İSLAM DÜNYASI VE SİYONİZM!? (III)

Sevgili okurlar…

Sohbet serimiz devam ediyor!.? Bugünkü fasılda, Türkiye’nin ve toplumun bünyesine yıllar yılıdır, batının ve batılın enjeksiyonuyla oluşturula gelinen “tefrikalardan” söz etmek istiyorum…

***

Nitekim, Osmanlı’nın son döneminden başlamak üzere, Cumhuriyetin kuruşundan, günümüze kadar, belli zümreler tarafından, kasıtlı, maksatlı, bölücü ve inkara dayalı, Allah’ı, Peygamberi ve kitabımız olan Kur’an-ı Kerim'i tanımama adına; enva-i şeytani faaliyetler içerisine girdikleri tartışılmaz bir gerçektir.. Halk deyimiyle, hal-i vaziyet ve tarih kendini bu minvalde ifşa ediyor…

***

Sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel bazlı, yaratılan tefrikaların özüne baktığınızda hepsi, bu ülkeyi ve bu milleti birbirine hısım iken, hasım etmeye yönelik olduğunu görüyoruz.. Kimi zaman Türklük adına, kimi zaman Kürtlük adına, kimi zaman dil üzerine, inanç üzerine, doğulu, batılı gibi “sınıflara ve ırklara” ayırarak; ümmet şiarımıza suikastler düzenlemişlerdir?..

***

Kardeşliğimizi, birliğimizi, dirliğimizi, bozmaya yönelik bu hain ve sinsi senaryolara toplumun ve ülke yönetimlerinin ekseriyeti mücadele etse de, üstesinden gelebilme adına gayret gösterse de, ne yazık ki “üretilen tefrikalar”, uyuşturucu misali, zihinleri ve fikirleri köreltiyor.. Yani kardeşi kardeşe kırdırıyor.. Ne hazindir ki; bunun çok ama çok ağır faturalarını ödüyoruz ve ödemeye de devam ediyoruz…

***

Oysa ki, bundan 100-150 yıl önce; hiç de “dil ve ırk üzerinde” üretilen bir tefrika ve bölücülük yoktu.. İşte Selçuklular.. İşte Osmanlılar.. Tarih sayfaları bir bir açılsın; o dönemde ümmet şiarı birlik ve dirlik açısından, nasıl kopmaz bir iple bağlı olduğu görülür.. İddia ediyorum, eğer zerre kadar vicdanları, izanları, şeref ve haysiyetleri varsa, Selçukluların, Osmanlının tarihine baksınlar.. Zerre-i miskal bir kopma var mı?..

***

O gün Türkler  ve Kürtler ne yapıyordu?.. 1. Dünya Savaşına baksınlar.. Çanakkale’deki şehitlik mezarlığına baksınlar.. Cephede savaşan, şehit düşenler kimler?.. Kim kimle omuz omuza vererek, haçlıları denize dökmüştür.. Hakkarili Ali dayı ile Edirneli Mehmet Efendi yan yana, sırt sırta, omuz omuza vererek, İttihad-ı İslam için, İ’la-yı Kelimetullah için, imanla çalışan bir millet idi…

***

 

Dili ayrı olabilir, coğrafyası da ayrı olabilir, ama inançları birdi.. Kıbleleri birdi, Allah’ları birdi, kitabı birdi, Peygamberi birdi.. İşte bu birler içinde olan, ülke insanı ve devlet yönetimleri nasıl olur da durup dururken bin yıllık kültürüne, medeniyetine, inancına, örf ve adetine hasım kesilebilir?.. Son 100-150 yıllık zaman dili içiresinde bu milletin, bin yıllık kültürüne pranga vuruldu. Bin yıllık harfi ona unutturuldu, bin yıllık edebiyatı, kültürü yok etmeye çalışıldı.. Ki hala da çalışılıyor..

***

Büyük bir tefrika ve büyük bir samimiyetsizlik hasıl!.. Dün de aktardım.. Sormak gerekir, haykırmak lazım.. İyi de kardeşim benim bin senelik kardeşliğimin, ittihadın temel unsuru Kur’an’ımdır, ezanımdır, kıblemdir, Peygamberimdir..? Beni niye kutsallarımdan uzaklaştırıyorsun, hasım kılacak hale getiriyorsun?..

***

Sormak gerekir.. Bu ne hal? Hayrola?  Olup biten karşısında; “Bu ne lahana turşusu, bu ne perhiz?” demek zorunda kalıyor insan. Niye değiştirildi?

Bu milletin kültürü Avrupa’yı da ikna etmişti. Nasıl oldu da üç beş tane yanlış anlayış sahibi yüzünden bu milletin bin senelik kültürü yok edildi?… Elli milyonluk bir millet bir gecede cahilleştirildi.  Bin senelik bir alfabeye sahip millet tabiri caizse bir gecede zır cahil konumuna getirildi. Okunan kitaplar ortadan kaldırıldı.

***

Yeni alfabelerle yeni kitaplar üretildi.. Ki o da batıdan üretilen Latince harflerle yazılı.. Peki, bu Latince harfler bu topluma nasıl bir gelişme kaydetti?  Toplum bunu soruyor ve sormalıdır.. Herkes Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Acemiyle bu yapılan manevi işkenceyi sorguluyor.. Kültürlü olan bir milletin neden kültürsüz hale getirildiğinin irdelenmesini istiyor?.. Ve bunun peşini bırakmıyor.

***

Bu hakikatin ışığında sormak istiyorum?. Bu yapılan, edilen bir ihanet midir, bir hıyanet midir, yoksa bir diyanet midir? Bir milletin birliği, beraberliği, birlikteliği, gücü böyle mi olur, böyle mi kazanılır?  Hayır.. Ne mümkün?.. Bunu dünkü çocuğa da sorsanız, rüştüne ermemiş bir gence de sorsanız hayır diyecek?.. Yapılanlar yanlış diyecektir..

***

Bin senelik kültürü olan bir toplumu, kirli hıyanet ellerinin batıya çalışma sevdası neticesinde cehalete sürüklemek bu millete büyük bir ihanet oluşturmuştur. Bu itibarla bu millet zekidir, inançlıdır, imanlıdır, müslümandır. Ne olursa olsun kültürüne sahip çıkıyor. 7’den 70’e kadar illaki aba ecdadının kültürünü elinden bırakmaz. Herkes okur, okutur, öğrenir ve öğretir.

***

Tıpkı, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin dediği gibi;

“Hak şerleri hayreyler
Zannetme ki gayreyler
Ârif ânı seyreyler
Mevlâ görelim n’eyler
N’eylerse güzel eyler.”

En derin saygı ve sevgilerimle.