Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

BU NASIL BİR SORUMSUZLUK?..

Vallahi bunları anlamak zor!.. Nasıl bir akıl, nasıl bir izan, nasıl bir vicdan ve nasıl bir eğitim ve kültüre sahipler?.. Doğrusu; hangi "kefeye" koyacağını insan kestiremiyor?!.. Ama genel bir ifadeyle; "büyük bir sorumsuzluk?." Ki bu sorumsuzluk, "bilerek, tasarlayarak, cinayete, toplu ölümlere kadar" gidebilen bir şuursuzluk içermektedir!…

***

Özellikle, "pandemi" döneminde!.. Kovid-19 gibi "ölümcül" bir virüse karşı, toplumsal bir duyarlılık ve sorumluluğun "olmazsa olmaz" olduğu.. Hayat-memat meselini içeren bir hal yaşanırken.. Her ne kadar, dünya ve ülkemiz açısından aynı çizgi söz konusuysa da Diyarbakır'ın özelinde, "son bir kaç gündür" elde edilen "virüse karşı başarılı kazanımlara" adeta suikast yapılıyor bunlar tarafından!..

***

Dile kolay!.. Kovid-19'la "mücadelede" Diyarbakır en başarılı il iken.. İl Valisi'nden, yerel yönetimlere, STK'larından, Sağlık camiasına, kamunun tüm kurumları.. Büyük bir "birliktelik ve koordinasyon" içerisinde, "virüsün" yayılmasını önlemede "inanılmazı" başarı sağlarken!.. En az kayıp ve hasarla, gıpta ile bakılan iller arasında, yer alırken…

***

Yani güzel, başarılı işler yapılırken.. Ve tüm bunlar, kentin tüm yaşayanları "bir bileşenler" olarak, kazanımlar elde ederken!.. Ne yazık ki, "bunun sürekliliği ve devamlılığının" aciliyetini, birileri bugünlerde "keyfiyete ve sorumsuzluğa" kurban eder bir tavır sergilemektedir!…

***

Baksanıza, taziyelere, bayramlaşmaya, toplu aile ziyaretlerine, misafirlikler, toplantılar, kalabalık, düğünler gibi "ortamların" oluşturulup, yaratılması!.. Ve sonrasında peş peşe, yaşanan "pozitif virüs taşıyıcı" vakaların artması hadisesi!.. Ürkütüyor, korkutuyor ve "akıl kilitlemesi" yaratıyor!… Son bir hafta içerisinde, vaka sayısı "katlama yaptı?"

***

Bir rehavet, bir keyfiyet ve bir sorumsuzluk dominosu!.. Evet normalleşmeye dair bir sürece girilirken, böylesi delaletin vücut bulması, yaşamı ve yaşayanları "ölümcül tuzakların" kulvarına çekmektedir…

***

Sonuç itibariyle!.. Hadise, "hayati" öneme sahip.. Ve bu hayat salt kişi için geçerli değil.. Toplum için, millet için, devlet için, ülke için, önem teşekkül etmektedir.. Buna dair, "koruma kollama" bireyselden topluma, ülkeye yayılan "sorumluluk" göreviyle, mümkün olabilir..

***

Onun için de her şeyi "devletin" ortaya koyacağı tedbirler, kural ve kaidelerle ikmal etmek, beklemek yanlış olur.. Ki devlet, hükümet bugün dünya ülkeleri içerisinde "en doğru ve gerçekçi" çözüm getiren önlemler almada başarılı ülkelerin başında geliyor..  Burada bireysel "sorumluluk" başarıda, olmazsa olmazdır?..

***

Üç altın kuralı göz ardı etmemiz gerekir!..

Maske..

Temizlik..

Mesafe..

Herkes bu üç kuralı, kulağa altın küpe olarak takması gerekitği gibi; bireysel sorumluluk noktasında da, "çevresel" otokontrolü geliştirmelidir..

Aksi taktirde, "bana bir şey" olmaz düşüncesi, hem kendisine, hem çevresine, hem de yaşadığı ortama "ölüm" taşıyan olur.. İşte Talaytepe'de "yasağa rağmen" Bayramlaşmaya giden kişinin yarattığı sonuç... Sevenlerine "ölümcül virüsü" bulaştırdı?..

***

Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu'nun dediği gibi.. Lütfen, ama lütfen.. Kurallara uyalım.. Maske.. Mesafe ve Temizlik!.. Ana ilke ve kurallarınız olsun!?…

***

HACI ZÜLFÜ BALCI'YI UĞURLARKEN?!…

Dünya fani, insan "o dünyanın" fani yaşayanı.. Hayat.. İşte o da; "senaryosu" önceden yazılmış bir film.. Kişinin "payına" düşen, bu filmdeki "rolünü" ikmale getirişidir.. Rolü üstün oynarsa, hakkın yoluna yürürse kazanan o olur.. Ki er geç, "ebedi" hayatın bir oyuncusu olarak, göçer.. İşte o göçte, "ölümdür?"…

***

Evet, Hacı Zülfü Balcı'yı önceki gün, "ebedi hayata?" yolculadık!!.. O'nu bilen, tanıyan, hasbi hali olmuş kişi, bilir ki o hiçbir zaman "sımsıcak gülüşünden, sevgi ve muhabbetinden" en acılı gününde bile, "taviz" vermedi!.. Ve yine bilir ki, "yardımlaşmayı ve dayanışmayı" seven biridir o!…

***

Hele ki, yarım asrı bulan, Diyarbakır Hava Meydanlarındaki "harekat şefliği?" görevindeyken, şehre kazandırdıkları.. Ülkenin siyasi liderleriyle olan "samimiyeti?".. Ecevit'ten, Demir'e ve Özal'a kadar.. Sezer dahil, Gül de.. Büyük uğraşlar verdi.. Her karşılamada; "bir talebi" oldu, Diyarbakır'ın eksiği bu diye..

***

Yeni havalimanının yapılmasında.. Havalimanında uluslararası uçuş.. Gümrük.. Ve daha bir çok gelişmeye dair hamlelerde öncülük ederek, siyasi mekanizma dahil olmak üzere, bürokrasinin kapısını sürekli aşındırandı.. Diyarbakır'ın kalbine 8 Ocak 2003'te düşen 80 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak faciasında; "evladını" kaybedendi, Hacı Zülfü Balcı…

***

Denir ya, hayatının son demini de "ibadete" yönelik faaliyetlerle geçirdi.. Vefat eden oğlu "Umut Balcı" adına, ki THY'den alınan tazminatla, Kayapınar'da cami inşa etti.. Kur'an Kursu açtı.. Hacı Zülfü, günde beş vakit kıldığı namaz ve cemaatle gerçekleştirdiği sohbetle, "hayatın" filmine "son" sözü önceki gün "benden buraya kadar" deyip, noktaladı!!..

***

İyi bir dostu.. Hasso bir Diyarbakırlıydı.. THY'de görev yaptığı sırada, Genel müdürlerinin nezdinde o; "Kürdo Hacı" idi.. Öyle de, çağrılır, anılırdı?… Kendisiyle, bir çok "söyleşim" oldu.. Gerek yazılı ve gerekse de görsel, bazda konuştuk.. Diyarbakır Havalimanı ve buradaki göreviyle ilgili anıları?..

***

Hasılı, okuma yazma bilmeyen, ehliyetini bile dışardan aldığı ilkokul diplomasıyla alıp, şoförlükten, THY'nin "harekat şefliğine".. Ve buradan da, Cumhurbaşkanları, Başbakan, Genelkurmay Başkanları, Bakan ve Milletvekilleriyle "hasb-i hali" olup, "Hacı Zülfü" diye, seslenilen kişi olmak, olabilmek..

***

Evet.. Hacı Zülfü Balcı.. Onu ve anılarının bıraktığı izleri.. Kayapınar'a kazandırdığı "Umit Balcı" külliyesini.. "İçimizden biri" oldun.. Seni unutmayacağız!.. Güle güle, hacım… Mekanın cennet olsun..

***

REZİLCE!...

Bazı an ve hadiseler var ki, "der demez" insanı, zihni ve karakter noktasında "zıvanadan" çıkarır.. İşte bu karikatür de, böylesi bir "hal" yaşatıyor insana!.. Denir ya; gel de söylenme!…

***

Söyleyeceğim iki kelimelik.. Birileri Türkiye'de "demokrasi" yok diyor ya… Demokrasi olmasaydı, "bu karikatür" çizilir miydi?. Ve bu demokrasi olmazsa idi, ben bu karikatüre "rezilce" diyebilir miydim?..

***

Neyse, ben dediğimi dedim.. Söz sizde.. Siz, karikatüre, ifadelere ve içeren anlatıma, ne derseniz?. O da sizin, demokrasiyi "içselleştirme" vasfınıza bağlı!.. Buyrun, vaka sizin!…

***

ANAR'IN VİRÜS ANKETİ!

ANAR, "Covid 19 Salgını Kamuoyu Algı ve Tutum Araştırması" başlıklı anket sonuçlarını yayımladı.

Araştırma, 9-18 Mayıs tarihleri arasında, 26 ilde yaşayan 2 bin 43 kişiyle "CATI" (Bilgisayar Destekli Telefonla Anket) yöntemi ile yapıldı.

***

Yaş, cinsiyet, lokasyon ve parti tercihi kotalarının uygulandığı araştırma, seçmen yaşı olan 18 ve üzeri yaş grupları ile gerçekleştirildi.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına ilişkin soruların yönetildiği araştırmada, katılımcıların yüzde 50,3'ü salgına karşı kişisel tedbirlere "çok dikkat ediyorum", yüzde 46,4 ise "dikkat ediyorum" cevabını verdi.

***

Salgına karşı tedbir olarak maske kullandığını söyleyenlerin oranı yüzde 75,6, tedbir olarak ellerini sabunla yıkadıklarını söyleyenlerin oranı ise yüzde 51,8 oldu.

Ankete katılanlara salgından nasıl etkilendikleri sorusu yöneltildi.

Katılımcıların yüzde 50,5'i "gelirim azaldı", yüzde 36,2'si "borçlarım arttı" cevabını verirken yüzde 14,9'u ise "işimi kaybettim" cevabını verdi.

"Hiçbir şekilde etkilenmedim" diyenlerin oranı ise yüzde 12 olarak kaydedildi.

***

Katılımcılara, "Cumhurbaşkanlığı ve hükümetin koronavirüs salgınına yönelik uygulamalarını ne ölçüde başarılı buluyorsunuz?" sorusu yöneltildi.

Uygulamaları değerlendiren katılımcıların yüzde 90,7'si "toplu faaliyetlerin kısıtlanması"nı en başarılı uygulama olarak gördü.

İkinci sırada yüzde 87,9 ile "iller arası seyahat yasakları", üçüncü sırada ise yüzde 86,7 ile "65 yaş ve üstü vatandaşların sokağa çıkma yasağı" sıralandı.

Araştırmada, hükümetin salgına yönelik başarı puanı, 100 üzerinden 73,7 olarak hesaplandı.

***

Gelecekle ilgili beklentilerine dair sorular yöneltilen katılımcılardan "kurumlara ve devlete güveniyorum" diyenlerin oranı yüzde 67,6 oldu.

"Umutluyum" ifadesine katılanların oranı yüzde 67,4, "kaygılı ve endişeliyim" ifadesine katılanların oranı ise yüzde 43,3 olarak gerçekleşti.

***

"Salgın sonrası ülkemizde ne kadar sürede her şey normale döner?" sorusuna, katılımcıların yüzde 37,5'i "bir yıldan fazla" cevabını verirken, yüzde 15,9 oranında "0-3 ay", yüzde 14,2 oranında ise "4-6 ay" yanıtı geldi.

Katılımcıların yüzde 77,6'sı "Size göre koronavirüs salgını dışında ülkemizin en önemli sorunu nedir?" sorusuna "ekonomi" yanıtını verdi.

İkinci sırada yüzde 3,7 oranıyla "terör/güvenlik", üçüncü sırada yüzde 2,7 oranıyla "hükümet/yönetim" cevabı verildi.

***

Şubat 2020'deki araştırmada, salgın öncesinde ülkenin en önemli sorunu "ekonomi" diyenlerin oranının yüzde 70,2 olduğu belirtildi. Ayrıca koronavirüs öncesi dönemde katılımcıların yüzde 4,8'i en önemli soruna "Suriyeliler/mülteciler" derken şu anki araştırmada bu oranın 0,3'e gerilediği bildirildi.

***

BİR DE AVRASYA ANKETİ VAR?

Anket serisini Avrasya ile devam edelim… Şirketin Başkanı Kemal Özkiraz Avrasya Araştırma’nın son kamuoyu anketini YouTube üzerinden duyurdu.

Ankete göre AK Partinin Cumhur İttifakı ile fiili koalisyon kurduğu MHP yüzde 8.15’lik oy oranı ile seçim barajının altında kalıyor. CHP ise yüzde 30.65 oranında oy alıyor.

Ankette “bugün seçim olsa kime oy verirsiniz” sorusuna yeni kurulan partiler açısından da verilen cevaplar dikkat çekti. Buna göre Deva Partisi’nin oy oranı yüzde yüzde 3,3 olurken Gelecek Partisi’nin oyları 2.33 oldu.

Alınan oy oranına göre Meclis’teki sandalye dağılımı ise şöyle oluyor: CHP 213, AKP 268, HDP 73, İYİ Parti ise 46 milletvekili çıkarıyor. Yeni kurulan partiler ise barajı geçemediği için milletvekili çıkaramıyor.

***

HDP TEK BAŞINA 11,3

Araştırmaya göre;

AK Parti+MHP+BBP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı yüzde 45.91 oy alıyor,

CHP+İyi Parti+Deva Partisi+Gelecek Partisi’nin oluşturacağı ittifak yüzde 42,56 oy alıyor

HDP tek başına yüzde 11,3 oy alıyor

***

HDP ve CHP’nin ittifak kurması halinde oy oranı yüzde 37,9

İyi Parti+Deva partisi+Gelecek Partisi’nin ittifakı yüzde 17,99

AK Parti+MHP+BBP yüzde 44,99 oy oranına sahip

 

***

Özkiraz, “Anketimiz 26 ilde Türkiye’yi temsil kabiliyetine sahip 2460 kişi ile yapıldı. Araştırmamız koronavirus nedeniyle telefonla araştırma yöntemi ile yapıldı. Araştırmaya katılanların bir önceki seçimde oy verdiği partilerin sağlaması yapıldı. Eğitim, yaş ve cinsiyet kotaları uygulandı. Araştırmanın hata payını yüzde 2.2 olarak ölçümledik” diye konuştu.

GÜNÜN SÖZÜ

En büyük sorumluluk; "vatandaşlık sorumluluğunu" yerine getirmektir?…


Bu Makale 1454 kere okunmuştur.