Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

15 TEMMUZ'DAN ÇIKARILACAK DERSLER...

Gördük ki;

Eğitimli, takım elbiseli, kravatlı, makam ve mevki sahibinden de "terör örgütü ve terörist" çıkıyor…

***

Gördük ki;

"Körü körüne" biat eden kravatlılar fırsat bulduklarında "yeryüzünün en zalimi, vahşi yaratığı" oluverip, insanlığı katledebiliyorlar...

***

Gördük ki;

Beyni de, ruhu da "haşhaş çekmiş" bir teslimiyetle, kendi milletine, devletine ve vatanına en büyük ihanete böylesi zümreler aracı olabiliyor.

***

Gördük ki;

Bu milletin alın terinden beslenenlerin eline silah aldıkları anda, "akıllarını" başkalarına satabiliyorlar.. Ve; milletin üzerine bombaları yağdıracak kadar, zalimleşebiliyorlar.

***

Gördük ki;

40 yıllık bir yapının "hizmet harekatı" olarak yola çıkıp, ahtapot misali değişime uğrayarak, kendi kendini "yiyebilen" bir yapıya dönüşebiliyor?

***

Gördük ki;

Dini değerleri "kendine paravan" yapıp uluslararası güçlerin ajanlığına soyunarak, ilk fırsatta "din düşmanı" kesilebiliyor!…

***

Gördük ki;

Gizli ajandalı takkiyeciler Türkiye'nin tarihindeki yapılanmalarını dönemsel olarak, "karanlık tünelleri"  inşa edebiliyorlar.. İnşa sinsiliklerini,  15 Temmuz'daki ihanet deşifre etti.

***

Ve gördük ki;

Vesayete, zalimliğe, ihanete, emperyalizmin uşaklığına soyunanlara karşı milletimizin direncinin, "Milli Mücadele" ruhundan zerre-i miskal eksilmemiş..

***

Gördük ki…

O milli mücadelenin kahramanları o günkü gibi bugün de, nene hatunlardı, şanlı, efsanevi, muhteşem destansı, "göğsünü" siper eden Ömer Halisdemirlerin her zaman vardırlar...

***

Gördük ki,

İster içerdeki hainler olsun, ister uluslararası Türkiye'ye diş bileyen ata düşmanları olsun, bu millete ve devlete göz diktiğinde, karşılarında dik durabilecek bir millet her daim vardır...

***

Gördük ki;

Milli iradeyi temsil eden siyasal iktidarın, "milletle" bir olup yürüdüğünde, karşısında hiçbir emperyalist güç, kuvvet, silah, tank top, uçak, "direnç" gösteremez!…

***

Ne hazindir ki;

Her şey ulu orta cereyan ederken, "ihanetin" tüm kirli ve karanlık yüzü gün yüzüne çıkmışken, halen "vesayetçi, küresel emperyalist, yıkıcılara", öncülük edenler var…

***

Ne hazindir ki;

5'inci sene-i devriyesinde bulunan, "ihanet" gecesinden önce hangi kirli, sinsi ve karanlık havayı, atmosferi oluşturmaya çalıştıysalar, bugün bile aynı rotadan ayrılmayıp, "kirli ve sinsi" bir ortam yaratma gayretinde olanlar var…

***

Ne hazindir ki;

251 kişinin şehit edildiği "demokrasiyi ve milli iradeyi" yıkma hareketine "kontrollü darbe" ve "tiyatro" diyebilecek kadar, şuursuzlaşan ve o eski mavallarını daha bir iştahlı cesaretle, dillendiriyorlar…

***

Ne hazindir ki;

O şanlı direnci, demokrasiye sahip çıkışı, milli ve yerli bir destanı, "darbeye halk darbesini" itibarsızlaştıran, Türkiye'yi eski 80'lerin, 90'ların arenasına dönüştürme gayretine girenler var..

***

Ne hazindir ki,

Kimler kimlerin namı hesabına bu ülkeyi, bu milleti, bu vatanı "bölük, pörçük edip, yakıp, yıkma" faaliyeti içerisinde oldukları, ABD ve AB'deki varlıkları, himaye edilmeleri aşikar olmasına rağmen; içimizde körleşenler var!

***

Bilinmeli ki…

O gece sokağa dökülüp, "iradesine ve milletine" sahip çıkan.. Tankların karşısına dikilen.. Tankların önüne vücudunu seren.. Kurşunlara hedef olan, kurşun yiyen, şehit düşen, gazi olan.. Yani bu millet; tartışmasız, sorgusuz ve sualsiz kahramandır!…

***

Bilinmeli ki…

Vesayete, darbeye, ihanete, "geçmişteki siyasiler" gibi boyun eğmeyen, zerre-i miskal ödün vermeyip, milletiyle "kenetlenip", demokrasinin bayrağını, dalgalandırarak çeteleri çökerten, lider  vardır.. Ve tarih onu demokrasinin kahramanı ilan etmiştir...

***

Bilinmelidir ki…

Her millette, her oluşumda, her orduda "çürük, zihni ve fikri satılmışlar" olabilir, ama bu değildir ki "hepsi" ihanetin, mekanları ve şahsiyetleridir.. Olmadığı içindir ki; hain darbe girişimine "destek" verilmeyerek, başarı sağlandırılmamıştır..

***

Bilinmelidir ki..

Tabanı ibadet, ortası ticaret ve tavanı da ihanet olan yapıyla mücadele, "başa" odaklı olmalıdır.. Ve bu başın büyümesi, himaye edilmesinde kimin payı varsa, en büyük vebal ve suçlu da o olduğunu herkesçe bilinmelidir..

***

Bilinmelidir ki..

Bu yapının tepesini kullanan, kullandırtan, cesaretlendirip, Türkiye'nin ve yönetemedikleri Erdoğan'ın başına musallat eden, ABD'nin bizatihi kendisidir.. Çünkü, demokrasi havarisi kesilen bu emperyalist güç, bilakis  demokrasi düşmanıdır..

***

Ne yazık ki;

Hain darbe girişiminden sonra oluşan 7'den 70'e herkesi kucaklayan; "Milli Birlik" ruhu, çok çabuk yıpratılarak, tar-u mar edildi. Onun içindir ki, özgürlükleri öne çıkaran "demokrasi" için daha fazla, demokrasi der hale geldik.

***

Ne yazık ki;

Bu yapıyla yürütülen mücadelede "at izini it izine" karıştıran bir ortamın oluşmasına da, vesile olanlar olmuştur.… Yaşın yanında kuruyu yakma hayli yüksek dozajda var edilmek istenilmiştir… Önüne gelene "FETÖ'cü" damgası vurmak, yeni "FETÖCÜLERİN" alan kazanmasına neden olmuştur?

***

Beyler ayıp!…

15 Temmuz'a dair hazırlanan afişlerdeki "kareler" hiç de huzur verici değil.. Asker'in "teslim" oluşunu, ağlayan ve ellerini başına koyan askerin perişanlığını, "zillet" içine düştüğünü gösteren resimlerin yer aldığı afişler neden ısrarla yapılmak isteniliyor?

***

Beyler ayıp…

Peygamber ocağından çıkan, kutsal üniformayı taşıyan askerin "nasıl da üstleri" tarafından aldatıldığını görmezden gelip, "zillet içine düştüğü" afişinin yerine, tek kurşunla hain generali indiren Ömer Halisdemir'in destansı kahramanlığını gösteren bir afiş yapılmıyor!…

***

Beyler ayıp…

Harp okulunda okuyan ve hiçbir şeyden haberi olmayan öğrencilerin eline silah verilip meydana sürüklenen garibanların perişanlığını değil, lağım çukurunda yakalanan emir vericilerin afişini yapıp, el aleme rezil edecek afişlerin basılması gerekiyor!…

***

Beyler ayıp…

Bir afiş yapılacaksa, o sinsi ihanetin ortaya koyduğu gecenin bir resmini çizeceksen, "Kimlerin tanklar arasında sıvışıp, kontrollü olarak ikamet edeceği yere götürülüp, kahve içip" ülkesine ve milletine "kurşun sıkanları" seyreden, siyasi liderin afişini yap!…

***

Beyler Ayıp…

Bir afiş yapacaksan, "şehadet şerbetini" içmeye hazır, kefeni koltuğunun altında, bu milletin "milli iradesini" omuzunda taşıyıp, halkıyla "kenetlenen" ikametgahına suikast yapmak üzere gelenlere aman vermeyerek halkı meydanlara çağırıp, direnişin öncüsü olan liderin resmiyle, bütünleştir!…

***

TEK BİR SORU…

Sanırım Ufuk Uras'tı şöyle ilginç ve ama "derin açılımlı" bir ifade kullanmıştı, 15 Temmuz'a ilişkin…

Demişti ki; "ilerici tanklar, gerici halk mottosu iflas etti?"…

Aynen de öyle..

Sormak istiyorum…

Ki bir gülle bahar olmaz gerçeğiyle.. Tanklara bedenlerini siper eden halkın arasında, "sol, sosyalist, solcu" yoktu!…

Kim vardı.. Onların ötesinde, herkes vardı…

Demokrasiye sahip çıkan "halk oldu" karşı duran "ne olduğu meçhul Amerikancılar" oldu?..

Nitekim bugün dahi…

O günkü gibi… Darbe girişiminden, darbe organizasyonundan, darbelerden "haz duyanlar" var…

Sotaya yatanlar var…

Ne diyorlar, Erdoğan gitsin bu ülkeye ne olursa olsun?..

Yani, kendi devletinin "Cumhurbaşkanının" öldürülmesini isteyen, isteyecek kadar; "ruhsuzlaşanlar" var..

***

DEMOKRASİ ŞEHİTLERİ!…

O günün şehitlerini "rahmetle" anıyoruz..

O günün "gazilerini" saygıyla anıyoruz..

Ve o destansı günün "kahraman milletinin" önünde, sevgi ve muhabbetle eğiliyoruz…

Bu ülkenin her ferdinin, namus meselesidir; kendi özgürlüğüne, demokrasisine sahip çıkmak!!…

Türkiye geçilmezdir...

***

GÜNÜN SÖZÜ

Yağmurun temiz tabiatında yokken aykırılık, bahçede lale biter, kıraç toprakta diken.


Bu Makale 1962 kere okunmuştur.