YAKINLIĞIMIZ PERÇİNLEŞİYOR
Irak’ın ırak olmadığı bir kez daha ortaya çıktı.
Birinci dünya harbi sonrasında "Haçlı Dünyası" içerisine düştükleri parçalanmanın kendilerine neye mal olduğunu gördüler. Büyük hata işlemiş olduklarının farkına vardılar. Ama olan olmuştu ve araya aşılması güç büyük engeller konulmuştu.
Onlar iki kutuplu da olsa güçlerini birleştirmenin önemini hiç unutmadılar. Yaşadıkları savaş travmasından kurtulur kurtulmaz, bütün güçlerini birleşmeye verdiler.
Buna mukabil,
O iki büyük güç, bizim coğrafyamızı parçaladılar.
Param parça olan coğrafyamız, medeniyetimiz, kültürümüz, insani değerlerimiz, o iki büyük gücün sömürü alanı haline getirildi.
Adeta tespihin taneleri gibi biri sana, biri bana politikası uyguladılar.
Mesela İran ABD ye, Irak Sovyetlere.
Suriye Sovyetlere, Türkiye ABD ye.
Suudi Arabistan ABD ye, Mısır Sovyetlere.
Filistin Sovyetlere, Ürdün ABD ye.
Zaman geldi geçti.
Hiç kuşkusuz köprülerin altından çok sular aktı.
Müslümanlar ayrılık noktalarını değil, birliktelik bağlarını sağlama almanın nasıl da önemli olduğunu görmeye başladılar.
Türkiye’nin bu alanda çok büyük katalizör rolü oynadığında zerre kadar şüphe yok.
Ak Parti iktidarları ile, özellikle Sayın Başbakanın bu coğrafyayı tanıyan bir medeniyet ve kültürden gelmesinden ötürü, çok rahat kurabildiği diyalogları sebebi ile "ayrılık" noktaları ötelendi, birlik "esaslarına" önemli vurgular yapıldı.
Onlar şeriatçı gerici, bunlar laik dinsiz genel geçer propagandasının bir tarafa itilmesine önem veren Sayın Başbakanın, dünyevi olmakla, dini olmanın at başı gitmesi gerektiği yönündeki tutumu gözlerdeki perdenin kalkmasını sağladı.
Türkiye, Suriye, Ürdün ve Lübnan birlikteliği bunun ilk ve en önemli adımı olarak karşımıza çıktı.
Şu anda Türkiye Başbakanı Irak’ı ziyaret ediyor.
Irak Başbakanı Nuri El Maliki tarafından büyük muhabbetle karşılandı.
Sayın Başbakan bugün Necef’i, yani Hz.Ali Efendimizin kabrini ziyaret edecek.
Sünni bir İslam ülkesinin Başbakanının ilk defa Hz.Ali Efendimizin kabrini ziyaret edecek olmasını yeni öğrendim.
Çok üzüldüm ve çok utandım.
Nasıl olmuş ta şimdiye kadar hiçbir İslam Ülkesinin lideri, Allah Resulünün Amcasının oğlu, damadı, Hz. Fatımanın Kocası, Hz.Hasan ile Hz.Hüseyinin babaları, ilk genç Müslümanlardan Hz.Ali’nin mezarını ziyaret etmemiş…
İşte ayrılık noktalarından birisinin aşmanın büyük şerefi yine bize ve Sayın Başbakana nasip oldu.
Türkiye Caferilerinin lideri Selahattin Özgündüz’ün basın danışmanı Kasım Alcan, Sayın Başbakanın bu sene düzenlenen Aşure(Aşura) törenlerine katılmasının ardından, Hz.Ali Efendimizin mezarını ziyaret etmesini büyük sevinçle karşıladıklarını ifade etmiş. Ve Hz.Ali Efendimizin kabrinin bulunduğu yerde Hz.Adem Aleyhisselam ile Hz.Nuh Aleyhisselamın da kabirlerinin bulunduğunu açıklamış.
Sayın Başbakan Necef’te Hz.Ali Efendimizin kabrinin bulunduğu türbenin anahtarını taşıyan Ayetullah Seyyid Ali Sistani ve Ayetullah Said El Hakim ile de görüşecek.
Bu ziyaretin en önemli ayaklarından birisi de Sayın Başbakanın, Kuzey Irak’ta(Kürdistan) Mesut Barzani ile bir araya gelecek olması.
Irak’ta bütün tarafları bir araya getirecek, birleştirecek, kardeşlik yanlarının ön plana çıkaracak bu gezi, Türkiye için hiç kuşkusuz çok önemli. Ama gezinin en mühim yanı Irak’ta birliktelik nasıl sağlanırmış görmek ve göstermek.
2008 yılının Kasım ayında Erbil’de Işık Üniversitesinin açılışına katılmış ve buralara gelmekte çok geç kaldığımızı ifade eden yazılar yazmıştım. Diyarbakır Söz Gazetesinin arşivlerinde bunlar var. Niye geç kalıyoruz, dünya alem binlerce kilometre öteden geliyor, iş yapıyor, para kazanıyor, üstelik bizi biri birimize düşürüyor. Kürt’tü, Türk’tü, Arap’tı,Acemdi, Sünni idi, Şii idi v.s v.s. Ama asla ben de Fransızım, ben de ABD li İngiliz Hıristiyan’ım demediler. Ve bu kadarını biz bile sorma basiretini gösteremedik demişim.
Aman geç kalmayalım. Üstelik sınırları kaldıralım. Var gücümüz ile kenetlenelim. Türkiye hemen Zaho’ya, Süleymaniyeye, Erbile konsolosluklar açsın. Ziraat Bankası, Halk Bankası, özellikle Vakıflar Bankası hiç durmadan hemen buralara gelmeli demişim.
Müslümanca bakınca Allah bir feraset veriyor.
Benim bunları söylediğim zaman insanlar, şimdi bu da nereden çıktı gibi düşüncelerle karşı duruş sergiliyorlar. Dediğime diyeceğime pişman ediyorlar. Ama sonra dediklerim oluyor.
Ha birde unutmadan ilave edeyim. Bundan 3 sene önce CHP nin eski Genel Başkanı Baykal’a Irak ziyareti için davet yapılmıştı. Onlar da bunu en kısa sürede gerçekleştireceklerini söylemişlerdi. Bu ziyaret gerçekleşmedi. Cumhurbaşkanımız ziyaret etti, Başbakanımız ziyaret etti, Ahmet Davutoğlu beyin ziyaretlerinin sayısı belli değil. Ana muhalefet partisi hala gidecek… CHP işte bu sebeple Türkiye partisi olamıyor, iktidar alternatifi olarak görülmüyor. MHP mi? oralara giderse cehenneme düşeceği korkusunu yaşıyor.
NOT: Yazımın bittiği saatlerde, Kürdistan Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, büyük bir jestle, Kerkük İl Meclisi Başkanlığına Türkmen Hasan Turanı seçtirdi.