonuçta, bagaj taşımacılığında, içindekilerin değeri ayrıca belirtilmemiş olsa bile, kilogram başına 1,150.00 tl zarar ziyan bedelinin ödenmesi gerektiği yolunda rapor verildi.
Mahkeme talebimiz gibi karar verdi.
Yargıtay kararı tasdik etti.
Kaybımın iki misli bedelin alınması gündeme geldi.
Neymiş, Uçakla yük/kargo/taşıtmak ayrı, bagaj taşıtmak ayrı kategorilerde değerlendiriliyor.
Herkesin haberi olsun.