BU İŞBİRLİĞİ MAYA TUTAR MI?

Tutmama ihtimali yok?.. Tutmasına tutar.. Lakin katı mı, cıvık mı, onu kestirmek zor.. Ancak günü, zamanı ve maya ölçüsü, netleştiğinde, vaki olur maya ölçüsü?!.. Peki bu işbirliği, kim ve kimden, neye dair maya çalınacak..

***

Tabi ki, DEM? Tabi ki CHP.. Hal-i hazırda, kaçak bir güreş söz konusu ise de, toplumsal bakışta, aynı saftalar.. Ki el altında da birbirlerine göz kırparak, size eş başkanım demek isterim diye, gönülden sesler yükselmezdi?!.. Dile kolay, iki parti, dört de eş genel başkanla neler yapılmaz, neler edilmez ki?”..

***

DEM’in Eş Genel Başkanı batı endeksli ittifak için, "içimden eş başkanım diyesim geliyor” dediği, zata seslenmiş.. Dahası çağrıda bulunmuş.. Geçmişten ders-i ibret almak, 14 ila 28 Mayıs sonuçlarıyla alakalı, tabanından yediği zılgıt noktasında, demiş ki..

***

“Eğer ki işbirliği içinde olacaksak, o iş birliği, masada olacak, herkes görecek, görünür olacak, ve de eşit koşullarda olunacak.. “ Yani yok öyle, “üç kuruşa, beş köfte..” Şartsız, şurtsuz, koşulsuz, karşılıksız “biat et, sandığa git, oyunu ver yok artık?”.. O bir kere olur, demiş!..

***

Haksız mı?.. Elbette ki, haklı.. Onların rey yüzdeliğinin çeyreğine bile yetişmeyenlerle ne protokoller imzalandı, ne vaatler verildi, ne milletvekilleri kontenjanları tanındı?!.. O zaman, CHP bir önceki seçimde çekilen çilenin telafisine gidip, bu kez hakkını teslim etmesi gerekir!..

***

Kaldı ki, o altılı masa da yok.. Etrafında görünen zat-ı muhteremler de kalmadı?.. Herkes, kendi mahallesinde, fikriyatına göre tezgah açmış.. Masanın ablası desen, başı belada?.. Partisinin iç kazanı o biçim fokurdayıp, taşıyor!.. İstifa eden edene?. Vekil mi, teşkilatlar mı?. Buhran var?..

***

En önem arz edici olan da; tüm bu olup biten ve de kendisine yönelik girişimleri savaş ilanı olarak kabul eden, Akşener’den CHP’ye zehir zemberek laflar gelirken.? Yani hiçbir engel kalmamış.. En son, Terörü kınamaya yönelik milli duruş adına hazırlanan ortak metne imza atmışken?!

***

CHP kendisine özgü alternatif bildiri yayınladı.. DEM de zaten siyasi fikriyatı noktasında, tek bir satır bildiri yayınlamadığı gibi imza da vermiş değil.. Özetlersek, DEM de, CHP de rahat rahat, bir araya gelip, aynı karede açık ve aleni görüntü verebilirler..

***

Kandil de bu işe hayli sıcak.. Demirtaş’ın beyanları da var.. Tüm bu isteklerin ışığında bir masa da kurabilirler.. İştahı olan gelebilir diye de, davet de şimdiden çıkarılabilir?!..

***

Hasılı, sıkıntı yok!.. Kayyım noktasında da aynı fikirdeler.. Sınır ötesi asker, Irak ve Suriye politikasında da, benzer görüş hakim.. Eee, ahalide genel bir kanı oluşmaya başladı?.. DEM CHP’leşti.. Ya da CHP, DEM’leşti gibisinden, tanımlar da yüksek oranda, dile getiriliyor?!

***

Vücut bulacak bu işbirliğinin 31 Mart’taki seçim sloganı da, benden kendilerine hediye olsun.. “Batı senin, doğu benim?”.. Ancak bir nokta var ki, onu söylemeden geçmek istemiyorum.. Mevcut durumun mayasını şiddetli bir dozajla bozabilen bir kişi her an çıkabilir.. O kişi de, İstanbul’a ikinci kez şehr-i emir olmak isteyen Ekrem İmamoğlu!…

***

Malum, sen de mi, brütüs hançerini elinde bırakmayandır?!.. O hançeri kimlerin, sırtına batırmadı ki?. Bay Kemal’i mi, diyelim, bayan Meral’i mi diyelim?.. Diyarbakır’da ayrı tez, İstanbul’da ayrı tez, Trabzon’da ayrı tez, ortaya koymasından mı söz edelim?!..

***

Ben uyarımı yapayım.. Demedi demeyin.. Ey DEM’in ve CHP’nin tepesindeki zatlar?. Adam sadece İstanbul’u tekelinde tutmak için, yeri ve zamanı gelince, satabilir? Ve O hançeri, sırtınıza batırabilir?!.. Unutulmuş değil “alternatifler geliştirme adına zoomlamalar yaptığı?”

***

NE BU SİNMİŞLİK HALİ YA!..

Diyelim ki, Diyarbakır Havalimanı yetkilileri pasif.. İş bilmezler.? Sorumluluklarını yerine getirmiyorlar.. Yer üstü ve hava ikmalinde, sözleri tepe yönetimlerde itibar görmüyor, ya da, kulak verilmiyor?..

***

Ama gel gör ki, bu kentin seçilmişleri var, atanmışları var, odaları var, kanaat önderleri var, yazanı, çizeni, konuşanı bizler varız!?. Medeniyetlere beşiklik etmiş kadim kent Diyarbakır yekün şekilde; neden bu kadar vahim bir sinmişlik içerisinde..

***

Artık sayısını, hatırlayamaz olduk, kaç kez yazdık, konuştuk, sesimizi yükselttik.. Yahu arkadaş, uluslararası hava limanı deyip böbürleniyoruz, yok modern, yok Avrupai.. Deyip duruyoruz. İyi de, önemli olan uçuşlar değil mi, yer hizmetleri değil mi, temizlik, bakım değil mi?.

***

Bir damla yağmur yağıyor.. Bir sis oluyor.. Bir kar yağışı.. Uçak seferleri iptal.. Ya da başka illere iniş.. Rötarlı uçuşlar, sıradanlaştı.. Sefer sayısı, ambargolu şekilde sürekli, düşürülüyor.. Yerde hizmet verilmediği gibi, havada da hizmet yok!..

***

Havalimanında bir bardak çay, bir simit, ya da kraker fiyatı ateş pahası!.. Avrupa fiyatları uygulanıyor.. Bilet fiyatlarındaki fahiş, sistem ise beterin beteri.. Hele ki, yaz ve kış dönemlerinde, havalimanının mevcut sisteminin arıza-i durumu..

***

Yazın pişiyorsunuz!.. Kışın ise, soğuktan donuyorsunuz.. İşte son bir aydır, yoğun şikayetler var.. Isıtma sistemi çalışmıyor.. Niye çalışmıyor, niye havalimanı buz kesmiş, soran da sorgulayan da yok. Bir de, ilgilenen sorumluluk üstlenen yok?!..

***

Bakalım, bu yazımızdan sonra, ses kimden gelecek?. Bu arada, Ankara ve İstanbul ağırlıklı Anadolu Jet’in sefere koyduğu uçakların hal-i pür melali ise, üçüncü dünya ülkelerinin kullandığı uçaklardan beter.. Yırtık, yıkık, koltukların kirliliği; hijyenik ortam hak getire!..

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Kazancın düşmanlık üzerine kurguluysa, kaybetmeye en yakın olansın!..

HAYIRLI CUMALAR