UYAN DİYARBAKIR
Yol iştir, aştır, kültürdür, medeniyettir. Bu medeniyeti en son ve en zor biçimde elde eden bir bölgenin insanlarıyız.
Otoyollar bu alanda elde edilen gelişmenin şahikasıdır. Bunu ya bugün elde edeceğiz veya çok uzun yıllara sari olarak bu kültürden, medeniyetten mahrum kalacağız.
Dünya üzerinde yapılan eserlerin ilk çıkış noktasında ve temelinde yatan "fikirler" dir.
Bir baraj, bir köprü, bir santral, bir tarihi eser, bir cami, bir karadan gemileri yürütmek, bir deniz altından metro ağı yapmak, yetmedi yanına otoban inşa etmek, önce fikir, sonra bilgi olarak ortaya çıkar, ardından görmeye kıyamadığımız eserler meydana gelir.
Tarih ve dünyamız bunun sayısız eserleri ile doludur.
Yalnız burada fikirlerin birlikteliğinin diri ve iri olmak bakımından büyük ehemmiyeti vardır.
Şimdi İstanbul boğazını iki kez deniz dibinden geçme imkânını yakaladı isek, fikirlerin hükmün icra etmesinden dolayıdır.
Yoksa Sayın Başbakanımız bu işler için ancak ilk kazmayı vuran kişidir. İşleri diğer yönleri ile Mühendisler, teknik elemanlar, işçiler yapar.
AMA ESER FİKRİ ÜRETENİNDİR, BU İNKAR EDİLMEZ BİR ŞEYDİR.
Biliyorsunuz Şanlıurfa’ya kadar yapımı süren bir otoyol vardı.
Şimdi bu yol Şanlıurfa’dan Viranşehir’e, oradan Habura uzatılıyor.
Diyarbakır’ın bu yol ile irtibatını OVABAĞ köyü üzerinden bir yan yol sağlayacak.
Peki bu kötü bir şeymidir asla değil. Diyarbakır böyle bir yol ile Iraka giden yoldan yararlanacak ve ticaretini bu şekilde sürdürecek.
AMMAAAA.
BİZİM ÜZERİNDE DURMAMIZ GEREKEN EN ÖNEMLİ KONU, ŞANLIURFA, DİYARBAKIR, BİTLİS, TATVAN, ADİLCEVAZ ÜZERİNDEN İRAN İSTİKAMETİNE GİDEN BİR OTOYOLUN İNŞA EDİLMESİNİ SAĞLAMAK, BÖYLECE HEM İRAN, HEM DE KAFKAS DÜNYASI İLE DİYARBAKIRIN İRTİBATINI TEMİN ETMEKTİR.
Aslında daha önce de yazmıştım.
2004 yılında Şanghayda toplanan Asya Pasifik Ülkeleri yeni dünya yol geçiş güzergahlarını tayin eder iken, bahsini ettiğim bu yolu yeni dünya yol geçişi olarak kabul etmişler ve üye ülkelere bu anlaşmaya taraf olup olmadıklarını sormuşlardır.
Türkiye bu anlaşmaya 2005 yılında taraf olmuş ve 2006 yılında TBMM sinde uluslar arası bu anlaşma onaylanmıştır.
BİZ İSTEMESEK BİLE TÜRKİYE TARAF OLDUĞU BU ANLAŞMANIN GEREKLERİNİ YERİNE GETİRMEK ZORUNDADIR.
Fakat bizim "TARAF" olmamamız için nasıl bir sebep vardır.
Biz uyanmaz isek başkalarının bizi uyarması inanın çok zordur.
Hatta imkânsızdır.
Şanlıurfa Habur arasında yol projesi yapılıyor. Bu projenin Diyarbakır yakın irtibatı sağlanarak yapılıp yapılamayacağının tartışılmasını isteyelim.
Diyarbakır hem kendi kültür ve medeniyetini, hem dünya kültür mirasını insanlık alemi ile paylaşmak istiyor ise, kendi üzerinden İRAN ÜLKESİ VE KAFKAS DÜNYASI İLE İRTİBATI SAĞLAYACAK BU OTOYOL ÜZERİNDE DURUP DİNLENMEDEN İLGİLENMELİDİR.
Diyarbakır İran irtibatını sağlayacak otoyolun bir gün gerçekleşmesi mukadderdir. Ama biz istiyoruz ki, yakın zamanda, bizim göreceğimiz bir evrede devreye girsin, hem kültür ve medeniyetten daha fazla yararlanma imkânını elde edelim, hem de tahmin edilmesi imkânsız sorunlarımızın üzerinden nasıl gelindiğini görmüş olalım.
Konu üzerinde bu aşamada göstermiş olduğum hassasiyet, seçim sathı mailinde ALINACAK BİR SÖZ içindir.
Şanlıurfa’dan İrana uzatılacak otoyolun mesafesinin 600 kilometre kaldığını ve maliyetinin 1,5 milyar dolar olduğunu teknik bir bilgi olarak hatırlatayım.
Kimi uzmanlara göre 4 milyar dolar ve kimilerine göre ise 12 milyar dolar harcanmış olan Karadeniz otoyolu için bu ülkenin bulduğu kaynak, elbette yapılmasını istediğimiz İran Otoyolu için de bulunabilir.
Olayı sadece Diyarbakır’ın her alanda gelişip büyümesi gibi algılayanlar gerçekten büyük yanılgıya düşerler.
BİZ BU PROJE İLE BİR TARAFTAN TÜRKİYENİN ASYA PASİFİK ÜLKELERİ VE KAFKAS DÜNYASI İLE İRTİBANI SAĞLAMAYA ÇALIŞIYORUZ , DİĞER TARAFTAN EKONOMİK, SİYASİ AÇMAZLARIMIZA YEPYENİ ÇÖZÜMLER GETİRİYORUZ.
Uyan Diyarbakır Söz almaya bak.