ŞİDDETİNİ GÖSTEREN KÜFÜR DÜNYASI!?

Sevgili okurlar…

Sohbet başlığımızdan da anlaşıldığı gibi küfür dünyası oldukça, yer küresinde dehşetli bir şekilde yayıldığı gibi, devletler ve milletler üzerinde hegemonya kurmak istiyor… Ki bu da bugüne özgü değil, asırlardır süre gelmektedir… Özünde ise “hak ile batılın” çatışmasıdır... Çünkü “hak ile batılın” bir araya gelmesi mümkün değil… Ya hak olacaktır, ya da batıl... Eğer ki hak galip gelirse, batıl mağlup olup, yok olur.. Eğer ki batıl galip gelirse, o zaman da hak zayi olur?

***

Hakkı hak etmek, batıla üstünlük kurmak için de İslam ümmeti olmak gerekir… Kur’an-ı Kerime sarılmak gerekir… Hz. Muhammed (S.A.V)’in rehberliğinde yol yürümek gerekir... İnanarak, iman ederek, “hakkın, hakikatin, adaletin” tesisini sağlamak lazım... Hep ifade ediyorum, ümmet şiarına sahip olduğumuz sürece, hak hiçbir şekilde zayi olmaz! Aksi takdirde, küfre karşı zillete düşülür…

***

Önceki sohbetlerimde de dile getirdim! Kur’an-ı Kerim yalnızca “bir kitaptan, bir metinden, bir yazımdan” ibaret değildir! Sadece Ramazan ayında veya Cuma günlerinde okumak, mezarlıklarda ölülerin üzerine okumakla ikmal edilemez... Böyle bir yetinme ve yeterlilik olmaz, olmamalıdır… Ki Kur’an-ı tüm hükümleri açık ve nettir… O hükümlere inanarak, onu yaşamak ve yaşatmak lazım...

***

Tarihe dönüp baktığımızda, İslam dünyası “Kur’an hükümlerinde” zerre-i miskal taviz vermeden, hem yönetiminde, hem idaresinde, hem de yaşam kulvarında, kendine “varlık hazinesi olarak, iman şuuruyla bağlıydı… Küfür dünyasına da galebe çalmak için, onları hidayete getirmek için, her fırsatta ve ortamda Kur’an’ı tebliğ ederdi... Onun içindir ki nice devletler, nice milletler ve nice imparatorluklara sahip oldu? Ama bugün, maalesef “o zihniyet, o şiar ve o iman şuuru” yok!

***

Olmadığı içindir ki İsrail Yahudi’si bugün yeryüzünde İslam’a karşı bayrak açıp, meydan okuyor... Küfrün bayrağını tüm zulmüyle, İslam topraklarında dalgalandırmaya çalışıyor… Çoluk, çocuk, kadın, sivil demeden; “insanlık soykırımı” yapıyor... Ve İslam dünyası, büyük bir hezimet içerisinde olup biteni izliyor! En hazini ve kahredici olan da İslam dünyası, yaşanan ve yaşatılan zulmün sona ermesinde “küfür dünyasını umut olarak” görüyor…

***

Dahası küfür dünyasının elebaşı olan ABD’den de düşmanına karşı silahlanma adına, ondan silah, cephane ve teknoloji bekliyor… Tabir yerindeyse “celladından rahmet bekleme” hal-i zilletliği içerisinde, bir durum bu! Biliyorsun ki gavurdan aldığın savaş teknolojisini hiçbir zaman gavura karşı kullanamazsın… Ama bugüne rağmen; medet ve rahmet bekliyor!

***

Oysaki savaş teknolojisini kendi içimizde oluşturmuş olsaydık… Gençlerimizi teknoloji eğitimiyle donatmış, iman şuuruyla yetiştirmiş olsaydık… Tarihte olduğu gibi bugün de; küfre karşı zaferler elde etmiş olunurdu? Hak, batılın karşısında galip gelirdi. Lakin hal-i durum orta yerde ve hakikat tartışılmazdır... Yani beyhude bir mücadele söz konusu…

***

Silahı İsrail’den satın al, Amerika’dan satın al veyahut İtalya’dan satın al, sonra da küfür dünyasıyla savaşa gir. Yapamazsın. İllaki silah teknolojisi yerli olması lazım. Olmazsa olmazdır bu. Onun için silah teknolojisi, savaş teknolojisini İslam dünyası icra etmiyorsa, küfür dünyasıyla Yahudi’yle mücadelesi beyhudedir.

***

İşte İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları… Bakın, bütün dünya keferetül fecereleri orada, Siyonizm’e bel çıkıyor... Onların yanındadır. Lojistiklerini de rahatlıkla temin ediyor. Ama İslam ülkeleri, herhangi bir ülkeye lojistik temin etmiyor, güç vermiyor.  Dolayısıyla İslam dünyasının çok çalışması ve çok çok uyanık olması gerekiyor.

***

İslam dünyası, Kur’an’ın hâkimiyeti için çalışmalıdır. Ancak o zaman İslam dünyası birleşebilir. Yoksa Arap dünyasının beyaz kaftanlarıyla, cübbeleriyle, başlarındaki beyaz örtüyle veya siyah çemberiyle İslam dünyası bir yere varamaz. Arap liderlerin laflarına da aldanmamak lazım... Bunların bir ucu Arabistan’da ise de bir uçları da Amerika’dadır.

***

Bir zamanlar Lawrence’lar nasıl İslam dünyasını kandırdıysa, bugün ne yazık ki hala Lawrence’lar İslam dünyasında mevcuttur, temizlenememiştir. Öyle ki ülke liderleri olarak misyon üstlenenler bile var… Onun için de İslam dünyasının başarılı olması pek mümkün gözükmüyor…

***

Bakınız, sevgili okurlar.

Netanyahu dünya çapında başını dik tutuyor. Dünyanın en rezil insanı olmasına rağmen tüm dünyaya karşı meydan okuyor… Demek ki dayandığı bir nokta var. O da ABD’dir ve Siyonizm’dir.

Demek ki; İslam teknolojisi ve her şeyden evvel Kur’an’ın hükümlerini kendi aralarında icra etmesi gerekir. Yoksa mücadele beyhudedir. 

En derin saygı ve sevgilerimle.