ZAHİR BİZİM İŞİMİZ CANBAZI MI BAKMAK

Bu dağların kuzeyi Türkiye, Güneyi Irak toprakları, doğusu ise İran ile çevrili.

Örgüt üyelerinin bu üç ülkenin dışında herhangi bir ülkeden destek görmeleri mümkün değil.

Eğer ABD liler bir zamanlar yaptıkları gibi havadan destek paketleri/içlerinde ne var acaba/ atmıyor ise, dediğimiz gibi militanların can damarlarının bu üç ülke dışında herhangi bir yerden beslenmesi imkânsızdır.

Çukurca’da 25 askerimizin şehit edilmesinden sonra ordunun 10-15 bin kişilik bir kuvvetle Irak sınırlarını geçtiği ve operasyonlara başladığını Genelkurmay Başkanlığı açıklamıştı.

Bendeniz Genelkurmayın yaptığı bu açıklamadan önce yazdığım yazıda, Tanı Bunları, Tanı da Büyü Yoksa Küçülürsün demiş ve şu hususlara işaret etmiştim.

1-PKK nin hedefinde eninde sonunda birleşmiş, bağımsız bir Kürdistan kurmak vardır. Esas mücadele bunun içindir. Diğer konular teferruattır. En basitini talep eder gibi göründükleri Özerk Yönetimler v.s birer basamaktır. Bunu önlemenin yolu Kürtlere Anayasal vatandaşlık hakkını vermek ve Kürtçe lisanı önündeki/öğretim şeklinde de olsa/ var olan engellerin kaldırılması ve verilen hakların yasal güvenceye kavuşturulmasıdır.

2-Türkiye en büyük darbeyi örgütün üstlenmiş olduğu Irak’tan almaktadır.

3-Irak ABD nin işgali altındadır.

4-ABD istemese PKK militanları orada at koşturamazlar, eşekle bile gezemezler.

5-ABD örgüt mensuplarının her bir hareketini saniye saniye takip etmektedir.

6-Türkiye, ABD ve Irak arasında terör sorununu çözmek amacı ile oluşturulan üçlü koordinasyon kurulu hemen hemen hiçbir çalışma yapmamaktadır.

7-Irak, ABD nin işgali altında bulunmasa, Irak Devletinden Türkiye’ye karşı örgüt militanlarının bu çaplı eylemler yapması imkânsızdır.

8-Her büyük kaybımızdan sonra, yetkililerin ABD bize nokta hedefler veriyor, biz de onları vuruyoruz olgusu ne kadar gerçekçidir. ABD gerçekten örgüte zarar verecek nokta hedefleri belirleyerek bize vermekte midir? ABD nin belirleyerek verdiği ve bizim de vurduğumuz o nokta hedefler taş yığınları ve keçi ağılları olmasın.

9-Bu tür eylemler Suriye’den, Yunanistan’dan veya Bulgaristan’dan gelse, Türkiye derhal uluslar arası kurulların devreye girmesini ister, buralardan sonuç çıkmaması halinde de savaş ilan eder. Allah ne verdiyse önüne geleni siler süpürür.

10-Türkiye’nin şu anda Irak’ın kuzeyine de olsa bu türden bir hareket yapamamasının birinci sebebi ABD nin önüne koymuş olduğu takoz, ikinci sebebi ile Kandil dağında masum Iraklı Kürtlerin yaşıyor olmasıdır.

11-Bu engeller sebebiyle Türkiye Kandil dağlarına olsun doğru dürüst bir kara harekatı yapamamakta, kendi mihveri etrafından dönüp durduğu için mesafe alamamaktadır. Bu bir kısır döngüdür.

12-Kandil’de 5000 PKK militanının olduğu söylenmektedir. Türkiye bir anda bunun 5-6 misli askerini bu dağa yönlendirecek kabiliyettedir. Siz 30 bin askeriniz ile burayı ihtiyacınız süresince denetiminiz altına alabilirsiniz. Hedef Kandil’deki militanlar ise, işin bundan başka çıkış noktası yoktur. Sorunu çözülünceye kadar orada kalırsınız.

Genelkurmay Başkanlığı bugün, 22 Tabur Asker’in Operasyona başladığı şeklindeki açıklamalarının bu oranda Askerin Kuzey Irak’a girdiği şeklinde anlaşılmaması gerektiğini, asıl operasyonun Türkiye içerisinde olduğunu ve fakat Irak’a da nokta operasyonlar düzenlendiğini belirtti.

Aynı konu ile ilgili olarak İç İşleri Bakanı Sayın İdris Naim Şahin, NTV de yaptığı açıklamada Irak içlerinde daha çok nokta operasyonlar yaptıklarını açıkladı.

Bu iki açıklama bize Irak’ın içlerine 10-15 bin askerin girdiği şeklinde kamuoyundaki algının yanlış olduğunu gösterdi. Yani biz Irak’a 10-15 bin asker ile girmiş değiliz. Sadece ABD nin belirlediğini söylediği yerlere nokta atışı yapıp geri dönüyoruz.

İşte olay budur sevgili arkadaşlar.

ABD müsaade etmediği sürece o sözü edildiği gibi Irak içlerinde  çaplı operasyonlar yapmak mümkün değildir.

Hal böyle iken şimdi de tutturmuşlar, yok İran PKK militanlarına yardım etmeye başladı, yok Suriye, Türkiye ile aralarında meydana gelen şekerrenk durum sebebiyle PKK içindeki vatandaşlarına destek sağlayarak terörü körüklüyor…

İran’ın daha dün PJAK la mücadelesi sürerken, nasıl oldu da bir gün içerisinde Kandilde örgüt militanlarına destek sağladı ve Türkiyenin ciğerlerini yakan olayı gerçekleştirdi? Hele Suriye’nin Kandil’e yönelik desteği ne olabilir. Adam zaten kendi içinde yalnızları oynuyor, bir de hemen Feyman Hüseyin ile münasebete geçti ve onu Türkiye’ye karşı harekete geçirdi!!!

Batı dünyasının uydurmuş olduğu yalanlara her ne hikmet ise, bizim insanımız bir anda inanıyor.

Ya Allah aşkına Irak’ı işgali altında tutan ve Türkiye’nin buradan gelen terör eylemlerine karşı bir harekete geçmesi söz konusu olduğunda, kendisinden izin alınan ülke ABD değil mi?

Bu görülmüyor, Suriye ve İran hemen hedef tahtasına konuluyor.

Şu batılılar, işgali altında tuttuğu Irak topraklarırnda cirit atan PKK militanlarının eylemlerine ABD nin neden engel olmadığını bir gün olsun, bir defa olsun eleştiri konusu yaptılar mı?

Onlar bilmiyor mu ki, ABD istemese Irak topraklarından Kandil’e bırakın silahı, ekmek su gidemez.

Sayın İç İşleri Bakanına NTV de, İran ve Suriye’den PKK destek almaya başladı mı, siz ne diyorsunuz diye soruyorlar. Sayın Bakan soruyu tersinden soralım, bunlar olmasa PKK Türkiye’ye saldırmayacak mı idi? Diye cevaplıyor. Yani bu iki ülkenin PKK saldırıları ile ilgili konumu hakkında çok teferruatlı bilgimiz yok diyor.

Ama NTV muhabiri Nilgün Balkaş hanım ABD ile ilgili olarak Sayın Bakana, sadece ABD nin bu işte bize yardımı ne? diye  soruyor.

Ama esas soru o değil ki Nilgün hanım. Esas soru ABD işgali altındaki topraklardan bize saldıran PKK militanlarını neden durdurmuyor, neden onları enterne etmiyor? ABD Irak’ta yok iken, oradan bize yönelen doğru dürüst bir saldırı yoktu. Şimdi oldu. Bunun müsebbibi ABD değil mi? diye sormak gerekmiyor mu?

Zahir bizim işimiz canbaza mı bakmak.