DİYARBEKİRLİ YAKUT’UN KONUŞTUKLARI?..

Sandık günü yaklaştıkça, siyasi tansiyon da yükseliyor!.. İktidar ve muhalefet çekişmesi, hem sahada hem de kulislerde, beri yanda sosyal medya kulvarında, hayli sertleşiyor.. Kimi bel altı, kimi bel üstü, “Allah ne verdiyse” birbirlerine atıp, suçlamalarda bulunuyorlar.. Çekilen kılıçların neticesi ne olur, onu 14 Mayıs akşamı göreceğiz.. Ama görünen o ki, o güne kadar tahribatı yüksek hadiselerle ülke ve millet olarak, moral yönünde alabora olacağız!…

***                                  

İşte bir haftadan buyanadır, You Tube’de “Delilerin delisi” adıyla yayımlanan kanalda konuşan, Diyarbekirli Muhammet Yakut’un iddiaları..   Ülke gündeminde denir ya, bomba etkisi yarattı, yaratmaya da devam ediyor.. Gören, izleyen, duyan ikinci bir Sedat Peker vakıası olarak değerlendirip yorumluyor, söz konusu iddiaların içeriğini bu yönde okuyan çok. Yakut’un çektiği videolarda ağzından dökülen her kelimeyle oluşturduğu cümlelerin hedef noktaları  “yenilir, yutulur” cinsten olmadığı gibi, duyana parmak ısırtıyor?. “Yok daha neler, hadi ya bu da mı vardı” çığlıklarını attırıyor.. Hedef tahtası kapsamlı ve geniş bir yelpazede kendisini konumlandırdığını görmek gerekir…

***

Bir tarafta siyaset kurumu.. Özellikle, AK Parti ve Hükümet üyeleri.. Diğer tarafta devletin mahremiyetini içeren kamu kurum ve kuruluşları, işleyiş biçimi ile tepe görevinde bulunan yüksek dereceli bürokratlar ve yakınları, görev anlayışları, isim vererek, ithamlarda bulunuyor… Kozmik odalardan söz ediliyor.. Gemleri yakmış gibi gidiyor… Vahim ve korkunç bir suç ve suç işbirliğine yönelik oluştuğunu iddia ettiği örgütlenmeleri Yakut, kendince ifşa ettiğini dile getiriyor.. “Belge var, bilgi var, şahit var” diyerek, bir de elini masaya vurarak meydan okuyor.. Langur, lungur… Kimi zaman da, bip.. bipli konuşuyor…

***

Hali hazırda peş peşe çektiği üç video izleme ve tıklanma rekoru kırmış durumda. Ki videolar elden ele de dolaşıyor.. Rağbet edeni çok.. Reklam alır hale geldi..  Kendi beyanıyla, daha çekeceği videolar var.. Toplam 12 video çekecekmiş?.. Özetle, hedefi 12’den vurmak imiş?.. Ama nasıl bir hedef, temel gaye ve etkenler neyi amaçlıyor?. Siyasi amaç ve hizmet kime dairdir.. Onu zaman içerisindeki videoların içeriğinde daha anlaşılır şekilde görebiliriz..  Çünkü, hali hazırda önüne geleni itham ediyor.. Tabi tüm bu iddiaların kime yarar, kime zarar vereceği de; tartışma götürüyor… Ama şu bir gerçektir ki, hükümet fena şekilde tüm kurumlarıyla, bu iddiaların seri şekli karşısında yıpranıyor, kayıpları yaşıyor, zan altında kalıyor…

***

Yakut’un aile fertlerini, yakın dostlarını tanıyan biri olarak zihin sorgulaması yapıyorum; “videoların” odak noktası nedir diye?.. “Bir deli kuyuya taş mı attı, 40 akıllı çıkarmaya mı çalışıyor?.. Yoksa, kral çıplak diyen mi..? Kişisel husumetli, bir şeyleri elde etmek mi?.. Çamur at tutmazsa izi kalır kabilinde..”Her şey kendi meşrebinde bir meçhulluk içeriyor.. Tabi, kendi beyanıyla yaşamının büyük bölümünü “cezaevinde, hadiseler çarkı içerisinde geçirdiğini” ifade ettiği için, belli ki, “mekanizma dişlileri” arasında zaman içerisinde yer almışlığı var.. Ki inkar da etmiyor.. Sözünü ettiği mahallelere pek yabancı değil yani.. Ankara ve İstanbul’daki “çarkın döngüsünde” vurdulu-kırdılı mesai yapmış, yapmaya da devam eden biri..

***

Dikkat çekici olan şu.. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan dışındaki, tüm aile fertleri ve kabinede yer alan bakanların hemen hemen ekseriyetine bir yerde dokunuyor?.. Dile getirdiği iddialarda, suçlayıcı dokunmalar var.. Eski bakanlar da, belediye başkanları da var ulu orta döktüğü torbasında?. Hem de öyle, böyle değil… Özellikle de, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu.. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu.. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz’ın da ismini zikrederek, aktardıkları var!..  İsmi her dönemde suç örgütleri yapılanmasında dile getiren Mehmet Ağar’dan da söz etmiyor değil…

***

Bir de, AK Parti Diyarbakır eski Milletvekili İhsan Arslan, oğlu Mücahit diye bilinen Ali İhsan Arslan’a ilişkin, yakıştırmaları ve kimlerle ilişki içerisinde olduğuna dair, satır araları geniş tutulan ifadeler dikkat çekiyor… Onlarla ilgili videolarım olacak diyerek, ön anons da çekiyor.. ”Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” kabilinde mevzuya bakıldığında tüm bunlar değerlendirilerek, dile getirilen iddiaların, muhakkak ki karşı bir cevabı olması lazım ve de gereklidir.. Ya “deli saçması, ya da mevzu ciddi denilmesi lazım..” Lakin bunlara dair ne siyasi kulvarda, ne de muhatap kurumlardan, ne de bizatihi isimleri zikredilen kişilerden henüz yüksek volümlü bir karşı ses çıkmış, çıkarılmış değil..

 

***

Şikayetçi.. Suç duyurusunda bulunan.. Bu adam ne diyor diyen de yok.. Yani, ne yalanlayan, ne de doğrulayan ve ne de, idari ve adli yönde başlatılan bir tahkikat söz konusu değil.. Var olan, büyük bir sessizlik.. Bu sessizlik bozulur mu, bekle gör politikası mı, uygulanıyor?  Ciddiye alınmamalı hali mi, bilemem?.. Ama, birileri birşey demeli, yapmalı, konuşmalı.. Çünkü muhalefet mevzuyu hayli malzeme yapıyor.. Denir ya, “sükut ikrardan gelir” vecizesi ikmale gelirki, hükümet de, siyaset kurumu da toplumda gelişen algıyla, “zan altında” bırakır.. Faturası hayli ağır olur toplumsal yöndeki tepki dozajı!!!..

***

Önümüzdeki günlerde çekilecek videoların muhtevasında ne çıkar, kapsayıcı alanı neyi teşkil eder birlikte göreceğiz!.. Belki de, susar.. Ya da, sustururlar.. Veyahut da mevcut çıkışın gücünü yükseltebilir… Bilemezsin, kırmızı bültenle araması çıkarılıp, yakalanarak Türkiye’ye de getirilebilinir?.. Her nasıl gelişirse olaylar Yakut’un söz ettiği 12 videonun kamuoyu tarafından hayli merak konusu olduğu aşikar.. Onbinlerin takibi, bu merakın göstergesi.. Ki kısa sürede izlenme ve tıklama oranı, hele ki tiktok’taki serüven ayrı bir reyting topluyor.. Buarada, İstanbul'un bab-i alisinden bir çok isim arayıp soruyor; “kim bu Yakut” diye?..

***

Tabi, Yakut’un tam da seçim arifesinde, 20-25 yıllık dostum diyerek andığı Sedat Peker’in yurt dışında çektiği ve uzun süre Türkiye’nin gündemini meşgul eden video ve gündeme getirdiği mevzulara benzer durumu icra etmesi, akıllara bir dizi sorular getirip, düşündürmüyor değil?.. Hükümete karşı bir “intikam ve bir itibar suikastı mı, seçimi kaybettirmeye yönelik algı operasyonu mu, yoksa farklı bir amacın güdülmesi mi var. Yada gerçekten bu adam doğruları söylüyor?” şeklindeki sorular vücut buluyor..   Olup-bitenin sıradan gelişen hadiseler zinciri olmadığını görüyoruz. Muhakkak ki, bir amaç ve gaye, bir hesaplaşma, intikam duygusu, ya da birilerinin nam-ı hesabına vardır konuşmaların hikmetinde yatan gerçek?…

***

Gelen bilgilere göre Muhammed Yakut şuan Türkiye’de değil.. Yurt dışında bulunuyor..  Neyse, hamuru çok ama çok su alacak gibi gözüküyor mevzular bir bütünlük içerisinde ele alındığında!!..  Yakut’un kendisi ve tabi ki dile getirdiği iddialar..

***

Velhasıl.. Diyarbekirli Muhammet Yakut’un “delilerin delisi” çıkışıyla, akıbeti ne olur göreceğiz?.. İddia ettiklerine dair, devletin refleksleri hangi merhalede vücut bulur.. Ve tabi ki, siyaset kurumu kendini nasıl konumlandırır “zehir-zemberek” beyanlara karşı, kelamları olur mu?!.. Tüm bunları, bekleyip göreceğiz, zaman içerisinde vaziyetin neyi ikmal ettiğini!.. Ne diyor, mevlana..  “Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler..”  Türkiye’nin mevcut haline dair genel oluşan kanı, “ahlaki yoksunluktan” kendini ivedi şekilde, arındırması gerektiği gerçeğini de gözardı etmemek lazım.. Çünkü, vaziyet “çuvala sığmaz hale” geldi..

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Yaşadığın şehri düşünmüyorsan, ülkenin yarınlarını aydınlık göremezsin!…