YENİDEN YARGILAMA
Barolar Birliği Başkanımız, Sayın Başbakan ile yapmış olduğu uzun sayılacak görüşme neticesinde, yine uzun uzun, özellikle Balyoz ve Ergenekon davalarından yargılanan sanıklarla ilgili olarak yeniden bir yargılama kapısının nasıl açılacağını anlattı.
Başkan şöyle diyordu; “terör suçları ile ilgili olarak özel yetkili mahkemeler 05.Temmuz.2012 yılında kaldırıldı.
Geçici ikinci madde ile ellerindeki iş ve davalar neticeleninceye kadar görevlerine devam etmeleri yolunda bir hüküm konuldu.
Bu hüküm Anayasaya aykırıdır. Zira lağvedilmiş olan bir Mahkeme hiçbir şekilde görevine devam edemez. Ancak bu Mahkemeler görevlerine şimdiye kadar devam ettiler.
Anayasaya aykırı bir hükümle görevlerine devam eden Mahkemelerin görevlerinin son bulması için iki maddelik bir yasa değişikliği yapılır.
Geçici ikinci madde kanundan çıkarılır.
Halen görevlerine devam eden Mahkemeler bu halleri ile işlevsiz kalırlar.
Bunun üzerine henüz devam eden davalar bakımından bu özel yetkili Mahkemeler davadan el çekerler. Dosya yetki tayini bakımından Adalet Komisyonuna havale edilir.
Yerel Mahkeme tarafından neticelendirilip de Yargıtay da temyiz aşamasında olan dosyalar, incelenmeksizin görev değişikliği, bir diğer deyim ile Mahkemelerin yetkisizliği sebebiyle bozularak mahalline iade edilir. Adalet Komisyonu dosyaları tevzi eder, genel yetkili Mahkemeler dosyaları ele alırlar ve neticelendirirler.
Özel yetkili Mahkemelerin verdiği ve Yargıtayca kesinleşen dosyalar bakımından da, yasaya bir madde konulur.
05. Temmuz. 2012 tarihinden sonra verilen kararlar yetkisiz Mahkemeler tarafından verilmiş ise, değişen duruma göre bir karar vermek üzere dosyalar Yargıtaya gönderilir ve Yargıtay herhangi bir inceleme yapmaksızın vazifeli(görevli), Selahiyetli(yetkili) Mahkemeye dosyayı bozarak gönderir. Yine Adalet Komisyonları dosyaları bir hüküm vermek üzere genel yetkili ceza Mahkemelerine gönderir” dedi.
Metin bey çok pratik bir çözüm önerisinde bulunuyor.
Ve görüşlerini esas olarak özel yetkili mahkemelerin kaldırılmış olmasına rağmen, Anayasaya aykırı olarak çıkarılmış bulunan geçici ikinci maddeye dayanarak görevlerine devam etmelerini gösteriyor.
Özel yetkili Mahkemeleri kaldıran 05.Temmuz.2012 tarihli kanunun geçici ikinci maddesinin iptali halinde Balyoz-Ergenekon ve bu tarihten sonra haklarında Mahkumiyet hükmü kurulan KCK dosyaları bakımından da uygulama yeri bulacağını, yani yargılamanın yenileceğini ifade ediyor.
Metin beyin düşüncesinin birçok yerinde hukuka, meri kanunlara ve hukukun genel ilkelerine aykırılıklar var.
Onları maddeler halinde sıralayalım.
1- Özel yetkili Mahkemelerin bakmakta oldukları davalar, neticeleninceye kadar görevlerine devam etmeleri, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmeyen yasa hükmüne dayalıdır. O açıdan bir kanunsuzluktan söz edilemez.
2- Özel yetkili Mahkemelerin geçici yetkileri bir yasa ile iptal edilmiş olsa bile, bu kanunun çıktığı zaman için hüküm ifade eder. Geçmişe şamil olarak kanun hükmü çıkarılamaz. (Çıkarılacak yasalarda sanıklar lehine olan hükümlerin uygulanacağı yolundaki ceza hukukunun genel ilkeleri elbette mahfuz.)
3- Diyelim ki Metin Beyin dediği gibi dosyalar bozuldu ve genel yetkili ceza mahkemelerine dosyalar intikal etti. Bu Mahkemeler meslektaşları tarafından verilmiş olan hükümleri keenlemyekün mü (hiç olmamış gibi mi) sayacaklar? Bu mümkün mü?
4- Kesinleşen cezalar bakımından yeniden yargılanma usulleri belli.
5- Ya davanın esasına etkisi olan bir Şahit, belge, delil bulunacak,
6- Ya hükme tesiri olan delilin sahte olduğu tebeyyün edecek,
7- Veya deliller hakkında bilirkişi sıfatıyla inceleme yapan kişinin vermiş olduğu raporun sahte olduğu veyahut gerçekleri yansıtmadığı kesin delilleri ili kanıtlanacak,
8- Veyahut ta verilmiş olan ceza hükmünün, insan haklarını ve ana hürriyetleri korumaya dair sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının AİHM sinin kesinleşmiş kararı ile tespit edilmiş olması söz konusu olacak.
Bu kadar açık hukuki sorunlar ortada iken,
Ben Metin beyin önerdiği gibi bir yasa değişikliğinin istenen sonucu doğurmayacağını düşünüyorum.
Burada yapılması gereken şey, hemen herkesin bildiği üzere bir çıkış kapısı olarak, Genel Affın çıkarılmasıdır.
Sayın Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç bey kimsenin genel af çıkarılması gibi bir beklenti içerisinde olmaması gerektiğini bir çok defa söyledi, söylüyor.
O halde,
Eldeki Ceza Muhakemesi Kanunu ve diğer hukuki mevzuata baktığımızda Metin beyin önerdiği yasa değişikliğinin istenen sonucu elde etmeyeceği gün gibi aşikar değil mi?