SİYASİ GELECEK VE MEYVELER

Hemen hemen her insan kendini sever ve beğenir. Eğer küçük bir başarı elde etmişse, bulunduğu ortamlarda ön plana çıkmak için, söz konusu başarısını dile getirmeye çalışır.
Mesela, herhangi bir ortamda, siyaset konuşulduğunda, ortamdaki insanların çoğu, fikirlerini söylemek için çaba harcarlar.
Malumunuz, 7 Haziran seçimlerine 1 gün kaldı. Her konu da fikir beyan etmek, ülkemiz insanlarında alışkanlık hale gelmiş.
İnsanların çoğu, siyasetle ilgili, her yerde benzer ve/veya karşıt cümleler söyleyebilmektedirler.
Bu günlerde okuyucularım, meslektaşlarım, öğrencilerim ve beni tanıyan pek çok kişi bana şunu sormaktadırlar.
Hocam, yazılarınızı beğeniyoruz, eğitici ve yararlı yazılar. Hep tarım, çevre ve sağlık diyorsun. Çok güzel …
Ama, bu günlerde milletvekili seçimleri var. ‘Onun hakkında bir şeyler yazarsanız çok memnun oluruz’ dediler.
Bunlar içinde, iyi niyetli olanlar olduğu gibi beni gaza getirmeye çalışanlar da vardır.
Ama ne niyetle talepte bulunuyorsa bulunsunlar, benden bu konuda fikir beyan etmeleri kadar harika bir şey…
Ben de sınırlarımı zorlamadan, bu talepler doğrultusunda, önce seçimle ilgili hemen her yerde söylenen cümleleri özetlemek gerekirse;
Şu parti barajı aşmaz, bu parti barajı aşar…
Şu partinin fikirlerine şimdiye kadar düşman olanlar, bugünlerde o partinin barajı geçmesi için destek vermekte…
Vatan elden gidiyor…
Şimdiye kadar kültürel hakların tanınmamasından dolayı, ülke bölünmeye doğru yüz tutmuştu, ama şimdi birlik ve beraberlik giderek artıyor…
Türkiye yıldızı parlayan ülke…
Türkiye gittikçe zenginleşiyor, insanlar sağlık, ekonomi, eğitim ve diğer imkanlardan gittikçe faydalanabiliyor…
Açılım süreci ne olursa olsun devam etmeli…
Söylentilerini sıraladıkça sıralayabilirim.
Hem bir akademisyen ve yazar ve hem de bu ülkenin bir bireyi olarak okuyucularıma şunu söylemek isterim ki;
Seçim meydanlarındaki şiddetli konuşmaların, daha önceki seçimlerde yapılan konuşmaların şiddetiyle karşılaştırıldığında, kullanılan cümlelerin birbirini karartıcı, yıkıcı ve pek de ENDİŞE VERİCİ OLMADIĞINI görmek beni mutlu ediyor.
Bunu, parti liderlerinin mitinglerde veya TV ekranlarındaki konuşmalarını izlediğimizde ‘BEDEN DİLLERİ’nden kolaylıkla anlayabiliriz. Yani, liderler, geçmişe nazaran daha barışçıl bir dil kullanabiliyorlar.
Bundan anlaşılıyor ki HERKES BARIŞ İSTİYOR.
Hocam, ‘tersi durumları da duyabiliyoruz’ dediklerinde, onlara;
İSTİSNALAR KAİDEYİ BOZMADIĞINI VE BOZMAYACAĞINI sözünü hatırlattıktan sonra,
Gül dikensiz olmaz. Diken vardır diye gülden vazgeçemeyiz. Yani, savaş çığlıkları, bizi barış etrafında toplanmaya vesile yapmakta ve her gün daha fazla barış ve huzura ihtiyacımızın olduğunu hatırlatmaktadır.
Mesela;
Liderlerin beden dilinin daha barışçıl olması…
İnsanların daha hoşgörülü olması…
Uzun sözün kısası ‘SEÇİM SONUCU NE OLURSA OLSUN, HER ŞEY DAHA GÜZEL OLACAK İNŞALLAH’.
Siyasetle ilgili söyleyecek sözlerim şimdilik bu kadar yeter.
Sözü sağlıklı beslenmeye getirdiğimde, herkes biraz birbirine bakınarak, yediklerini sıralamaya başlar.
Örneğin, biri şunu der;
‘Ben, bugün kebap yedim, çorba içtim, kadayıf, baklava vs yedim’.
Başkası da benzer yiyecekleri sıralar…
Bu besinlerin bedenimizde nasıl etki yaptıklarını sorduğumda, çoğu zaman ‘Ben o kadarını bilmem ama doya doya yiyorum ya o bana yeter’ cevabıdır.
Peki doya doya yemek düzenli beslenmenin olmayabileceğini söyledikten sonra,
Neden meyve yemiyorsun diye sorduğumda ise, Çoğu insanlar ‘Zaman zaman meyve yiyorum’ derler.
Halbuki, düzenli ve bilinçli bir şekilde başta meyveler olmak üzere diğer gıdaları tüketmeyen insanların, başta bedensel yapıları, ruhsal yapıları ve zihinsel yapılarından aksaklıkların oluşması kaçınılmazdır.
Çünkü, bu meyveler boşuna yaratılmamıştır. Nasıl ki, birkaç dakika nefes almazsak, ihtiyaç duyulduğunda su içmezsek, bedenimizin ve evimizin kirlenmesi halinde bunları temizlemezsek, ruhumuza gerekli gıdayı sağlamazsak, sağlığımızda, birçok rahatsızlığa yol açabileceği gibi, meyveleri de düzenli bir şekilde yemediğimizde sıhhatimizin bozulmasına davetiye çıkardığımızı unutmamalıyız.
Bakın, ‘Olmaya cihanda devlet bir nefes sıhhat gibi’ sözü, yüzyıllar önce söylenmesine rağmen, ne kadar doğru olduğunu herkes kabul etmektedir.
Örneğin;
Bademin beyin, kalp çarpıntısı ve sinirlerin sağlıklı çalışmasına olumlu katkı sağladığını, Limonun kanı temizlediğini,
İncirin ruhi bunalımdan kurtarmada çok yararlı olup sinirleri kuvvetlendiğini hatırlatmakta yarar vardır.
Uzun sözün kısası, SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN DÜZENLİ MEYVE YEMELİYİZ VE SİYASİ GELECEĞİMİZ İÇİN ÜMİTVAR OLMALIYIZ.