ATATÜRK CHP’Yİ BÖLDÜ!?

Evet, sevgili okurlar.

Bugünkü sohbet yazımıza başlık olarak “ATATÜRK CHP’Yİ BÖLDÜ!?” ifadesini kullandık.

Gerçekten kullandığımız bu başlık çok manidardır ve CHP’nin de gerçek kimliğinin deşifresidir.

Yazılı medyada, birçok gazetede manşet olarak “bu ifade ve haber” yer almaktadır...

Biz de burada bu başlığı kullanırken şöyle de bir dua ediyoruz.

“Ya Rab!..

İzzet ve azametinin hürmetine şu memleketimizi, milletimizi, insanlarımızı, CHP anlayışının şerrinden, belasından ve tehlikesinden kurtar..

Artık yeter!

Bu millet CHP’nin zındıka cereyanlarına dayanamaz.”

***

Türkiye, CHP’nin kuruluşundan günümüze dek hep “Atatürkçülük” yaftalarıyla, yönetile gelmiştir.

Atatürk’ü kendi küfür ve zındıka cereyanlarına maske yaptılar..

Laikçilik ve Atatürkçülük “kavramıyla”, Atatürk’ü kullandılar...

Kendilerini, Atatürk’ün gölgesinde korumaya çalıştılar...

Devrimler kanunları, cumhuriyet, laikçilik, demokrasi vs. içi boşaltılmış kavramlarla ideolojilerini enjekte ettiler...

Her yönüyle mevcut müesses nizamın arkasına sığınarak kendilerini “dokunulmaz” kıldılar...

Kalkanlar oluşturdular...

Ama artık onların ve sığındıkları çatı olan CHP’nin mumu sönmeye başladı...

Sönmüştür de.

Hani diyorlar ya; “yalancının mumu yatsıya kadar yanar...”

CHP’nin hal-i durumu böyle...

Zihniyle, fikriyle beyinsizleşen CHP “önünü” göremez hale geldi...

Ne yaptığının farkında değil...

Kendi içinde çatışıyor..

Artık, iç kavgalarla kendini idame ettirmeye çalışıyor.

Oysaki aklı başında olan herkes ama herkes CHP’nin bu memleket için bir fitne unsuru olduğunu biliyor!.

Küfür sisteminin temsilcisi.

Aldatan ve aldatılan bir fitne unsuru.

Elinde tutunabileceği hiçbir dal kalmamıştır..

İllaki Atatürk.

Atatürk üzerine prim yapmak istiyorlar ise de heyhat bir türlü onu yakalayamıyorlar.

Ateş alevleniyor, duman göklere dağılıyor.

Ortalık kesafetli (yoğun) bir duman, CHP’nin üzerini kaplamış durumda...

Bakınız, Yeni Şafak Gazetesinin dünkü nüshasına..

Birinci sayfanın sol üst bölümünde, bir tarafta Atatürk’ün resmi, diğer tarafta CHP’nin altı oklu amblemi.

Manşete atılan başlık, aynen şöyle!...

 “ATATÜRK CHP’Yİ BÖLDÜ!?”

Doğrusu, başlık ve ifade gerçekten şayan-ı dikkattir.

CHP içindeki, ikirciller, Atatürk’ü bahane ederek kavgaya tutuşmuşlar..

Tartışma, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun “Atatürk” yerine “Gazi Mustafa Kemal” ifadesini kullanmasıyla başladı...

Ulusalcı ve Kemalistler, Kaftancıoğlu’nun CHP’ye üye bile yapılmaması gerektiğini söylüyorlar..

Kılıçdaroğlu ise kavgaya sessiz.

Kaftancıoğlu’nun CHP’de alternatif bir grup oluşturmak isteyen “10 Aralık Hareketi” içinde olduğu biliniyor.

Baykal’ın hamleleriyle boşa çıkan grup Kılıçdaroğlu ile ağırlığını koydu.

Grup zaman zaman Atatürkçülerle bilek güreşine girdi.

Son olarak Kaftancıoğlu, Tuncay Özkan’ın PM’ye seçilmemesi için çalıştığını açık şekilde ilan etti.”

Tüm bunlar, CHP’nin içten ve ciddi bir kavga ile karşı karşıya olduğunu net olarak  deşifre etmektedir.

Zaten küfrün, inadın, inançsızlığın uzantısı, cumhuriyetin kuruluşundan günümüze dek uygulanan plan ve projelerin ucu hep dış mihraklara dayanmaktadır.

Projenin; İngiliz murahhası Lord Curzon ile Fransa’nın çeşitli Napolyonlarına dayalı bir proje olduğu açık ve nettir.

İnatçılıkla işimiz yok.

İnsanlarımızın vicdanlarına danışarak yola çıkarsak, sağlam vicdanlı insanlar, gerçek tarihe bakarak CHP’nin kuruluş amacı cumhursuz bir cumhuriyetin kuruluşudur.

Ama “Summun, bukmun, umyun (dilsizdirler, sağırdırlar ve kördürler.)” anlamıyla yola çıkarsak, CHP’nin gerçek adresine ulaşırız.

Milli dayanışmaya yönelik bir proje anlayışı değildir.

Osmanlıyı içten yıkanların Selanik Yahudilerinden Moiz Kohen olduğunu açık ve net olarak tarih kitapları yazıyor.

Ama Cumhuriyet döneminin kaleme aldırdığı tarih kitaplarının hiçbirinde bu yok.

Moiz Kohen ..

Biliniyor ki, 1914’ten 1948’li yıllara kadar Kemalizm ve CHP’nin, tüm bu devrim ve inkılâplarının içinde büyük rol oynayan bir isim.

Türkçe kitap yazmıştır.

İttihat Terakki partisinin Selanik’teki kuruluş kaidelerinden birisi Osmanlının içerisine sızıp, yerleşmektir...

Bu sızmada, kendini Munis Tekinalp olarak tanıttı.

Ve bu anlayışla 1914’te Osmanlıyı yıkmak için gizli planlar yazdı..

Bu Munis Tekinalp denilen Yahudi Moiz Kohen, cumhursuz kurulan cumhuriyetin temel taşlarından birisi olup, devletle millet arasında çeyrek asır boyunca gizliden gizliye anarşi unsurlarını kuran, kışkırtan, provoke edip, ülkede kaos çıkarandır..

Tüm bunları  ortaya koyarken, gerçek planını 1924’lerde kurulan altı oklu CHP’nin temeline yerleştirmiştir..

Nerdeyse 25 yıl boyunca devletle halkı birbirine düşürmüş ve ülkeye çok büyük zararlar vermiştir.

Yahudi kökenli olmasına kesin gözüyle bakıldığı halde yine de hoşgörüyle karşılanmıştır...

Ve ne yazık ki söz sahibi olmuştur.

* * *

İşte CHP’nin anlayışı tümüyle bilaistisna hep oralara dayanmaktadır.

Gâh ulusalcı oluyor,

Gâh Atatürkçü oluyor,

Gâh laikçi oluyor.

Her şey oluyor da oluyor.

Ama yalnız bir şey olmuyor.

Bir türlü milli olmuyor, olamıyor, olamayacaktır da.

Zira onun mefkûresi, temel gayesi, ana hedefi dinsizliktir.

Gizliden gizliye Fransa örgütleriyle işbirliği içindedir...

Hatta İngilizlerle birlikte kurulan cumhuriyetin içine girmiştir.

Hem de Atatürk’e dayanarak bu işleri yapmışlardır.

Bu itibarla Atatürk ve Atatürkçülük, CHP siyasetinin temel dayanağı olduğu için, bununla yola çıkmış bir anlayışa sahip parti olarak kavga, darbe ve kaostan başka ülkeye bir şey kazandırmamıştır.

Ama ne yazık ki korktuğumuz bir şey var.

Nerdeyse üç sene kaldı seçimlere..

Ancak, AK Partinin içindeki AKP’liler ve FETÖ’cüler söz sahibi olursa ki olmaktadırlar.

Ülke çok daha büyük badirelere gebe olabilir.

Halk ister istemez AK Partiden artık ümidini kesip CHP’nin kucağına düşme tehlikesiyle karşı karşıya gelebilir...

Ki bu da Türkiye için çok büyük bir badire olur...

Türkiye yok olabilme halini yaşayabilir.

Zira ülke yeniden CHP’nin kucağına düşerse, inanın sevgili dostlar bir daha da Türkiye, Türkiye olamaz.

Hele hele Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın devletin başından ayrılma anı, Türkiye’ye yeni bir Suriye, yeni bir Irak, yeni bir Libya veya Afganistan gibi kötü haller yaşatabilir?

Yine de Allah korusun, muhafaza eylesin diye dua ediyoruz.

Temenni ediyoruz ki CHP de içten kendi kendini kemirerek kökünü kurutacaktır...

Bize göre böylesi bir hal, CHP için kaçınılmaz bir sonuçtur.

Bunun sebebi de Atatürkçü ve ulusalcı geçinenler olacaktır..

En derin saygı ve sevgilerimle.