BU HAL MUHAL, YA YENİ HAL YA DA İZMİHLAL!?

Sevgili dostlar..

Takdir edersiniz ki, uzun yıllardır buradan sizlerle dilimizin döndüğü, kalemimizin yazdığı, zihnimizin ikmal ettiği kadarıyla, sohbet etmeye çalışıyorum... Ülkenin, bölgenin ve kadim şehir Diyarbakır’la alakalı mevzuları dile getirip, sizlere aktarıyorum… Ve bunu da sizin kadirşinas tutum ve desteğinizin şahsıma verdiği moral ve motivasyonla, kesintisiz yapmaya çalışıyorum… Ömrüm vefa ettiği sürece bunu yapmaya da devam edeceğim…

***

Buradan, ekip arkadaşlarımın bir süredir yürüttüğü ve benim de uzun zamandır yapmak istediğim çalışmadan söz etmek istiyorum... Denir ya, “söz uçar, ama yazı kalır?” İşte bu şiarla, çeyrek asrı deviren zaman dilimi içerisinde, kaleme aldığım tarihsel öneme sahip makaleleri harmanlayarak, “ölümsüzleştirme” adına kitaplaştırmanın çabası içerisine girdik… Önümüzdeki günlerde, inşallah son rötuşlarını de yaparak, ciltler halinde sizlere sunmak istiyorum.

***

Bu hizmeti icra ederken, herhangi bir maddi çıkar beklemediğimiz gibi, eserleri SÖZ Gazetesi aracılığıyla sizlere ulaştıracağız. Sizlerden tek beklentim şudur... 32 yılı deviren SÖZ Gazetesi’nin yayın hayatı süresi içerisinde vermiş olduğunuz manevi desteğin ışığında, duanızı ve desteğinizi bekliyorum. Azmimiz bu minvalde... Makam, mevki veya desinler, şöhret ve riyakârlıktan, Allah bizi korusun...

***

 “Günün Yorumu” köşesinde yayımlanan ve önemine binaen seri şekilde yer vermeyi düşündüğüm kitapta tek gayem var... O da özellikle 28 Şubat sürecinde yaşananlar başta olmak üzere, Ülkenin ve Bölgenin “jakoben, vesayetçi” anlayışların hegemonyası altında yaşadığı travmatik acı hadiseleri hem tarihe not düşmek, hem de hafızaları tazelemek olacaktır.

***

İnsanlarımız, özellikle de gençlerimizi tarihi hadiselere ilişkin doğru, objektif ve tarafsız şekilde bilgilendirmek, onların her daim doğru yolda, ülkesine, milletine, devletine ve İslam birliğine birer nefer olarak kazandırmak amacıyla bu hizmeti gerçekleştirmek istiyorum. İnşallah bu gayemize ulaşacağız…

***

Malumunuzdur, burada mevzu ettiğim her konuya dair başvurduğum ana hazinem hep, Kur’an-ı Kerim’deki Ayetler ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V)’in Hadisleri olduğu gibi, Büyük İslam Âlimlerinden Üstad Bediüzzaman Said-i Nursi Hazretlerinin Risale-i Nur eserleri olmak üzere, birçok âlimin, ulemanın fikirlerinden yararlanmışımdır… Onların nurlu ışığıyla yola çıktık ve o yolda yürüyoruz…

***

Her daim azmimizi diri tutan sizin o manevi desteğiniz ve mevzularla alakalı bize kimi zaman yüz yüze, kimi zaman telefonla, kimi zaman mektup ve sosyal medya aracılığıyla aktarmış olduğunuz engin fikirlerin yol göstericiliğiyle, Allah nasip ve yardım ederse, bu minvalde yeni hizmetlerimiz de olacaktır... Kâinatın yaratıcısı Allahû Teâlâ’nın ilk emrini içeren “Allah’ın adıyla oku” hükmüyle diyorum ki, sizlere sunacağımız kitap için tek beklentimiz okumanız ve okutmanızdır…

***

Benim gayem, geride bir eser bırakmaktır. Şeyh Sa’di Şirazi’nin Farsça kaleme aldığı şiirinde ifade ettiği gibi… Ne diyor Sa’di Şirazi...

“Neger sahip dile rozi

Kûnet der kari in miskin dua-i”

Yani;

“Belki bu fakirin hizmetlerine karşı

Okur camiasının dualarını kazanmaktır.”

***

Bu itibarla ömrümüzün vefa ettiği, yaşamımızın el verdiği, gücümüzün de yettiği kadar bu hizmetlerimize devam edeceğiz.  Bizden devam etmek, siz değerli okurlarımızdan da okumanızı ve okutmanızı bekliyoruz.

En derin saygı ve sevgilerimle.