Görüş Bildir

DİYARBAKIR DEĞİŞİYOR, BELEDİYELER TEMİZLENİYOR!?

Sevgili okurlar…

Takdir edersiniz ki yayın kuruluşlarımız.. Ve benim köşemde, gerekse de Uzay Haber kanalındaki programlarımda, ana şiarımız  “kadim şehrimiz Diyarbakır’ın” huzuru, istikrarı ve güveni” olmuştur..

Sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel yönde “kazanımlar” elde etmek… En önemlisi de kent ahalisinin “sesi, kulağı ve gözü” olmak ilkesiyle; hakikatleri haykırmak…

Kent üzerinde “hegemonya” kuran ve mevcut sorunların üreme merkezi haline gelen “kirli siyasetin” o vesayetçi elini “deşifre” etmek…

Bu noktada öyle inanıyorum ki “elimizden” geleni yaptık, yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz!

Çünkü kirli kavramlarla donatılmış bukalemun tipli, değişik yüzlü insanlar, Diyarbakır’ı “sülük” gibi emmişlerdir…

Kentin başına musallat olmuşlardır…

Özellikle Diyarbakırlı olmadıkları halde Diyarbakır’a sözde sahip çıkma adına “enva-i ihanet” hançerini, kentin sırtına ve kalbine vurmuşlardır..

Bundan dolayıdır ki Diyarbakır birçok olanda “geri” kaldı.

Bilinçli şekilde, geri bırakıldı…

İşte biz bunun mücadelesini verdik, veriyoruz, vermeye de devam ediyoruz.

Çünkü biz gerçek Diyarbakırlıyız.

Yayın kuruluşlarımız yayın hayatına başladığı gün itibariyle, şu ilkeleri kendine şiar edinmiştir…

Tüm Türkiye’nin sesi, kulağı ve gözü olduğumuz gibi, bu şehrin de sesi, kulağı ve gözü olacağız.

Yani halkla büyük ilişki bağlamakla kamu görevini yapmaya devam edeceğiz.

Objektif..

Tarafsız..

İlkeli..

Haktan yana, haksızlığın karşısında olma düsturuyla Diyarbakır’a sahip çıkıyoruz…

Dün olduğu gibi bugün de…

Diyarbakırlı insanımız Kürdüyle, Türküyle, Arabıyla, hangi aşirete, hangi tarikata, hangi feodal yapıya mensup olursa olsun, her şeyden evvel Müslüman bir kitledir..

Bir bütündür…

İnançlıdır..

Ve inancını hiçbir zaman kirli emellere feda etmemiştir.

Siyasetin vurguncu, bukalemun yüzlü rantiyecilerine “biat” etmediği gibi, alet De olmamıştır…

Hegemonyalarının altına girmek istememişlerdir…

Her zaman bu köşede vurguladığım ana tema; Kürtlerin, kirli emellere istismar edilmemesi için uğraş vermişiz, vermeye de devam ediyoruz.

Kürtler inançlıdırlar.

Merttirler.

Dindardırlar.

Misafirperverdirler.

Özetle, inançlı bir ruha sahip insanlar silsilesi mevcuttur bu coğrafyada…

***

Ama ne fayda ki erozyon yaratıcı haller yaşatıldı?…

Mevcut laisizme dayalı CHP’nin Kemalizm istismarı ve PKK yanlısı HDP’nin dayatmalarıyla 103 yıldan beri bu ülkenin her karış toprağında; “tahribatlar” yaşandı, yaşatıldı…

Ülke insanı; varlığından, inancından, dininden, şerefinden, onurundan uzaklaştırılan bir sistemin “tahakkümü” altında, inim inim inletildi…

İthal malı kirli bir sistemin mevcudiyeti; tüm değerleri altüst etti..

Devşirme politikalarıyla, milleti izzet ve şerefinden uzaklaştırma planlarını bir bir uygulamaya çalıştı…

Ama Allah’a şükür olsun ki bu millet, rotasından ve inancından taviz vermeyerek, doğru bildiği yolda yürüdü…

Aba ecdatlarından beri İslam medeniyetiyle tanışmış bir millet olduğu için, tez be tez kirli emellere alet olmadı, olmak da istemedi…

Hep karşı durdu…

***

Sevgili okurlar..

Yazımıza başlık olarak kullandığımız; “DİYARBAKIR DEĞİŞİYOR, BELEDİYELER TEMİZLENİYOR!?” ifadesi çok önemlidir.

Bize göre yalnızca Diyarbakır da değil, tüm Güneydoğu Anadolu değişiyor.

Ki değişmelidir…

Özellikle, Belediyelerin HDP’nin kirli, sisli, dumanlı havasından arındırılmak istenirken, yapılan yanlışlıkların tezahür etmesi…

Yani, gelen gideni aratmadı misali haller…

Çünkü siyasetin, özellikle iktidar partisinin bölgedeki yanlış bazı siyasi devşirmelerin müdahalesiyle; “kaş yapalım derken göz çıkarıldı?”

Gelen giden kayyımlar hep aldatıcı oldular…

Çok yüzlü kirli siyaset erbapları, hegemonya kurdular…

Ve belediyeler, devlet kurumları, bunların yüzünden “birer politize” kurum haline gelip, enva-i olumsuzluklar yaşatıldı?!

İşte kayyım olarak atanan Cumali Atilla…

Ki Hasan Basri Güzeloğlu..

Akabinde, iki yıla yakın Diyarbakır’da kayyım olarak görev yapan Vali Münir Karaloğlu…

Gerçekten yukarıda bahse konu olan değişik bukalemun yüzlü rantiyeci siyasetten ve siyasilerden yakalarını kurtaramamışlardır.

Her ne kadar, belediyelerde üst tabaka değişmişse de, alt tabaka aynen yerini korumuştur..

Hiç değişmemiş olması, nitekim belediyeleri fazlasıyla bataklığa sürüklemiştir.

Çok kirli şaibeler söz konusu!

Hani diyorlar ya;

“Şüyuu vukuundan beter” misali..

Yaşananları, olup bitenlerin hepsini yazarsak, köşemize sığdıramayız.

Ama peyderpey olup bitenleri siz değerli okurlarımızla paylaşmayı kendimize borç telakki ediyoruz!

Onları paylaşacağız…

Yeni atanan Valimiz Sayın Ali İhsan Su Beyefendi yoğun bir tempo içerisinde çalışıyor…

Nerdeyse mesaisini 24 saate katlamış.

Çarşı, pazar, esnaf, tüccar, memur, işçi, köylü, şehirli, ilçeler ve mahalleler, her tarafa gidiyor…

Çalışma alanını ve stilini genişletiyor.

Halka gidiyor, sohbet ediyor, dinliyor, diyalog kuruyor..

Ki bu hali, halkta yeni umutlar yeşertmiştir…

Bu kez; “Bir şeyler değişecek” diyor..

Aldığımız bilgilere göre, kısa süre de olsa kamuoyu çok memnun.

Sayın Valimizin çalışmasını çok beğenmiş olması ve gerçekten devletimizin, özellikle İçişleri Bakanı Sayın Soylu’nun Diyarbakır’a yeni bir çehre kazandırmış olması, ümit vericidir…

Hal-i durum, devlete fazlasıyla güven sağlamıştır.

***

Hiç kuşkusuz ki..

Kayyımlar dönemine ait olumsuzluklar zinciri..

Özellikle, Karaloğlu döneminde Büyükşehir Belediyesindeki olup biten kirli şayialar, fiili vukuatlar, tüm söylediklerimizi kanıtlamıştır.

Biz bunları daha önceden yazdık.

Vali Sayın Karaloğlu’nu da uyardık.

Ama heyhat!

Peşin hükümlü olması hasebiyle, bizi hep yanlış anladı.

PKK tandanslı değişik yüzlü kirli siyasetçilerin yanında yer aldı.

Rüşvet.

Suiistimal.

Vatandaşlara “bugün git, yarın gel” gibi uygulamaların ardı arkası kesilmedi.

Vatandaşa bir randevu vermesi, üç ay sürüyordu…

Kuş bakışıyla vatandaşa bakan Karaloğlu, hele hele ondan daha bir önceki Cumali Atilla…

Adeta gizli PKK ve HDP yanlısı olup AK Partide boy gösteren insanlarla işbirliği yaparak belediyeleri çıkar, rüşvet, iş yapmama, dağ başındaki PKK terör örgütüyle gizliden gizliye iş birliği yaparak “vatandaştan ne kadar para koparırsam kardır” düşüncesiyle acımasızca rüşvet çarkı döndürüldü…

Bir iki belediye hariç tabii ki…

Başta Sur Belediyesi, orada Abdullah Çiftçi Beyefendi vardı.

İkincisi Yenişehir Belediyesi, orada da Murat Beşikci Beyefendi vardı.

İşte bu iki belediye hariç, diğer belediyeler kirli siyasetin ve siyasetçilerin hegemonyasından kendilerini kurtaramadılar.

Hele hele Büyükşehir Belediyesindeki Genel Sekreterlikte küfürleşmeler, yaka paça kavgalar, gözaltılar, söylediklerimizi tescil ediyor…

Kamuoyu adına burada İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun dirayetine hayran olmamak mümkün değildir.

Çok zeki, çok adil, çok iyi düşünen bir devlet adamı…

Kötülüğe kötü, iyiliğe iyi olarak hep parmağını basarak gelmiştir.

Diyarbakır’ı kirli odaklara teslim olmaktan kurtarmak için Vali Karaloğlu’nu görevden aldı…

Yerine de deneyimli devlet adamı Vali Ali İhsan Su Beyefendiyi atadı…

Çok isabetli bir karar olmuştur.

Dün aldığımız bilgilere göre tez elden Büyükşehir Belediyesinde revizyona geçmiş..

Genel Sekreterlik görevine, Sur Belediye Başkanı Sayın Abdullah Çiftçi’yi atamış…

Bu adım, unutulmaz bir devlet ciddiyetidir.

Ve hakikaten “DİYARBAKIR DEĞİŞİYOR, BELEDİYELER TEMİZLENİYOR!?” başlığımızı teyit ediyor.

Abdullah Çiftçi beyefendi deneyimli bir bürokrattır..

Devlet adamıdır ve bu yörenin insanıdır…

Kimin kim olduğunu da çok iyi biliyor?

Feodal yapıya hiçbir zaman geçit vermemiştir.

Devlet arazileri üzerine mafya türü konan insanların yüzlerine bakmamıştır.

Ve aynı zamanda her şeyden evvel, en önemli olanı da harama tenezzül etmeyen bir insan olmasıdır.

Helalini helal olarak, haramını da haram olarak bilen bir devlet adamıdır.

Bize göre böylesine inançlı devlet bürokratlarına sahip çıkılması ve önemli yerlere getirilmeleri gerekir.

Özellikle Büyükşehir Belediyesinin o kirli şaibelerden kurtulmuş olma hali sevindiricidir.

Sevindirici olduğu gibi başlık olarak kullandığımız “Diyarbakır değişiyor, Belediyeler temizleniyor” ifademizi de kanıtlıyor…

Devamını bekliyoruz.

İster Cumhurbaşkanımız olsun, ister İçişleri Bakanımız olsun, ister yeni atanan Valimiz Sayın Su olsun…

Kamuoyu adına diyoruz ki;

Allah sizden razı olsun.

Şu Diyarbakır’ımıza artık devletin temiz eli sahip çıksın.

En derin saygı ve sevgilerimle.


Bu Makale 4826 kere okunmuştur.