Görüş Bildir

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ İÇ SORUNUMUZDUR!? (II)

Evet, sevgili okurlar.

Malumunuz üzere dünkü sohbetimize başlık olarak;  “HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ İÇ SORUNUMUZDUR” ifadesini kullanmıştık.

Bugün aynı kavramı başlık olarak kullanmaya devam ediyoruz.

Gerçekten Türkiye, dış politikada ne kadar başarılı olursa olsun üzülerek söylüyorum ki, içte de bir o kadar siyasi başarısızlık söz konusudur..

Ki bunu istemeye istemeye söylüyorum..

Ama gerçek bu..

Devlet, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, özellikle de Diyarbakır’ımızda hantallaşmış bir halle yol almaktadır..

Kamudaki işleyiş, keyfiyetle savsaklanıyor?..

Suçlu ve suç potansiyeli oldukça artıyor...

Nerdeyse devletin önemli mekanizmaları “olup biten” hukuk dışı keyfiliklere, usulsüz işlemlere göz yumarcasına “suç ve suçlular” himaye ediliyor..

Ya da göz ardı ediliyor.

Mağdur vatandaşlara karşı da “alay edilircesine” tavır takınıyorlar.

***

Sevgili okurlar..

Öncelikle, Yeni Akit Gazetesinin baş yazarlarından Abdurrahman Dilipak Hocanın dünkü yazısından, bir iki paragrafı sizinle paylaşmak istiyorum..

Nitekim bu minvalde, sohbetimizi derinleştireceğiz..

Bakınız, Sayın Dilipak ne diyor?

“Herkesin bir planı var, Allah’ın ise bir hükmü.

La galibe illallah!

Ama şunu da unutmayalım: Allah cahil ve zalim bir topluluğa yardım etmez.

Onların işlerini sarp dağlara sardırır, onların üstüne pislik yağdırır.

O zalimlere yardım eden ya da zulüm karşısında sessiz kalanların başına o zalimleri bela eder.”

İşte bu noktada biz de diyoruz ki zalimlere, münafıklara, kirli düşüncelere dur denmelidir.

Ama ne yazık ki bugüne kadar suçlar oldukça kabarıyor bu bölgede.

Suçlular adeta kol geziyor.

Hem de; resmiyetin gölgesinde himaye edilerek!.

* * *

İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’ya buradan seslenmek istiyorum..

Ve diyorum ki;

Sayın Bakan!

Yıllardan beri devlet siyasetinde yer almış bir insan olmanız hasebiyle...

Ki Doğru Yol Partisinin Genel başkanlığını yapmış deneyimli bir siyasetçisiniz...

Yıllardır da AK Partide siyaset yapıyorsunuz...

2016’dan beri de İçişleri Bakanlığı görevini sürdürmektesiniz..

Bir devlet adamı olmanız ve sergilediğiniz başarılı faaliyetlerinizden dolayı; kamuoyu adına sizinle gurur duyuyoruz.

Başarılı, becerikli, anında işlere el koyabilme halet-i ruhiyatınızı çok iyi biliyoruz.

Her ne kadar sağdan soldan kem gözlüler tarafından sizin zat-ı âlileriniz hakkında kötü ve yanlış menfi propagandalar yapılıyorsa da “Güneş Balçıkla Sıvanmaz” anlayışıyla yola çıkarsak, size sesleniyoruz..…

Bir de kültürümüze mal olmuş bir atasözümüz var.

“İt ürür kervan yürür” sözünün gerçeğine inanıyoruz.

Kim olursa olsun, kem söz sahibinindir.

Mühim değil...

İçişleri Bakanlığı gibi önemli bir Bakanlıkta olmanız elbette ki bazı şeylere de hedef olmanızı peşinen düşünmüşsünüzdür.

6 yıldan beri İçişleri Bakanlığı gibi önemli bir görevi ifa ediyorsunuz, önemli mesafeler de kat etmişsiniz..

Kimse inkâr edemez.

Terörle mücadeleniz, oldukça başarılı olmuştur.

Ancak bölgemiz açısından, yapacağınız çok büyük önemli işler vardır.

Özellikle Diyarbakır’ımızda.

Sevgili Bakanım!

İçişleri Bakanı olarak atadığınız bazı kayyımların uygulamaları, antidemokratik hukuk dışı işlemleri kamuoyunun gözünden kaçmamaktadır...

Bir örnek vermek gerekirse, Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinin Kaymakamı Ünal Koç...

Kendileri çok serbest, çok rahat, hukuk dışı işlemlerde, adeta suç işlemekten kendini alamıyor?

Resmi evrakta çekinmeden tahrifat yapıyor..

Mağduru daha fazla mağdur ediyor..

Ne yazık ki, zalimi de destekleyerek daha bir zalim yapıyor!.

Bu mahiyette çok önemli bir evrakta tahrifat yapmıştır...

Defalarca yapılan şikâyetlere rağmen gerek İl Valiliği ve gerekse Bakanlığınız bugüne kadar bu Kaymakam hakkında herhangi bir işlem yapmamıştır.

Bu bizi gerçekten düşündürüyor.

* * *

Bakınız Sayın Kaymakam’ın tahrifat yaptığı belgeye.

“19.11.2020, Karar Sayısı: 7…

Bahse konu taşınmaz ile ilgili olarak konunun incelenmesi için görevlendirilen soruşturmaların taşınmaz mahallinde yaptıkları inceleme ve soruşturmaya ilişkin dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;

Mütecavizler 1395 ada ve 2 nolu arsa vasıflı parseline krokide B2 olarak gösterilen 49,93 metrekare alan ile C1 olarak gösterilen 1.132,77 metrekarelik alana A.C ve oğlu Ş.C tarafından toplam 1.271,96 metrekarelik alana tecavüz ve müdahalenin olduğu, mütecaviz olarak gösterilen Ö.F.’nin herhangi bir işgalinin olmadığı dava konusu yerin ölçülmesi ile tespit edilmiştir.

3091 sayılı taşınmaz mal zilyetliğine yapılan tecavüzlerin önlenmesi hakkında kanunun uygulanma şekil ve esaslarına dair yönetmeliğin 21. Maddesinde yetkililerin tecavüz veya müdahalenin yapıldığını öğrendikleri tarihten itibaren 60 gün içinde idari makama başvuruda bulunmaları gerekir.

Ancak tecavüz veya müdahalenin oluşundan itibaren 1 yıl geçtikten sonra bu makamlara başvuruda bulunulamaz.”

Sayın Kaymakam, şikâyetçi arsa sahibinin talebini reddetmiş.

Açık ve net olarak hak ihlaline imza atmış, hem de uyduruk gerekçe ile şikâyetçinin talebini reddetmiştir.

Tüm bunlara rağmen diyoruz ki Kaymakamlık gibi izzetli, şerefli bir makamda onurlu görevini kötüye kullanmıştır.

Ve sahte bir evraka imza atmıştır.

Haklıyı haksız, haksızı da haklı olarak göstermiştir.

Ne yazık ki hala da o mal sahibi mağdur ve mütecaviz insan da daha fazlasıyla o arsasını rahatlıkla kötü yollarla kullanmaktadır.

Biz bunu defalarca yazdık, çizdik, savcılığa da suç duyurusunda bulunduk.

Savcılıkta dosya bugün derdest olmakla beraber…

Fakat kayyımlık gibi Kaymakamlık gibi önemli bir makamı işgal eden bir insan, nasıl olur da böyle bir evrakta sahtecilik yaparak başkasının hakkını bir başkasına verme suçunu işleyebilir.

Hele hele sizin Bakanlığınız döneminde bu işler yapılırsa, doğrusu kamuoyunun bunun karşısında hayal kırıklığına uğramış olduğunu dikkatinize arz ediyoruz.

* * *

İkincisi.

Eğil ilçesi Kaymakamı İdris Arslan…

Bir köyün muhtarı, yanında bir grup kişiyle, vatandaşların yolunu keserek çalışma özgürlüğünü elinden alıp tehdit ve şantaj yapıyor..

Silah gösteriyor..

Kameraların karşısında; “ölümden, öldürmeden, savaştan” söz ediyor..

Enva-i suçu işliyor...

Adı geçen Kaymakama idari işlem yapması için başvurulduğu halde, uyduruk bir yazıyla, potansiyel suç işleyen o muhtarı suçsuz gösteriyor..

Akla ziyan bir işlemle; muhtarın “eşkıyavari” yol kesme suçunu “görevini yapmış” diyor..

Ve açıkça resmi evrakta tahrifat yaparak, bunu imza altına alıyor..

Daha neleri sayalım?..

İdari yönden yerel yönetim bakımından daha da çok şeyleri konuşacağız..

Ama şimdilik bu kadar diyelim..

Yani, kısa kesiyoruz.

Bu her iki kaymakam hakkında gerekenin yapılmasını istiyoruz..

Sizin Bakanlığınıza kamuoyu adına, bunu sunuyoruz...

Tez elden bunun gereğinin yapılması kamuoyu adına talebimizdir.

Bu itibarla devlet, özellikle devletliğini göstermelidir.

AK Parti iktidarı böyle kirli anlayışlara göz yumarsa, bu bölgede bu siyasetle, bu politikayla sandıktan kimseden bir şey beklemesin.

Biz burada bunu kamuoyu adına yazıyoruz.

Elimizde belgelerimiz var, dosyalarda mevcuttur.

Kamu vicdanını rahatlatmak için bir an evvel olaya el koymanız kamuoyunun talebidir.

En derin saygı ve sevgilerimle.

Hayırlı Cumalar..


Bu Makale 3386 kere okunmuştur.